Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '13

 
Kategori
Edebiyat
 

Eylül Kokusu- İbrahim Ergin yazdı

Eylül Kokusu- İbrahim Ergin yazdı
 

İbrahim Ergin'in yazısı. İbrahim Ergin şair. İbrahim Ergin Şadan hocamın gönüldeşi. İbrahim Ergin Yerkesikli. Çıkıp gitmiş Yerkesik'e dönmemiş. Bir Yerkesik şiiri vardır, 1961 yılında yazılmış, hala güncelliğini güçlü şekilde korur. Pazarte...si Muğla Kültür Evi'nde konuştuk. Elimde kağıtta İKAROS başlıklı öyküsü var, yayınlayacağım. Ancak şimdi EYLÜL KOKUSU başlıklı yazısında Hamdi Topçuoğlu'ndan söz etmektedir. Yazısında kıymetli Vali Yardımcım emekli oldu. Kulakları çınlasın Mustafa Korkmaz Dinçer'den söz eder. Şöyle demektedir; Karşı odaların birinde Mustafa Korkmaz Dinçer oturur. Mustafa Dinçer şair, şiire durur. Bütün gün Erguvanlara dair. Erguvan önceki yıllarda çekilmişti profilde. Şiirinde söz eder çok saygı değer emekli Vali yardımcım Mustafa Korkmaz Dinçer'den, kulaklarını çınlatıyoruz;(N.K.)
 
EYLÜL KOKUSU
 
Gazetemizde zaman zaman çok güzel yazılarını okuduğumuz Hamdi Topçu iyi bir şair, iyi bir deneme yazarıdır.Son kitabı KARYA’dan İYONYA’ya elimden hiç düşmüyor.Bunaldığım zamanlarda pencereyi açıp hava almak ister gibi, kitabın sayfalarını açıyorum.
Birden ERGUVAN DERESİ başlığını görüyorum.
 
Erguvan sözcüğünün etimilojisi hakkında bilgiler ediniyorum.Hilmi Yavuz’un, Haydar Ergülen’in şiirlerinden erguvanlar için yazılmış bölümler okuyorum.
Ve kendi şiirim geliyor aklıma.
 
Hükümet konağının bahçesindeBüyümüş iki erguvan yaşarBiri damat, biri gelinŞiire sığmaz sevinci
Ev sahibi bahçenin
 
Karşı odalardan birinde Mustafa Dinçer otururMustafa Dinçer şairŞiire durur bütün günErguvanlara dairMayısın ortalarına doğruKızıl giysiler dökülürYeşilin krallığıdır başlayan Kuşdilinde şarkılar söylenirVe bahar çığlığı ağaçların Başka bir gün, Hamdi Topçu’nun EYLÜL yazıları alıp beni şiir iklimine doğru götürür.Topçu’ya göre Eylül, komşu yardımına en çok gereksinim duyulan aylardandır.Evlerde kış hazırlığı başlamıştır.
Yapılacak işlerin haddi hesabı yoktur.
 
Tam da “ Hatçe gelin, şunun ucundan tutuver” deme zamanıdır.Derken başka bir yazıda 14-15 yaşlarında cin gibi bir genç kız çıkar karşımıza.
Büyümüşte küçülmüş gibidir.
 
“Sebzeler, meyveler ürünlerini insanlar hayvanlar yesin diye vermez.İneğin memesi biz içelim diye sütlenmez diye konuşur.
Yazarımız şaşkınlık içindedir.
 
Dilimize Süryaniceden katılan Eylül sözcüğü çok güzel, çok ahenkli olsa da, beni her zaman korkutmuştur.
Sanki bir başlangıç, sanki bir sondur.
 
Oysa NİSAN AYLARIN EN ZALİMİDİR diye çok ünlü bir mısra vardır.Eylül şiirimi yazarken o mısranın peşine düştüm.
Acaba kim söylemiş diye.
 
Bir bilen çıkmadı.Feyza Hepçilingirler ve Sadan Gökovalı çok değerli dostlarımdır.Onlara telefon edip sordum.
Bilemediler.
 
Az sonra okuyacağınız şiirde benim için ayların en zalimi Nisan değil, Eylül’dür demek istiyordum.Sonunda bilgisayar geldi aklıma.
Ben bilgisayar özürlü olduğum için tanıdığım bir dosta bakıver dedim.
 
Hayrettir; bizim Bodrum’da yaşayıp rahmetli olan ünlü şairimiz İlhan Berk’in diye yazıyormuş. Sonraki günlerde Hürriyet Gazetesindeki köşesinde Ahmet Hakan doğrusunu yazdı da rahatladım! Evet, o mısra, ünlü Fransız şairi T.S Eliotun bir şiirinde geçiyordu.Ama ben,Eylül diye algılıyorum. Ve bu eylül, başıma iş açacak biliyorum EYLÜ L. Kimse bilmez eylülün bana ettiğini. Her gün biraz daha geç kalıyor sabahla. rBoşluğun gölgesi baştanbaşa hüzün. Zeytin Ağaçları olmasa ağlayacağım
Kavgasını yaşıyorum geceyle gündüzün
 
Çıplak bir ses daralması yüreğim Dört yanım adımbaşı duvar. Yaşamak suçlusuyum beni bulacaklar. Başka başka yüzlerde yorgunum
Hangi kapıyı çalsam intihar
 
Eylüle kilitli zamanlarda çaresizim. Hızlı bir karanfil yaklaşıyor duyuyorum. Düşlerime giriyor uçurum yüzlü kadınlar. Mahşer yerinde yalnızlığımı buluyorum. Kanıma işlemiş intihar
 
 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..