Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '13

 
Kategori
Şiir
 

Eylüle on kala

Eylüle on kala
 

Burası çok karanlık...kalabalık...yine eylüle on kala...


Duruldum bin hayat sonra 

Başucumda çığlık çığlığa bağırıyor yaşlı anka

Hafifim ruhumu gezdirdiğim uçuk zamanda

...

Gökyüzü ne kadar da karanlık

Korkuyorum

Zorlanıyorum ama 

Hatırlamalıyım neydi bana öğretilen o dua

...

Kor yürekler yüzüyor buza durmuş ağır, atlas sularda

Tanımıyorum bur da kimseyi

Yok ne aile, ne de sevgili cihan ortası şu küçücük noktada

...

Ben kayıp bir ezgi, tutsak samyeliyim ancak yazılmamış divanda

Şuradan gelir, buraya göçerim

Bilmem hem kimim, neciyim

Bırak sende sorma

Zaten insan denen unutur her şeyi

İstese de istemese de hayat denen tablonun yarım kalmış manzarasında

...

Bırak sende 

Yorma daha fazla

Zaten geciktim

Yeniden doğmalıyım başka bir zaman ve başka bir kelamla

Belki bu sefer tanırsın

Seni bir anlık yeniden görebilmek için ölmeyi bile becerememiş

Kayıp ruhu onca kalabalık arasında...

FBA

 
Toplam blog
: 56
: 325
Kayıt tarihi
: 17.01.12
 
 

1987'de, Ankara'nın sokaklarında kırmızı-kahverengi yapraklar sonbaharın geldiğinin habercisi. Ta..