Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '14

 
Kategori
Futbol
 

Ey hakemler vicdanınız rahat mı?

Futbolun en önemli figürlerinden biri hakemler. Onlarsız futbol olmuyor. Onlar ile ne kadar olduğu tartışmaya açık. Kurallar ve oyununun karakteri hakemlerin hata yapmasına çok fazla uygun. Hakemin hata yapması ile ilgili ise hiç bir yorum yapmadan saygılı olmamız gerekir. Üstelik üzerlerindeki baskı nedeni ile hakemlerin hataları için her söylediğimizi iyice düşünmekte büyük yarar var.

Hakemler bu zor şafrtlar içinde en az kazanan insanlar. Futbolcular milyonlar kazanırken hakemin binler ile ifade edilen paralar kazanmasıda önemli bir durum. Örneğin Türkiye'nin en iyi eski hakemlerinden biri olduğunu iddia eden Doktor Ahmet Çakar bu mesleği kendi isteği ile bıraktı. Fazla kiloları onun hakemden beklenen koşuları yapmasına engel oluyordu. Kazançta fazla değildi, onun zamanında çok daha azdı. Bıraktı daha fazla para kazanmak için TV yorumculuğuna geçti. Doktor, eğitim gördüğü işde de istediği parayı kazanamadı. Onun yerine çok para kazandığı yorumculuk ve gösteri işlerinde sunuculuk yapıyor.

Buda pek anlaşılır bir durum değil. 20 yılın üzerinde eğitim alıp doktor olmak ve onlarca sene hakemlik yaptıktan sonra para kazanma şansını yorumculukta bulması ve burada gösterdiği başarı ile başka işler yapıyor olması pek anlaşılır yada anlatılır iş değil. Başka bir ifade ile Ahmet Çakar için harcanan 20 yıllık eğitim ve devletin ona yaptığı harcama çöpe gitmiş durumda.

İnsanlar yaptığı işlerde kurallara uymak zorundadır. İşlerini yaparken bireysel çıkarlarını gözetemezler. Tanımlı görevlerini disiplin ile yapmak zorundadır. Polis yada asker veya öğretmen yada bankacı veya gazeteci hepsi işlerini iyi yapmaya çalışır. Elinden gelenin en iyisinin peşindedir. 

Hakemler konuşmazlar. Çünki konuşmaları istenmez. Onlar ancak emekli olunca konuşurlar.Görev yaparlarken onlar adına Federasyon yada Hakem Kurulları başkanları konuşur. Konuşmalarda ise hakemler korunur işlerinin zor olduğundan bahsedilir ve hakem hatalarının önlemez olduğuna ilişkin şeyler söylenir. 

Birde futbolun yüksek çıkarları vardır. Futbola büyük paralar ödeyen sponsorlar ama daha çok büyük topluluklar. Futbolun üzerinde ilgi ve buraya ödenen yüksek paralar hatta bahisler futbol yönetenlerinin iştahını fazlaca kabartır. Bu iştah ile eller sahanın içine girer. Hakemlere maçların verilmesi ile birlikte bazı maçların sonuçlarının nasıl belirleneceğine büyük etki eden hakem takdir haklarının rengide belirlenir.

Bizim ligimiz Digitürk te yayınlanıyor. Yayıncı kuruluş 400 milyon dolar cıvarında bir ödeme yapıyor federasyona. Bu haftada 11 -12 milyon dolar demek. Yayın kurumu bir ticari şirket ve bu parayı ödeyebilmek için kazanmak zorunda. Bu zorunluk ise heyecanın sürekli canlı ligin uzun soluklu olmasını gerektiriyor. Bizim ligimizin ilk yarısını FB 8 puan önde bitirdi. İkinci yarı maçlarında ise FB nin maç kaybetmesine neden olan hakem hataları yaşandı. 2003 - 2004 sezonunda Beşiktaş en yakın rakibi ile 11 puan fark açmıştı. Erman Toroğlu " biz dükkanı kapatıp gidelim diyordu" sonra inanılmaz işler oldu. Fırtına gibi esen takım birden küme düşecek seviyeye geriledi.

Bu ödenen paralar yada bu paraları ödeyen kurumlar sahadaki oyuna müdahale ediyorlar. Yönetenler ise bu müdahaleye engel olmak istemiyorlar. Sonuçta gelecek para herkese ait. Seyirci yada bu işe ilgi gösterenler bazı şeylerin farkında ama genelde onlar 90 dakika sonunda tabeladaki skora bakıyor. Sonra günlerce saatler süren programlar.

Bir söz vardır " kişi kendini bilmek kadar irfan olmaz" herkes ne yaptığını ve ne yapması gerektiğini bilir. Kimsenin kimseyi kandırmak gibi bir durumu olmaz. Zaten programlarda çok bildiğini savunanların bildikleri de bunlardan başka bir şey değil. 

Hakemler bir şekilde skora müdahale ediyorlar. Verdikleri kararlar ile oyunu etkiliyorlar. Sonrada sanki görevlerini yapmış gibi yada hiç suç işlememiş gibi konuşuyorlar. Onlar ki bazen yakın çekim görünüyorlar ALLAH a dua ediyorlar. Ve sonra çıkıp aldıkları talimata yada kafalarında açıklamadıkları düşüncelere göre skoru değiştirecek kararlar veriyorlar.

Bu yapılan öncelikle suç ve sonra da günah. Evet onlar sessiz çoğunluğu kandırdıklarını düşünüyorlar yada yüce bir amaca hizmet ettikleri düşüncesinde yaşıyorlar. Ancak bir takıma ait paraları ve hakları alıp başka tarafa veriyorlar. Yada bahis oynayarak para yatıran insanların paralarının ellerinden gitmesine neden oluyorlar.

Hakemlerin vicdan azaplarının çok olduğunu söylemeye gerek var mı? Hakemler her sezon maç yönetme izinlerini alırken yemin etmelidir. Vicdanlarını rahatlacak ve daha iyi görev yapmalarını sağlayacak kurallara ve her iki takım haklarına eşit uzaklıkta olacaklarına, kimseden maç ile ilgili talimat almadıklarına dair yemin etmelidir. Ve bu yeminlerde maç öncesinde de yinelenmelidir.

Hakemler hata yapabilirler ama asla maç sonucuna etki etmek düşüncesi ile maça çıkmamalıdır.

 
Toplam blog
: 246
: 184
Kayıt tarihi
: 08.09.09
 
 

01.04.1956 doğumluyum. İnsanca yaşamın en önemli değer olduguna inanırım. Paylaşmanın önemine ina..