Eylemlerde hayatını kaybedenler için yeri göğü birbirine katanlar, 529 idama karşı neden sus pus?

3 Temmuz 2013 tarihinde Mısır'da darbe oldu.

 

İlk kez halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanı, askerin müdahalesiyle yerinden alaşağı edildi.

 

Darbeyi kabullenmeyen devrik cumhurbaşkanı taraftarları, demokratik eylemlerle darbeyi protesto ettiler.

 

Protestocu eylemlerin üzerine, yönetime el koyan asker, silahlı bir müdahale gerçekleştirdi. Müdahale sonucu bin sayısı üzerinde insan hayatını kaybetti.

 

Şimdi ise, bu eylemlere katılan tam 529 eylemci idam cezasına çarptırıldı.

İdam cezası alma sebepleri toplumsal huzuru bozmak ve yüzlerce insanın ölmesine sebep olmaktı.

 

Yani mağdurlar, aynı zamanda suçlu olmuştu.

 

Zulüm sahipleri demokrat olmuş, yargılamaya başlamıştı: 'Hem suçluyum, hem de güçlü' diyerek.

 

***

 

Türkiye benzer durumu 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yaşadı.

 

Tam 517 kişi idam cezasına çarptırıldı; 50'si asıldı.

 

***

 

2013 yılında Türkiye'ye damgasını vuran Gezi eylemleri yaşandı. Bu eylemlere katılan 10'a yakın genç, kolluk kuvvetlerinin aşırı güç kullanması sonucu hayatını kaybetti.

 

Bu eylemlerde hayatını kaybedenler için muhalif kesim ve kendini solcu olarak tanımlayanlar, yeri göğü birbirine katan tepkilere ve vicdan gösterilerine neden oldular, yani gerçekleştirdiler.

 

Ama aynı kesim, Mısır'daki 529 idam cezasına karşı sus pus, eylemlerde hayatını kaybedenler için verdikleri tepkinin onda birini bile göstermekten acizler... Tıpkı Burakcan'ın ölümüne sessiz kalışları gibi...

 

O zamanda dedim, şimdi de diyorum: Tepkileri samimiyetsiz... Vicdan gösterişi... Yitenler, tepkileri için bir neden...

 

***

 

Burakcan, Türk milliyetçisiydi...

 

Mısır'dakiler, Müslüman...

 

Eylemlerde hayatını kaybedenler Alevi solculardı.

 

Birini dile dolayan, diğer ikisine karşı duyarsızdı.

 

Vicdanın at gözlüğü olmaz.

 

Vicdanlarınıza at gözlüğü takan, anlayışlarınızdır.

 

Kurtulun onlardan.

 

İnsan canının milliyeti, dini ve ideolojisi olmaz.

 

-Mustafa Yıldırım - 12.04.2014