Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '12

 
Kategori
Güncel
 

Ey Sevgili Atatürk!

Ey Sevgili Atatürk!
 

"Tarih bir milletin kanını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez"


Sana padişah/halife olman teklif edilmişti. Kabul etseydin haremin olacaktı, hazinen olacaktı, sarayların olacaktı, mutluluk ve keyif içinde bir ömür sürecek, içkini (afiyet olsun!) sarayında, gizli içeceğin için kimse de bu konuda olur olmaz konuşmayacaktı. Ama sen bu teklifi elinin tersiyle ittin. Milletinin geleceği için devrimler yolunu açtın. Bu nedenle kaç kez ölüm tehlikesi atlattın, iftiralara uğramayı göze aldın.

İstedin ki yurttaşların bağımsız olsun, ilkellikten, bilgisizlikten, onursuzluktan, yoksulluktan, hurafelerden, din ve çıkar sömürücülerinden kurtulsun, ilerlesin, gelişsin, her alanda kalkınsın, ortaçağdan çıksın, çağının ve hayatın güzelliklerini paylaşsın, dilediği gibi ibadet etsin, huzur içinde yaşasın, bir daha da Batının kölesi olmasın.

Ama biz seni, idealini, başarılarını, halkımıza, gençlerimize anlatmayı beceremedik. Araştırıp öğrenebilirlerdi ama doğruyu, gerçeği araştırma hevesini de, alışkanlığını da veremedik.

Geleceği emanet ettiğin gençlerin birçok akımların, farklı düşüncelerin etkisi altında kalmalarını, bölünmelerini engelleyemedik.

Gençlerimiz tarihsiz ya da sulandırılmış ya da tersine çevrilmiş bir tarihle yetişiyor.

Kendi kahramanlarını unutturduk, çocuklarımızın başkalarının kahramanlarına hayranlık duymalarına yol açtık.

Aaah!

Senden sonra birçok zikzaklar çizdik. İzinden ayrıldık. Borçla kalkınmaya çabaladık. Bağımsızlığın milli ekonomi ile olan ilgisini unuttuk. Bağımsızlık duygusu zayıfladı. Anadolu aydınlanması gittikçe kararıyor. Emperyalizm konuşulmaz oldu. Batı karşısındaki aşağılık duygumuz yeniden hortladı. Kendimize güvenimiz sarsıldı. Senin , özü yurtseverlik, toprak , tarih ve yazgı kardeşliği olan milliyetçilik görüşünü canlı tutamadık. Birliğimiz, dirliğimiz sorunlar içinde. Seni de sana benzemeyen büstlere dönüştürdüler. Bu gidişin nelere mal olacağını tarih açıklıyor ama kimse tarihe kulak vermiyor.

Bütün bunlardan dolayı senden, aziz anından, derin bir utanç içinde özür diliyorum.

Bizi affet.

Turgut Özakman / Aralık 2008

Yıl, 2012'nin 19 MAYIS'ı. Yani Mustafa Kemal'im, senin Bayramını, senin adını kullanmadan geçirdiğimiz ilk Bayram. Cumhurbaşkanımız, değil bir mesaj vermek, Türkiye'de bulunmak gereği bile duymadı. Başbakanımız, senin bayramına hakaret edercesine, 93 yıl coşkuyla topyekün kutladığımız Bayramına "demir perde ülkelerinde görünen bir kutlama" diyerek, vatan evlatlarının kanıyla bağımsızlığını elde eden müslüman dedelerimizi, ninelerimizi, bir başka ülke insanlarıyla bir tuttu; gençliğe emanet ettiğin ülke gençlerine, yaptığın reformların /devrimlerin adını bile anmadan, kendi yaptığı reformlara (ne reformu yapmışsa!) sahip çıkmalarını istedi.

32 milyar dolar borçla aldığı ülkeyi 10 yılda 600 milyar dolar borca sokmaksa reform, doğrudur, borç reformu yapmıştır.

Diğer konuları yukarıda değerli büyüğümüz, ülke sevdalısı Turgut Özakman içi kan ağlayarak dile getirdi. Bunları tekrar saymaya benim dilim varmıyor, ama bir beynim var ki, zehir gibi çalışıyor ve yaptığın devrimlerin halkımız için ne kadar isabetli, ne kadar yerinde ve zamanında, ne kadar önemli ve kıymetli olduğunu, aradan 93 yıl geçmesine rağmen daha iyi anlıyor.

Bizi affetmeni isteyecek kadar basit bir hata işlemedik, bizi affetme. Affetme ki, değerin daha da iyi anlaşılsın...

Alaettin Morgül / 20.05.2012  

 
Toplam blog
: 193
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.02.10
 
 

İsveç`in Göteborg şehrinde oturmaktayım;  evli ve bir kiz bir oglan iki çocuğum var. İsveç`te..