Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ey Özgürlük!

Ey Özgürlük!
 

İnsanı dağ doruklarına ulaştıran özgürlük...


Kuşlar kadar özgür olmak isterdim..

Ne üzüntüm olurdu ne de

Umutsuz umutlarım.

Dallara konardım bağırtısız...

Öylece kendi halinde

Sessiz,

Uslu bir kuş olurdum...

Hepimizin birleştiği tek ortak noktamız... vazgeçemeyecegimiz tek şey... özgürlüğümüz.

Lakin hiçbir zaman tam anlamıyla özgür hissedemeyiz kendimizi. Özgürlük savaşında bizi bağlayan, kısıtlayan hep birşeyler vardır.... yapmak istediğimiz şeylere, bulunmak istediğimiz yerde bulunmaya ve hayallerimizi özgürce gerçekleştirmeye hep ket vurur..

Özgürlüğümüz elimizden alınmaya kalkıldıgında birer aslan kesilip pençelerimizi çıkartırız. Bir kedi gibi kabartırız tüylerimizi. Bir yılan gibi tıslarız.. içimizdeki zehri dışa kusarız...

İnsan kendini cendereye sokulmuş gibi hisseder ya bazen hani?... alıp başını o a çok uzaklara, herkesten uzaklara gitmek ister. Kimsenin ona ulaşamayacagı, kimsenin bilmediği bir yere. Özgürce gitmek ister işte. Neresi oldugu pek önemli degildir.

Penceresinin önüne konan bir kuşa, ya da gökyüzüne özgürce kanat açmış oradan oraya uçup neşeli çığlıklar atan kuşlara hayranlıkla bakıp da;

"Keşke bir kuş olsam...." diye hayıflanabilir.

Özendiklerimiz, kendimize örnek gösterdiklerimiz, kendimizi benzettiklerimiz de hep hayvanlar.. kedi kadar nankörüz, keçi gibi inatçıyız, bir köpek kadar sadıgız... bülbül gibi şakırız... bir fil gibi acıkırız, bir zürafa kadar uzunuz.. aslan gibi kükreriz.. fare gibi kemiririz, kaplumbağa gibi tırsar kabugumuza çekiliriz

Ve an gelir de, küçücük bir kuş kadar özgür olmayı düşleriz...

Neden insanlığımızdan şikayetçiyiz..

İnsan kendinde olmayana haset edermiş ya hani?. Biz insanlar bile bile mi alırız acaba onların elinden özgürlüklerini... kendimize dahil etmek için, bencilce "koruma" " sevme" adı altında " bizim" olmalarını istediğimiz için.

Onlar özgür ruhlu oldukları için, onların özgürlüklerini engellemek için bilinçaltı mı yaparız bunu? Onları kafese koyuşumuz bu yüzden mi acaba?

Oysa " sevmek" en güzel özgürlüktür.. ama boğmadan, sıkmadan.. can acıtmadan...

Konuşmak bir özgürlüktür. .. amacını aşmadan, hakaret etmeden, şiddet kullanmadan, taciz etmeden.

Hak ve özgürlüklerimiz bu kadarla sınırlı degilken; çoğulken, herşeye sahipken zaman zaman küçücük bir kuşa imrenmek neyin nesidir hiç anlamam...

*Meryem; ara-sıra bana yardıma gelen çok saf bir kadın.. evine hakim, çekip çeviren.. oğlu, gelini, torunu, kızları, kocası olan bir kadın.. kocaman bir aile onlar. Sordum ona aklıma geliverip de öylesine;

"Sen özgür müsün, Meryem?"

Öyle bir baktı yüzüme şaşkın, ne diyeceğini bilemez bir durumda, afalladı.. elindekini sildi bir süre dikkatlice... sonunda;

"O neyy?diye sordu sonra merakla. Mutlu muyum diye mi soruyorsun?

"Yok hayır .." dedim.. özgür müsün diye sordum. Kendini özgür hissediyor musun?

Telaş etti bilememenin verdiği sıkıntı ile.

" Ee... acıktım mı diye soruyorsun? gözlerinde ciddi bir merak. Durdu, gözlerimin içine bakıyor.

"Sen "özgürlük" nedir bilmiyor musun Meryem? dedim.. hani; insanların bir takım hak ve özgürlükleri vardır ve bunları yapmaktan seni hiç kimse alıkoyamaz?

Kafasını arkaya attı gülerek... eliyle ağzını kapattı...

"Yoo bilmiyorum" dedi, utanarak.

"Demek ki sen özgür degilsin, özgür olsaydın özgürlüğün ne oldugunu çok iyi bilirdin"dedim.

"Ne bileyim ben acıkıp acıkmadıgımı sordun sandım" dedi.

Şu "özgürlük" denen şey, bir arkadaşımla yaptıgımız sohbetten takılı kaldı aklımda.. Üzüntüsünün sebebi, sürekli özlemini duydugu fakat dilediği zaman gidemediği memleketi miydi, yoksa kendi kendine sınırlandırdıgı özgürlükleri miydi bilemedim.

"Eskisi gibi" dedi, "keşke eskisi gibi...." diye başlayan cümleler kurdu bana.

Kimilerine göre özgürlük, kuşların sahip oldugu kadarla mı sınırlı acaba? Bir başınla çekip gitmek özgürlük müdür?...

Biz insanlığımızla yeteri kadar özgür olamadıgımız için mi el kadar kuşlara özeniyoruz?

Özgürlükse... özgürlük evet... ama nereye kadar?

Peki kuşlar niye uçar? düşündünüz mü?

Ben bilmiyorum....

"Kuşların ak kanatlarında, annelerin gözyaşlarında barınan... silahların ve savaşların gölgesinden çıkararak insanı dağ doruklarına ulaştıran özgürlük... ey özgürlük...."

Yükseksesle dinlemek gerek

Zülfü Livaneli/ Ey Özgürlük/ http://www.youtube.com/watch?v=DqyLcsGqW4s

 
Toplam blog
: 319
: 1390
Kayıt tarihi
: 29.10.06
 
 

"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..