Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '09

 
Kategori
Şiir
 

Eylül bakışlı kadınlar

Eylül bakışlı kadınlar
 

dalgalar


Şafağın gözü Mata Hari
Ölüme, kurşuna gözleri açık
Eylülce gülümseyen
Kızıl saçlı dansöz kadın

Sinekli bir bakkaldan
Sultanahmet’e uzanan miting ilahesi
Mısıra yobazlardan kaçmak değilse kurtuluş
Halide’si Edip’ti o destanın adı
Sen bilge sen hatip ülkem kadını
Ne çok özlendin bilsen

‘Zalim değilim, içtenim yalnızca’
Değilsin manik- depresif dışında
Giz dökümcü, yazdıkça yaralanan
Şiirin tanrıçası Sylvia Plath
Otuz iki yaşında gaz soğurmak
Assia’nın nedeni miydi kızıl saçlı üzgün kadın?

‘Kuğuların ölüm öncesi ezgileri şiirlerim’
Ölüme yakışmayan yüzün
Marmara’da ezgi miydi Nilgün Zelda?
Sunturlu küfürler savurup gökyüzüne
Uzun süre kalmak varken dünyada
Kalbini yiyen kadın/lar gibi
Sylvia mı vardı kendin olan mezarda?

Gecenin sonsuzluğundan güneşe merhaba diyen
Acem kokulu asil Furuğ Ferruhzad
Ailede ilk ben öleceğim deyip gitmek
Takmak ardına kız kardeşin Feri’yi
Görmediğin oğlun Kamyar’ın dayanılmaz yokluğundan mıydı?
Oysa koltuğundaki Şah, ‘Yeryüzü Ayetlerini’ yargılarken..

Dansöz izleyen günahkâr! Ama ben hiç sevmedim ki
Destansı kadınlardı hayranlığım birde Eylül
Ağlamak yakışırsa kadına en güzeliydi Sylvia
Seni hep Cezmi’yle sevdim Nilgün, Eylül bakışlı kadın
Her söyleşide dilinden düşürmediği adın ve şiirlerinle
Ah Furuğ... Seni ONAT severdi, ben onu KUTLAR’dım
Eylül söylencelerinde...

Kadındır Eylül, Eylül hazan
Hüzündür kadın, Kadın Eylül...

- Adana

 
Toplam blog
: 111
: 726
Kayıt tarihi
: 22.01.09
 
 

Adana doğumluyum halen bu kentteyim.. Marmara Üniversitesi İşletme mezunuyum. Deneme ve şiir yazıy..