Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Ey aşk geldinse bir kez yüreğimi çal

Ey aşk geldinse bir kez yüreğimi çal
 

Sevgi hep sevgi bizleri besleyen yaşama gücü veren o eşsiz duygu. Yokluğu onulmaz yareler açar varlığı karanlıkları aydınlığa çıkarır, tüm çirkinlikleri güzelleştir tüm kirlilikler onunla yıkanır yani sevgisiz hayat hiçliktir.

Ya sevgilisiz hayat?


Şöyle bir dolandım baktım neler demişler sevgili için İranlı şair ve yazarlardan Sadi Şirazi’ nin Gülistan adlı eserinde ki bir hikayeden minik bir alıntı çok sevdim paylaşıyorum.


"Hatırımdadır, eski zamanlarda sevdiğim ile bir kabuktaki iki badem içi gibi beraberce yaşadık. Nasıl ise o başka memlekete gitti, bir müddet sonra geldi ve: ' niçin biri ile bana haber göndermedin? ' diye sitem etti. gönderdiğim adamın gözü senin güzelliğinle aydınlansın ve ben bundan mahrum kalayım, bunu gönlüm almadı dedim."

Hani eskiden yazlık sinemalarda araba ile dolaşıp filmlerin reklamını yaparlar ve şu söylemi hep yaparlardı “aşk, nefret, intikam, kıskançlık hepsi bu sinemada” İşte şu kısacık alıntıda bile nasıl da yoğun anlatılmış değil mi?

Severiz sevmekle kalmaz deli gibi de kıskanırız. Bulunduğumuz anın tadını çıkaracağımız yerde kıskanır zindan ederiz günü güneşi.


Sonrada pişman olur sevgili ağladığın da yanağında süzülen 2 damla yaşta boğuluverecek gibi gelir insana,
gülümsediğin de ise doğum sonrası kucağına bebeğini ilk kez alan anne sevincini görürüz gözlerinde.

Şöyle bir uzaklara doğru uzanınca ilk sevgi kıvılcımın kalbime geldiği zamanları düşününce yüzümde kocaman bir gülümseme oluyor. Taa ilkokula kadar giden bir zaman dilimi. Bana gülümseyen sınıf arkadaşımın o gülümsemesinin bendeki etkisi müthiş di . Sonra benim oturduğum yere oturup aynı gülümsemenin onada yapıldığını görünce nerede ise kıskançlıktan ölecektim. Derhal o arkadaşımı ( Zuhal di onun adı hiç unutmadım) oradan kaldırıp o gülümsemeyi yeniden sahiplenmiştim.


Sevgili avuçta bir arı gibi imiş çok sıkarsan sokar, bos bırakırsan kaçar demiş başka bir seven sevgilisi için. Çok fazla üstüne düşmemek gerek gerçekten de kaçan kovalanır. Değil mi ama. Rağbet zorda. Sanırım bu çekici kılıyor kaçanı. Alın size bir tüyo…(sanki benden başka kimse bilmiyor)


Sevgili mutlu eder, sebepsizce gülümsetir, gözlerin içinde en derine bakar. Etrafınıza bakın gözleri uzaklara dalmış hiç sebep yokken gülümseyen birini gördünüzse bilin ki yine sevgilisi gelmiştir yadına.

Sevgilinin söylediği tüm önemli yada saçma sapan şeyler sanki ünlü bir düşünür söylemişcesine değer kazanır. Değişik anlamlar çıkarır, üstüne yüzlerce kez düşündürtür.

Sevgili her görüldüğünde kalp atışları tavan yapar, vücuda bir sıcaklık yayılır ve o, her dokunduğunda ve acıyan her nerense sihirli bir el değmişcesine iyileştirici bir etki yapar . Benim aklıma gelense bu konuda çocuklarımızın düşme sonrası acıyan ellerini dizlerini annelerine öptürerek acıyı unutmaları esas sihirdir derim.


Sevgili aradığında yürek hoplatır. Aramadığın da kalp acıtır. Adeta dünyanın sonu gelmiş gibi hissedersin. Güneş parlaklığını yitirir, her şey tatsızlaşır.
Bazen de sevgili kolunuz o'nun boynu altında kalmış, o uyuklarken, sırf o uyanmasın diye kolunuzu ne kadar uyuşursa uyuşsun çekmediğiniz, kıyamadığınızdır. Kıyamazsın ama sonra belimmm kolum diye feryat eder naz edersin.

Tek başına yolda yürürken nereden aklına geldi ise durduk yere yüzüne bir tebessüm yerleştirebilendir sevgili ya da gecenin bir yarısı uyanıp "acaba o da uyanmış mıdır şimdi?" diye düşündüğündür. Alışverişe gittiğinde "o bunu severdi" diye sevmediğin şeyleri satın aldırabilendir, yanına gelemeyecek olsa bile. Telefonunu en kolay ezberlediğin insandır.

Başkaları gitmiş olur, gidince;
bir sen yakınsın, uzakta kalınca.

Demiş Oktay Rıfat ne sugar söylemiş.)


Pamuklara sarılası,
Kıymeti bilinesidir sevgili... sevgi ile efendim

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..