Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '07

 
Kategori
İzmir
 

EXPO 2015 İzmir'de yapılmalı

EXPO 2015 İzmir'de yapılmalı
 

EXPO, İngilizce’deki Exposition’ın kelimesinin kısaltmasıdır ve Türkçe karşılığı “Sergi”dir. Yüzelli yıldan fazla bir zamandır tüm dünya da düzenlenen EXPO’lar da “Dünya Sergisi” ya da “Dünya Fuarı” olarak da adlandırılıyor. EXPO’lar, dünyanın kültür, tarih ve eğitim olimpiyatları olarak da nitelendirilebilir. Bu global fuarlara katılan ülkeler uzmanlaştıkları konulardaki bilgi birikimlerini daha yaşanır bir dünya için paylaşmak üzere bir araya toplar. Burada ürünler değil fikirler, kültürler ve dünyanın geleceği için projeler sergilenir.

1851’de Londra Kristal Palas’ta düzenlenen sergi ile temelleri atılan EXPO’lar, BIE (Uluslararası Sergiler Bürosu) tarafından organize edilmektedir, BIE'ye 98 ülke üyedir. Bu ülkeler arasında düzenlenen EXPO’lar birer ticari fuar olmaktan öte eğitsel amaçlı birer tema ve kültür etkinliği olarak anılmaktadır. Bu tema ve kültür etkinlikleri; teknoloji, yenilik ve doğaya uyum gibi evrensel konuları hedef alarak tüm dünya ülkelerinin kültürel mirasları ile geleceğe yönelik beklentilerini harmanlamaya yöneliktir. Sosyal, kültürel ve eğitsel yüzüyle insanlığın gelişimine ve hoşgörüyle bütünleşmesine öncülük eden EXPO’lar 5 yılda bir kez düzenleniyor ve en az 3, en çok 6 ay sürüyor. Sergi alanları da ortalama 1 milyon 500 bin metrekarelik alanları kaplaması açısından da devasa bir fuar görüntüsü oluşturuyor ve dünyanın her tarafından yüz binlerce ziyaretçi bu fuarlara akın ediyor. Böylelikle EXPO’lar, gerçekleştirildikleri kentlere, dünya halklarını bir araya getirerek yeniliklerin ve sürdürülebilir gelişmenin kapısını uyum içinde aralamada rol oynama fırsatı verir, kent kimliğine hafızalardan silinmeyecek bir itibar kazandırmış olurlar. ( Kaynak: İzmir Belediye Arşivi,Expo dokümantasyonu )

Şimdi bu anlattıklarımızın konumuzu oluşturan alakası ne ?

EXPO 150 yılda tam 63 kez düzenlenmiş, ancak, BIE’ye üye olmadığımız için bunların hiçbiri Türkiye’de gerçekleştirilememiştir. Yakın tarihe kadar da Türkiye kamuoyu EXPO organizasyonlarından bihaberdi. Ta ki, 2004 yılı Ekim ayında BIE’ye üye oluncaya kadar. EXPO’ya ev sahipliği yapma yolumuz bu gelişme ile birlikte açılmıştır. Yaklaşık iki yıldır yoğun koşuşturma ve kulislerle geçiren EXPO serüvencileri, 150 yıldan buyana ilk kez ülkemizde sergilenebilme şansını İzmir’den yana kullanmışlar. İşin can alıcı noktası da burası zaten. Bu işte de rahmetli başkan Priştina’nın büyük emekleri ile İzmir EXPO’ya ev sahipliği yapmak istemektedir.

Geçmişten günümüze İzmir dünya ticaretinde önemli bir konumda yer almış. İzmir’in kurulduğu yer, açık liman özelliği ile önemli bir ticaret merkezi olmuş, o zamanki Avrupa’ya ciddi mal ihracatı buradan yapılmış. Halen de bu önemini muhafaza etmektedir. Sonraki yıllarda da Atatürk’ün emri ve girişimleri ile ilk ulusal iktisat kongresi de İzmir’de yapılmıştır. Bu da ekonomik ve ticari anlamda buranın önemini artırmış, üstüne de yıkıntılar ve yakılmış, yok edilmiş yerlerin üstüne Enternasyonal fuar gibi bir sergi alanı yapılması da İzmir, Türkiye’nin dünya’ya açılan penceresi olmuştur. Expo sergi alanı ile İzmir fuar ve sergi alanını kıyasladığınızda benzerlikleri görmek mümkündür. Birinin 150 yılı aşkın bir geçmişi var ve halen ayakta, diğerinin ise 70-80 yıllık bir geçmişi var ve değişik organizasyonlarla hala ayakta.. İzmir değişik ve üstesinden zor gelinecek, uluslar arası organizasyonlara ev sahipliği yapabilecek kapasiteye ve deneyime sahip bir şehirdir. Gerek tarihi, gerekse batıya dönük yüzü ile Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edecek ve EXPo’yu da en iyi şekilde becerebilecektir. Beş bin yıllık tarihi olan bir kente de bu organizasyona ev sahipliği de çok yakışır. Ama gelin görün ki, birileri tam destek vermemekte ve hatta bu gayretlere taş konulmak istenmektedir. Her işte olduğu gibi. Ama unutulmamalıdır ki, EXPO’ya gelenler İzmir’e gelecekler ama Türkiye adına gelecekler. Kazancımız da kaybedeceklerimiz de Türkiye adına olur. Hükümetler, her şeyi İstanbul’a almaktan vazgeçsin. Türkiye yalnız İstanbul, Ankara, Antalya değil. İzmir’de bunun layıkıyla üstesinden gelebilir. Yakın zaman önce gerçekleştirilen Universiade oyunlarında alınan başarı referansımızdır.

EXPO tarihine göz attığımızda, bir kente kalan EXPO mirasının nitelik ve niceliğinin ne kadar zengin olduğunu görmek mümkündür. İlk dünya fuarı, 1851 yılında Londra’da düzenlenirken kente ünlü Kristal Palas’ı kazandırmıştır. Eyfel Kulesi ise, 1889 Paris EXPO’su için inşa edilen, 100 yılı aşkın süredir Paris’e hem maddi getiri sağlayan hem de şehrin hafızalardaki yerini sağlamlaştıran eşsiz bir yapı olmuştur. Bugün dünya mirası olarak adlandırılmaktadır. İzmir’e de onlarca yıl sonra dillerden düşürülmeyen bir eser neden kazandırılmasın. Kaldı ki bu işten İzmir’in haricinde İstanbul ve çevredeki iller de kazançlı çıkacaktır. Kimse taş koymasın, desteklesin ve elele yapalım şu işi.

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..