Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '08

 
Kategori
Mizah
 

Eyvah abim emekli oldu!

Eyvah abim emekli oldu!
 

EMEKLİLİK SENDROMLARINA NAZİRE OLSUN DİYE KALEME ALIYORUM BU YAZIMI...

Tüm emekliliği yaklaşan Milliyet blog emekli adaylarına da selam olsun! :)


İnsan yıllarca alıştığı disiplinli kontrollü bir yaşamdan birden bire çıkarılırsa ne olur?

Ne mi olur?

Freni patlayan bir kamyonun, dik rampadan, sağa sola savrula savrula çarpıp duracağı yeri korkuyla dikizlemesi gibi bir şeydir herhalde.

Ya da sapandan fırlayan bir taş gibi hedefsizdir sadece bir yere vuracaktır ama zamanlaması meçhul!

İŞTE SİZE EN ACIMASIZINDAN EMEKLİLİK TANIMI!
====================================

Alın ya da almayın/ kabullenin ya da adam sende! diye kırıtın bu yazdıklarıma...

Ben gözümün gördüğüne inanırım...
Şimdilerde bir emekli var ailemde.

ONU ÇOK SEVERİM.BANA EMEK VEREN BENİ GERÇEK ANLAMDA DİNLEYEN/ ANLAYAN asırlar öncesinden sanki bugünü bana anımsatarak defalarca,
kızım oku oku okuuuuuuuuuuu!
diye uyaran,
AMA AH MERMER KAFAM BENİM, kendisinin ikazlarına tepkisiz kalarak defalarca tökezleyen ben, onu çok seviyorum.

Yıldız Teknik'de elektrik mühendisliğini ilk kazandığında havalara uçmuştuk.

Öyle ya aileden biri!

Hafta sonları kaçamaklarında Kadıköy'deki çıtırları bir yana atıp Bursaya koşan, ailesine düşkün,
bizi tiyatrolara sergilere sinemalara götüren...

ARKADAŞ filminde Demirağ ile Güney arasındaki platonik aşkın içindeki siyaseti sinama çıkışı kendi lisanı döndüğünce bize anlatma çabası!

Şimdilerin Presiji eski Dilek sinemasındaki ailece gittiğimiz günlerdeki nostaljilerimiz...

İstanbul'daki zaten az olan eşyalarının hırsızın yüretmesinden sonra iyice sıfır tüketmesinden sonraki ağlayan halleri.
Sigaradan pipoya terfi eden o ilk öksürükler!

Amcam ile şiddetli demokrasi kavgaları ve sol!

Şimdilerde o yıllar dava uğruna havalardan inmeyen sol kol kayda değer bir arabanın krokodik kılıflı direksiyonunda! Bodrumdaki evinin yoluna basar pedalı tam gaz!

Ha ısrarla eski alışkanlık mıdır bilinmez cumhuriyet alır eminim arada sırada da chp lokallerine takılır.

Solun entel donjuanları, işçi sınıfının gönüllü gardiyanları!

ah sizi ah!

Coplar, kaldırımlarda kovalamacalar, bakıra bulanan fırçalarla duvarlara çığlıklar çiziktirmeler!

Bas bas bağırttığı o VENSERAMOS plakları, Selda Cem karaca ve Livaneli...

Ve uzun saçlarla amcamı çıldırtan duruşlar...

Şimdilerde bir haller oldu koca çınara...

EMEKLİ OLDU!

İlk hafta;

- Oh be neydi o sabah 8 akşam 5 mahkumiyetleri,
kurtuldum muhabbetleri.

Sonraları mesai arkadaşları ile balık oltalarını kapıp sekiz iğneli misinelerle iskelede geç saatlere kadar pineklemeler.

Bu da kesmez bilirim, sıkıldı da zaten.

Kahve bilardo da bilmez, babama benzer garibim ev kuşudur.
Nereye takılacak?

Tam gün deliler gibi çalışmaya adanmış bir beden ve de beyin.

Ne yapacak!

Limon satsın gitsin de, eee satanlar adam değil mi der gibisiniz,
o limon satmadı da, ne yaptı biliyor musunuz?

Eşine ait bahçeye attı kendini

çapaladı,
çapaladı,
çapaladı!
Hayatla olan kavgasının acısını o zavallı topraktan çıkardı.

Sonra;

SOY AĞACI YAPTI.

Konyalara attı kendisini baba tarafından medrese hocası olduğunu bildiğim ARAPÇAYA merakımdan dolayı biraz bana benzettikleri zamanının muallimelerinden hoca ninemi ve de onun soyu sopuna bağlı olan, akraba tarikatını kapı kapı dolaştığından duyumlar aldık.

Bursa' da Fethiye Kızık'ta yine baba tarikatını resmettiği ağaç dalarına astı durdu.

Kim kimmiş kim kime varmış kim kimi boşamış, kim kaç çocuk sahibidir kim ne zaman doğmuş göçmüş.

Haaa, dalları benim tarafta büyük tut abiciğim benim ne yapacağım belli mi olur! :)

Ana tarafına daha sıra geldi mi bilmiyorum!

Ama bana söz verdi bitirince bir nüsha koparacağım ondan.

Bizim evin yan cephesi amcama aittir şimdilerde eve takıldı, evi alt kat üst kat diye parselledi üst katı ofis yaptı, aklınca elektrik tesisatı yapacak satacak köşe olacak.

Hatta ona dedim ki;

- Bak rahatına ya, ne bu cefa!

Anlayamazsın beni dedi sudan çıkmış balık gibiyim.

Evi hallaç pamuğu gibi atmanı bahçedeki gülleri toz duman edip molozlarla kaplamanın realitesini bir anlasam!

Korkuyorum aile hayatı da talan olmasın emeklilik üstüne üstlük 50 yaş krizi...

Ne zaman düzelirsin biliyor musun abiciğim?

Kızın aklı esip bi sevgili bulup evlenecek, hoş sağına soluna bakıp vazgeçiyor yeğenim bu hülyasından , bunu da hesaba katmalı.

Da...evlenip bir bebeği olduğunda atacaklar onu kucağuna, ,
o keltoş kafalı mini mini elleriyle sana dokunduğunda, çiş ve ana memesi kokusunun birbirine karıştığı o velet ancak seni sana unutturacak.

Hele dede dede dede diye yarım yamalak hecelerle, gözünün en dibine baka baka sırıttığında dünyanı şaşıracaksın.

Sabret a abiciğim sabret!

emeklilik ölmenin öteki yarısı değil.

Geçecek bu günler de unutma!

Ha bir de o kırmızı kadife gülleri de yerine dikmeyi unutma!

NİLGÜN

26.03.2008/18.23

Tarihten anektodlar...

 
Toplam blog
: 238
: 1468
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Bursa'dan bir milliyet okuru olarak, burada sizlerle olmak çok güzel. Bir ev hanımıyım, iki çocuk..