- Kategori
- Şiir
Ey dünya!
Ey dünya!
Sen büyüksün.
Ben küçük.
İçinde yer içerim.
Gezer dolaşır,
Yatar uyurum.
Bir gün seni anlamadan çekip giderim.
Ne çalışır,
Ne kazanırım.
Ne alın teri döker,
Ne diz çökerim.
Bir lokma ekmek için,
Ne sana yalvarırım
Ne de ayıya dayı derim.
Bir gün seni anlamadan çekip giderim.
Ne sever,
Ne âşık olurum.
Bir güzelin, aşkı uğruna,
Peşi sıra koşar yorulurum.
Yorulmazsam, ateşinde yanar,
Közünde kavrulurum.
Bir gün seni anlamadan çekip giderim.
Ne kendimi tanır,
Ne de dünyayı anlarım.
Ne varına ne yoğuna inanır,
Ne de bu kahpe dünyanın,
Peşine koşar aldanırım.
Ne yokluğuna yanar,
Ne de varlığına kanarım.
Bir gün seni anlamadan çekip giderim.
Ey dünya!
Sana, ne güzel,
Ne çirkinsin derim.
Gülü goncayken,
Kadını kızken severim.
Aşkıyla ateşinde yanar,
Közünde kül olurum.
Bir gün seni anlamadan çekip giderim.
Ey dünya!
Beni benden alır,
Dünya yuvarlak dersin.
Nefsime girer,
Gözümü kör edersin.
Lahanayı gül diye sevdirip,
Beni aldatıp kandırırsın.
Bir gün seni anlamadan çekip giderim.
Sonra içime,
Kor ateş koyarsın.
Yüreğimi yakar,
Dünyamı yıkarsın.
Kül olan yüreğimi,
Rüzgârın önünde savurup
Bir dağın arkasına atarsın.
Bir gün bende seni sevmeden çeker giderim.
Ey dünya!
Ben küçük,
Sen büyüksün.
Herkes bunu bilsin.
Etme bana zulüm.
Elbet bir gün,
Sende hesap verirsin.
11.08.2011
Cahit KARAÇ
Şair, Düşünür ve Yazar