- Kategori
- Şiir
Ey duvarlarından sızan Kızılca acı
Ey Duvarlarından Sızan Kızılca Acı
I
Bir keresinde gördüm
Irmaktan çıktığını çıplak bir kadının
Bir öküzün boynuzuna konan kuşu
Suda oynaşan yılanların
Ne kadar solgun olduğunu
Kurbağa yavrularının
Ne kadar küçük olduğunu
Pervanelerin
Ateşin içinde döndüğünü
Zifiri karanlıkta ağaçların ardında
Sigara içen ateşböceklerinin
Ne kadar korkutucu olduğunu
Yıldızların bu kadar yakın
Tanrı'nın bir anlık bir nefes olduğunu
II
Orada o park
Eski aşkların ayak izleri
İlk öpüşlerin tadı
Ağla ve uyan uykudan
Yalnızlık daha uysal
Ölümse daha yakın
Şimdi ona
Bir lale zarif kırılgan
Gülümseyen bir yüz
Biyaz ince laluno
Karanlıkta uçuşup dursa eğilip bükülse de
Kırılmaz çünkü yitirmeyecek
Kıpkızıl inancım kolayca
İnsanın ömrü olsaydı bir günlük
Uçar mıydı acep
Kelebeğin cesaretiyle
Bilseydi ki özgür olacak
Kurtulup çekiminden yerkabuğunun
Savurup ölüm getiren
Son rüzgârın koynunda
Korkudan ürkmüş bir serçe olmazdı
Yaşamın karşısında
III
Ne anılardan kurtulabilir
Ne üzerindeki kötülük
Habercisi buluttan
Sessiz ve kör hırlayan köpek
Suda balık
Silkenen at
Böğüren boğa
Aslında öbür halklar kadar
Bizde suç işledik
Ama hepsi bu
Ozanlar ve emekçiler
Bu oyunda boğulsa da sesleri
Barışın işaret parmağıdır onlar
Gelecek güzel günleri
Öyle bir çağda yaşıyoruz ki
İnsan alçalacağı kadar alçaldı.
Keyfi için öldürdü
Yaşamak için değil
Yeryüzünde ne varsa
Boş inançlara taptı
Yabanıl saplantılara saplandı
Öğle bir çağdayız ki
Sesini yükseltenin boğazlandığı
Gömütündeki ölünün yağmalandığı
Sesini duyuramaz oldu ozan
Üşengeç bakışlar görmez
Oldu tutsaklığımızı
Zaman görmeme çağı
Kaçıp kendi gerçekliğinden
Ruhunu bıraktığın yerde
Dönmesende sen geriye
Dönüp dönüp bakacaksın
Yitirdiğin cesaretin son siluetine
Ne anılardan kurtulabilirsin
Ne de gerçekliğinden
IV
Bilemiyorum başkaları için nedir
Benim için anayurt
Böyle alevlerle çevrilmişken
Ey duvarlarından sızan kızılca acı
Daha çok görecek
Genç bedenleri bu duvar
Arkadan kolları bağlı yere yığılmış
Hiçbir şeyim yoktu
Bundan sonrada olmayacak biliyorum
Biliyorum yeni bir dünya kurulacak
Biz böyle duvarların dibinde
Son türkümüzü söyledikçe
17 Ekim 2008 Mehmet Özgür Ersan