- Kategori
- Şiir
Ey Lâl
Lâl, Senin sustuğun o ân'da...
Ey Lâl...
Ne sustuğuna yanarım
Ne de o rengine
Mühür çoktan elimde
Sen nârınla kal
/
Ey Lâl…
Yüreğinse görünen
Şafakla bir âl âl
Ne yandığımı anarım
Ne de donduğumu
Ân’a erebilmek
Ki bu hâl
/
Ey Lâl…
Senin sustuğun o ân’da
Al şu yüreği
Yüreği hele bir al
Gör ki alevle bir cân
Nasıl eder hasbıhâl
/
Ey Lâl…
Getirsen o kızıllıktan
Bana ummanca zülâl
Ne içtiğimle kanarım
Ne yunduğumla doyarım
Etmezsen tek bir damla
Helâl
/
Ey Lâl…
Ancak seninle hüsne erer
Hasrete duran cemâl
İster sus ister konuş
Tut ki sen olsun yanış
Yalnız cân
Lâl ile bulur
Kemâl
/
Ey Lâl…
Ufuk hasretinle kavruk
O ne hârlı duruş
İster gecem ol
İsterse günüm
Ân’ın haddinde
Sensin hep aynı sızış…
/
Ey Lâl…
Bu dem ki
Sızım sızım bir doğuş
Doğuşta yürek damlar
Hilâl hilâl
/
Ey Lâl…
Yürek hilâlinle yâr açtı madem
Yok bizce vehme mahâl...
03.09.2010-Ankara- Saat:06.15
Yegâh Elif Mirzâde