Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '16

 
Kategori
Güncel
 

Ey Batı! Senin medeniyetin sadece bir "suç medeniyetidir" o kadar.

Sabah Gazetesi’nden bir haber; Numan Kurtulmuş, 'Türkiye AB'ye 3 bin yılı civarında üye olabilir' diyen İngiltere Başbakanı Cameron'a sert tepki gösterdi. Kurtulmuş, "Biz Türkiye olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getiriyoruz. Bu bizim değil, bunu söyleyenlerin ayıbıdır." dedi.

Bu milleti aptal yerine koymak kimin haddinedir bilmiyorum ancak Türkiye’nin Avrupa Birliğine alınması için en fazla bastıran ülkenin Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere olduğunu biliyoruz ve birçok okur da hatırlıyordur. Böyle bir demeç küstah İngilizlerin küstahlığını göstermesinden başka bir şey değildir. Bu küstahlığa karşı her türlü cevap verebilmek mümkünken, Türkiye Cumhuriyeti halkı sadece İngilizce öğreneceğiz diye yıllık milyarlarca dolarını Amerika ve de İngiltere’ye doğrudan veya dolaylı olarak gönderedursun, diğer taraftan bu tip aşağılanmalara maruz kalsın akıl alacak gibi değil!

Avrupa Birliği din temelli bir birliktir ve esasında Amerika’yı dengelemek üzerek kurulmasına rağmen birlik içindeki Anglo-Sakson kültüre sahip ülkeler esasında akraba ülkelerdir ve bu ülkeler kısaca saymak gerekirse; İngiltere, Amerika, Avusturalya, Yeni Zelanda ile Kuzey Avrupa’dan İsveç, Norveç ve Danimarka gibi ülkelerdir. Esasında hepsi İngiltere’nin türevi veya eski sömürgesi olan ülkeler ki (bu ülkelerde uzun süre sömürge valileri bulunmuştu) daha sonra sözde bağımsızlıklarını elde eden ülkelerdir.  Birinci ve İkinci Savaşlarının birincisinde galibi İngiltere iken, ikincisinde ise Amerika ve son galip olmuştur. Söz konusu ülkeler 2.Dünya Savaşından bu zamana kadar dünyaya öyle ya da böyle şekil veren devletlerdir. NATO ve diğer askeri oluşumlarla Rusya’yı kontrol ederken, diğer yandan Çin ve Hindistan da uzun süre kontrol edilebilmiştir. Ancak dünyanın uzun süre merkezi konumunda olan söz konusu oluşumların uzunca bir süre bu durumlarını muhafaza edemeyecekleri görülmüştür veya görülmelidir. Müslüman nüfusu bir kenara bırakırsak, Çin ve Hindistan gümbür gümbür gelmektedir. Gelmek zorundadır. Nedenine gelince uzunca bir süre halkını çeşitli düşünce ve inançlarla ikna eden toplumların önünde dev bir ufuk belirmektedir. Kendisinin yarısı kadar çalışmayan ve dünya zenginliklerini altmış yıldan fazladır sömüren bu oluşuma söz konusu ülkelerin tekmeyi basması yakındır ve Haktır. Gerçekten de Çin’deki insanı da Amerika’daki insanı da yaratan birdir ve kaderin cilvesine bakın ki, Çin sadece tek başına Amerika ve tüm Avrupa’nın nüfusundan fazladır. Bu halklar da artık fazlasıyla zenginliklerden pay almaya hak sahibidir.  

Uzunca bir girişten sonra Avrupa Birliği NATO eksenli ve direksiyonunda Almanlarla Fransızların olduğu diğerlerinin ise gerçekte piyon olduğu bir kuruluştur. Almanya’nın ve Fransa’nın direksiyonda olması diğerlerinin piyon olması çok fazla önem arz etmiyor gerçekte ise bu oluşumun gerçek lideri Amerika ve İngiltere’dir. Londra para piyasalarının başkenti iken Washington karar mercii konumundadır. Birbirlerinin politikalarına ters bir şey yapmaları mümkün değildir. Nükleer silah geliştirme hakkını doğrudan kontrol eden ve 5’ler (5+1 Belki de daha doğru bir tanımlamadır. Bu ülkeler; ABD, İNGİLTERE, RUSYA, ÇİN, FRANSA ve pek tabi ki İSRAİLİDİR) dünya ile danışıklı dövüşle yönetmektedirler. Şehirlerde özgürlük adına gençler uyuşturucu batağında çırpınırken aileler parçalanmakta ve buna şu ana kadar herhangi bir güç bu duruma “dur” diyememektedir. Kadının, erkeğin,  diğer tüm canlıların rolleri adına özgürlük veya demokrasi günümüz kadar çaresiz ve gerçeklerden soyutlanmış bir zaman yaşamamıştı.

Şanslılar şansız mı, karar vermenin son derece güç olduğu günümüz dünyasında hiç kimsenin yüce Türk Milleti ile dalga geçmeye hakkı yoktur ve bu milletin ve bu milletle birlikte kader birliği edecek milletlerin bir an önce aklını başına devşirmesinin zamanı gelip geçmektedir.

Evrensel bir kural olarak; kimsenin annesini, babasını, dedesini, doğduğu yeri, rengini ve fiziksel özelliklerini seçme hakkının olmadığı günümüzde birçokları açısından dahi din sadece geleneksel bir özellik taşır. Yani birçoğu düşünerek ve idrak ederek gerçekte din seçmez. Tüm bunları seçemeyen insanların bir an önce düşman diye kendilerine yutturulan halkların aslında düşman olamayacakları zaman gelmiştir. Öyle ya kutuplarda yaşayan bir Eskimo’nun Afrika çöllerinde susuzluktan ölen bir Afrikalıyla ne gibi bir düşmanlığı olabilir? Aynı şekilde Türkiye bazlı düşünüldüğünde Ordu yaylasında çobanlık yapanla Hakkâri yaylasında çobanlık yapan iki garip neden birbirine düşman olsun ki?  

Avrupa Birliğine girip girmemek bizim Türk Milleti olarak nihai temel hedefimiz değildir. Bizim ulus olarak nihai hedefimiz, sırtımıza siz sözde medeniler yüklenen yüklerden kurtulmak ve yeniden şahlanmaktır. Medeniyet Avrupa’da anlayışı sakat, sakat olduğu kadar da taraflı bir düşüncenin diğerlerine yutturulmasından başka bir şey değildir. Kabul, Avrupa diğer devletlere göre Sanayi Devrimini (Avrupa Devletlerinin çok az bir kısmı) erken tamamlamıştır. Aynı zamanda bu devrim devrimi tamamlayamayan, Hindistan’dan Amerika’ya, Afrika’ya ve Osmanlı hinterlandına kadar tüm zenginliklerin acımasızca, insafsızca, barbarca çalınması ile yapılmıştır. Sözün özü bu dönemin uygarlığı o kadar özürlü ve psikopat bir ruh ve temel taşır ki, böyle medeniyet olsa olsa Günah Medeniyeti, Günah Uygarlığı, Hırsızları Şahlanışı olabilir. Böyle bir medeniyet bizi kabul etse ne etmese ne. Hatta bizi kabul etmesi bizim gerçek değerimizi yükseltmez sadece düşürür.

Ey Batıya sözcü olan İngiltere! Sadece yakın tarihine bak! Senin medeniyetin suç medeniyetinden başka nedir ki?

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..