Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '09

 
Kategori
Güncel
 

Ey yükselen yeni nesil, haydi şimdi aşağı...!

İnsanoğlu en çok bilmediği şeylerden korkarmış. Ne dersiniz o zaman bu kadar korkak bir millet oluşumuz cahilliğimizden mi? “İnsan gibi yaşamak iyiden iyiye zorlaştı bu ülkede artık.“çok sık duyar olduk bu klişeleri. Çok affedersiniz ama merak ediyorum bunun en insani vasıf olan düşünmekten arınmamızla bir bağlantısı olabilir mi? Beyni alınmış bir insanın doğadaki diğer canlılardan farkı ne olur? En insani özelliğimizi kullanmadığımız takdirde nasıl insani şartlarda yaşamayı bekleriz.

Düşünmek iyiden iyiye zorlaştı artık bu ülkede. düşüncesizleştirilmiş bir nesil yetişiyor ve biz bunu hoş görüyoruz.belki de bu konuda biraz felsefe yapamaya düşünce üzerine düşünmeye ihtiyacımız var. Çünkü bu konuda büyük sıkıntılarımız var.ya düşüncelerin esiri oluyor ya da düşüncelerimizi rahatlıkla başkalarının güdümüne sokabiliyoruz. Peki bizler zaten anca %2 sini kullanabildiğimiz beynimizi nelere yoruyoruz? Bu zamanda üretilen tek düşünce ne yazık ki çok düşünme, düşünsen de çaktırma, düşündüğünü kimseye söyleme oluyor. Artık kabul etmeliyiz ki biz gün geçtikçe düşünmekten korkan aciz bir toplum haline geliyoruz ve sırf bu korkularımız yüzünden düşüncesizleştirilmiş bir nesil yetişiyor. Bizim yerimize düşünen birkaç beyne teslim olmuş ve kendi özel işlerimizi öylesine dalmış bizler yaşayıp gidiyoruz… Hamdolsun! Gerçi ne bekliyoruz ki! En büyük görevi iktidarı eleştirmek hatalarını bulup düzeltmesine yardımcı olmak bunu halkla paylaşmak zorunda olan muhalefet ve medyanın eleştirilerine, farklı düşüncelere tahammülü olmayan hemen senli lanlı konuşan bir başbakanı, oy kaybetme korkusundan susan bir muhalefeti, kapatılma korkusuyla konuşan medyası olan bir ülkede yaşıyoruz. Bu durumda biz yeni neslin koltuk altında günlük gazete ve güncel kitaplarla dolaşma yerine bir kız nasıl tavlanır, günlük aşk yorumları zart zurt içerikli saçma sapan şeyler taşıyarak “cafe” köşelerinde ortam arıyor olmamız çok da ilginç olmasa gerek. Araştıran, tartışan, konuşan üniversiteliler 68lerden kalma paranoyalarla potansiyel tehlike olarak görülüyor. Sevdiklerimizi korumak adına vereceğimiz en büyük tavsiye aman gözünü seveyim konuşma, kurban olayım rengini belli etmeden öteye geçemiyor. Çünkü kişi kendinden bilir işi tezine dayanaraktan bir başkasına saygı duymadığımız gibi onların da bize bizim farklılıklarımıza saygı duymayacağı kanaatindeyiz. Kendi inandıklarımızı göklere çıkarmak ve yalnız kendi düşüncemizden hoşnut olmak bizim doğamızda var. Kargaya yavrusu kuzgun görünür, maymun yavrusuna baktıkça kendini bir şey sanır misali. Hadi artık bunu da geçtim kendine ait düşüncesi olmayan ve bunu marifat gibi dile getirenlere ne demeli! Şu anda bir düşüncesi olmayan ya da bunu ifade etmekten korkanlar ileride büyük insanlar olacaklar bir de! Peki o zaman ne olacak? Yine düşünmekten, fikir üretmekten, eleştirmek ve eleştirilmekten korkan bir stratejisi olmayan , hem nalına hem mıhına vurup idare eden, her şeye hamdolsun deyip sorunları görmezden gelerek yaşayıp giden büyük adamlarla dolu küçük ülke olmaya devam mı edeceğiz? Eline bir kitap alıp okuyamaya fırsat bulamayan, gazete okuyunca anarşist olmaktan korkan, başkaları beğenmeyecek diye fikirlerini kamufle eden ya da anti-fikirleri yok sayan insancıklar ileride güya büyük insanlar olacak!

Halbuki atam bizlere “ey yükselen yeni nesil…” diye hitap ederken her dem yükselişte olacağımızı, ileriye daima ileriye gideceğimizi düşünmüştü. Ne yazık ki biz ilerilerden korkup sürünüyoruz… Tam da şimdi atilla özkırımlının sözleri çınlıyor kulaklarımda... bize sürüngenliğin erdemini anlatanlara, koşarsak, ileri yürürsek tehlikelere gireceğimizi açıklayanlara , bizi yerimizde saydırmaya hatta sürüne sürüne geriye gitmeye inandıranlara bir daha bakalım…dikkatlice! Kendileri ne yapıyor? Sürünüyorlar mı yoksa olabildiğine koşuyor, koşuyorlar mı?

 
Toplam blog
: 48
: 919
Kayıt tarihi
: 09.06.09
 
 

1990 Muş doğumluyum. Şu an İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde okumaktayım. Elim kalem tuttuğ..