Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '13

 
Kategori
Şiir
 

Ey duvarlarından sızan Kızılca acı

Ey duvarlarından sızan Kızılca acı
 

Ey Duvarlarından Sızan Kızılca Acı


I

Bir keresinde gördüm

Irmaktan çıktığını çıplak bir kadının

Bir öküzün boynuzuna konan kuşu

Suda oynaşan yılanların

Ne kadar solgun olduğunu

Kurbağa yavrularının

Ne kadar küçük olduğunu

Pervanelerin

Ateşin içinde döndüğünü

Zifiri karanlıkta ağaçların ardında

Sigara içen ateşböceklerinin

Ne kadar korkutucu olduğunu

Yıldızların bu kadar yakın

Tanrı'nın bir anlık bir nefes olduğunu

II

Orada o park

Eski aşkların ayak izleri

İlk öpüşlerin tadı

 

Ağla ve uyan uykudan

Yalnızlık daha uysal

Ölümse daha yakın

Şimdi ona

 

Bir lale zarif kırılgan

Gülümseyen bir yüz

Biyaz ince laluno

Karanlıkta uçuşup dursa eğilip bükülse de

Kırılmaz çünkü yitirmeyecek

Kıpkızıl inancım kolayca

 

İnsanın ömrü olsaydı bir günlük

Uçar mıydı acep

Kelebeğin cesaretiyle

Bilseydi ki özgür olacak

Kurtulup çekiminden yerkabuğunun

Savurup ölüm getiren

Son rüzgârın koynunda

Korkudan ürkmüş bir serçe olmazdı

Yaşamın karşısında

III

Ne anılardan kurtulabilir

Ne üzerindeki kötülük

Habercisi buluttan

 

Sessiz ve kör hırlayan köpek

Suda balık

Silkenen at

Böğüren boğa

 

Aslında öbür halklar kadar

Bizde suç işledik

Ama hepsi bu

 

Ozanlar ve emekçiler

Bu oyunda boğulsa da sesleri

Barışın işaret parmağıdır onlar

Gelecek güzel günleri

 

Öyle bir çağda yaşıyoruz ki

İnsan alçalacağı kadar alçaldı.

Keyfi için öldürdü

Yaşamak için değil

Yeryüzünde ne varsa

Boş inançlara taptı

Yabanıl saplantılara saplandı

 

Öğle bir çağdayız ki

Sesini yükseltenin boğazlandığı

Gömütündeki ölünün yağmalandığı

Sesini duyuramaz oldu ozan

Üşengeç bakışlar görmez

Oldu tutsaklığımızı

 

Zaman görmeme çağı

Kaçıp kendi gerçekliğinden

Ruhunu bıraktığın yerde

Dönmesende sen geriye

Dönüp dönüp bakacaksın

Yitirdiğin cesaretin son siluetine

 

Ne anılardan kurtulabilirsin

Ne de gerçekliğinden

 

IV

 

Bilemiyorum başkaları için nedir

Benim için anayurt

Böyle alevlerle çevrilmişken

 

Ey duvarlarından sızan kızılca acı

Daha çok görecek

Genç bedenleri bu duvar

Arkadan kolları bağlı yere yığılmış

 

Hiçbir şeyim yoktu

Bundan sonrada olmayacak biliyorum

Biliyorum yeni bir dünya kurulacak

Biz böyle duvarların dibinde

Son türkümüzü söyledikçe

 

17 Ekim 2008 Mehmet Özgür Ersan

 
Toplam blog
: 447
: 1524
Kayıt tarihi
: 20.09.13
 
 

06 Mayıs 1974 Çorum Sungurlu'da doğdu. Yaşamının büyükçe bir bölümünü Mamak'ın gecekondu mahalleler..