Ey CHP çık artık şu Dersim'den...

Dost acı söyler diye bir deyişimiz vardır. Benim kerhende olsa bir CHP dostu olduğumu okurlarım bilir. Bu dostluğuma güvenerek CHP ye bir şeyler söyleyeceğim.

Memleket alev içinde, emperyalistler nerede ise bizi Suriye'ye ardından da İran'a sokacaklar CHP hala dersimde debeleniyor. Biliyorum dersimi CHP nin yumuşak karnı olarak görenler bilhassa bu olayları çıkarıyor ama Başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP liler buna fırsat veriyor. Benden dost uyarısı. Böyle giderseniz bir dahaki seçimlerde oyunuz %15. Haberiniz olsun sizlerin ilerde AKP ye alternatif olabileceği inancı ile yanınızda olan benim gibileri bile kaybetmek üzeresiniz.

İlk önce bir şeyde anlaşalım. Dersim nedir? Dersim diye bir yer varmı? Oranın adı Cumhuriyet hükümeti tarafından “Tunceli” yapılmıştır ve herkesin bunu böyle bilmesi ve söylemesi gerekir. Nedir yani? Birileri çıkıp İstanbul'a Kostantinopolis derse sizde öyle mi diyeceksiniz. Efendim oy meselesi diyorsanız size açık yüreklilikle şunu söyleyebilirim. Oralardan birkaç oy alacağım diye asıl oylarınızı kaybediyorsunuz. Geçen gün gazetede asi başı Seyit Rıza'nın heykelini ve orada anma konuşması yapanları gördüm. Kanım dondu. Birileri Cumhuriyetten rövanş almak için asileri, hainleri görmezden gelebilir. Ama sizin böyle bir lüksünüz olmamalı. Bin defa o isyanı anlattık. İki üç cümle ile tekrar değinelim.

1937 yılında Atatürk Singeç Köprüsü'nün açılışını yapmak üzere Dersim'e gelecekti. Bu köprünün bir ucunda güvenliği sağlamak amacıyla bir askeri karakol bulunuyordu. İsmail Hakkı adlı bir teğmen'in komutasındaki karakola isyancılar tarafından saldırı düzenlendi. Karakol yakıldı ve 33 askerin tümü öldürüldü.

27 Mart 1937 tarihinde Tunceli-Erzincan yolundaki bir köprü Haydaran ve Demanan aşiretleri tarafından yakılır. Diğer Türk Birlikleri ile bağlantı kurulmasın diye kürtler tarafından bölgenin telefon hatları kesilir. Jandarma birliklerine pusu kurulur. Pax bucağı karakoluna baskın düzenlenir. Seyit Rıza bizzat Sin Karakolu'nun da basılması için asi milislere emir verir. Bölgedeki 9. Seyyar Jandarma Taburu'na da baskın düzenlenir. Kendi vatandaşlarından kurulu düzensiz gerilla kuvvetlerine karşı savaşmak üzere eğitilmemiş ve bu yönde bir hazırlığı olmayan askeri kuvvetler kendilerini korumakta zaafiyet içine düşerler. Birçok askeri birlik basılarak askerler öldürülür ve yaralanır. Asiler Mazgirt Köprüsü'nü tahrip ederler.

İşte bu olaylardan sonra ancak hükümet harekete geçip olayı bastırır. Dikkat ediniz, sene 1937 dir. Cumhuriyetin ilanından beri yapılan onca uyarılara, çıkarılan kanunlara rağmen o yörede yaşayanlar Eşkıya yüzünden ne askere alınabiliyorlar, ne vergi veriyorlardı. Celal Bayar'ın başbakanlığı döneminde bu sorun kesin olarak çözülmüştür. Tabii bazıları bu olaydan çok müteessir olmuşur. O kişiler bu gün asibaşının heykelinin dikilmesine göz yumarken, oraya eski isminle hitap ederek insanları kışkırtmaktadırlar. Malum zihniyet aymazlığa devam ederse korkarım yakında İmralı canisinin de heykelleri dikilecektir.

Ama Cumhuriyetin kurucu partisi mensupları olarak siz onlar gibi davranamazsınız. Değilse onlardan farkınız kalmaz. Lütfen içinizdeki Cumhuriyetimizin karşıtlarını, sarosçuları, PKK yandaşlarını temizleyin. Göreceksiniz Türkiyede sizi iktidara taşıyacak Cumhuriyet aşığı kadrolar vardır. Siz böyle yaptıkça birileri TBMM içinde Osmanlı padişahları için yaldızlı davetiyeler bastırırken, Mustafa Kemal'in ölüm yıldönümü etkinliklşeri davetiyesini A-4 kağıdına fotokopi olarak yapacaklardır.

Benden söylemesi...

İzmir 2011