Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '09

 
Kategori
Deneme
 

Eylül

Saçları ağarmış ve çoluk çocuğa karışmış bir adamın sessiz isyanıdır eylül. Zıvanadan çıkmış ve meşrulaşmış soygun ve talanların çocuk boğazlarında ne ilk ne de son düğümlenmesidir eylül. Yumruğu sıkılı cici kızların ütopyaları için şişeyle tecavüze uğramaları, başı dik delikanlıların Filistin adını coğrafya dışında da öğrendikleridir eylül.

Dile kolay ey, üç maymunu oynamaktan sıkılmadın mı serzenişini suratına bağırdığım halk; doksan sekiz bin dört yüz dört kişinin mahkeme salonlarına sığmayıp kapalı spor salonlarında yargılandığı yangın yeri günlerinin ilk sinyalini yakan aydır eylül.

Sabah kalkınca, kahramanlık türküleri eşliğinde senin yarına dair aydınlığı çevresine saçan gözlerine kara bağların bağlandığı aydır eylül. Okuduğunu ettiğini, yalnızca senin ağzından burnundan değil ananın babanın, kardeşlerinin ve çoluk çocuğunun da ağzından burnundan getirdiği aydır eylül.

Korkulu gözlerle sabahın kör bir vaktinde, apar topar yığılan eşyaların bavullara tıkıştırılmasının yüze vuran ürpertici serinliğidir eylül. Çocuğunu arkanda bırakıp sonu bilinmeyen mülteciliğe yol almaktır eylül. Arkada bırakılan çocuğun, yüreğindeki kuşların kanatlarının giden anne ya da babayla birlikte kırılmasıdır eylül. Kaç yıl ve kaç kavuşulmaz ve havada kalan kucaklaşma düşlerinin sarardığı aydır eylül.

Genç kızlık düşlerine düşüncesini katan genç kızın, bir gün içinde mahzenin karanlık ve nemli duvarlarına çarpmasıdır eylül. Yirmi altı yıl geçmesine rağmen hala o günlerde çektiklerini anlatmaya utanan genç kızların yüzlerinde kalan derin endişe ve korkunun çizgileridir eylül.

Düşüncesinden dolayı sürgüne giden bir erkeğin, arkasından bakakalıp ağlayan eşinin ve çocuklarının gözyaşının sebebidir eylül. Yarı çıplak ve yarı aç yıllarca dönecek diye beklenen eş düşünün yatağıdır eylül, kararan masalıdır eylül. Babasının düşüncesinin bedelini ödediği bir kentte diğer çocukların onu dışlayıp arkasından küfredip taş attığı çocuğun gözlerinde büyüyen öfkedir eylül.

Düşünde bile gördüğü düşüncesinin işinden gücünden ettiği karı kocanın duvar diplerinde yetersiz beslenmeden dolayı hasta düşen çocuklarının gül yüzünün solmasıdır eylül. O ana babanın gözlerindeki yaşların çaresizlik denizine zehir olarak karışmasıdır eylül.

Köyünden ocağından kalkıp büyük şehirlerde ciğerinin izini süren şalvarlı kasketli adamın, kim bilir dizlerinin bağının kaç vakit çözülmesidir eylül.

Resim yapan bir ihtiyarın mahkeme salonlarındaki ve sonra cezaevindeki yerinin hala boş olmasıdır eylül…

 
Toplam blog
: 55
: 383
Kayıt tarihi
: 27.01.09
 
 

1975’te Ankara’da doğdu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. İşletme Bölümü’nü bitirdi. Şiirleri..