Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '07

 
Kategori
Eğitim
 

Eyvah üniversiteyi kazanamadım

Eyvah üniversiteyi kazanamadım
 

Yıllar önce bir yerde okumuştum. Aziz Nesin vakıfta kalan çocuklarına meslek seçimleriyle ilgili nasihat veriyor. Cümlenin tamamını hatırlamıyorum ama galiba içerik olarak şöyleydi:

“Ne olmak istiyorsanız onu olun. İster okuyun, ister okumayın. İster tamirci, ister berber, ister mühendis, ister sanatçı olun. Ama yaptığınız işi sevin ve onu en iyi şekilde yapın. Örneğin bir araba tamircisiyseniz, en iyi araba tamircisi olun. Sizi parmakla göstersinler” Bunun gibi bir şeydi.

Üniversite sınavlarının sonuçları belli olup, yerleştirmelerin yapıldığı bu günlerde, çoğunlukla hayal kırıklığı yaşayan aileleri ve gençleri görünce Aziz Nesin’in bu söyledikleri geliyor aklıma.

Gördüğüm kadarıyla ilkokuldan itibaren çocuğun yetenek ve kapasitesi çoğunlukla göz ardı edilerek bir yönlendirme yapılıyor. Aileler kendi istek ve tercihlerini çocuklarına empoze ediyorlar.

Örneğin çocuk edebiyata yatkın, öğretmen olmak istiyor, ailenin tercihi mühendislik. Çocuğu fen ve matematiğe yönlendiriyorlar. Veya çocuk güzel sanatlarla ilgili yeteneği ve isteği var, olmaz. Hem lisede hem de seçilecek üniversitede sayısal ağırlıklı bir yönlendirme söz konusu. Veya bunun tam aksi, çocuğun fen ve matematiğe yetenek ve isteği var , “olmaz, hukuk fakültesine, siyasala gitmelisin”

Bu baskı ve yönlendirmeler sınava girecek gençleri kaldıramayacakları yüklerin altına sokuyor.

Eğitim ve sınav sistemindeki eksiklik ve yanlışlıklar da eklenince geleceğinden umutsuz ve mutsuz, var olan kapasiteleri, yetenekleri göz ardı edilmiş vasıfsız, işsiz bir gençliğin sorunlarıyla baş başa kalıyoruz.

Büyük yarışın sonucunda ipi göğüsleyebilenlerden ise çok azı gerçek istedikleri okulları kazanabiliyor ve istedikleri meslekleri yapabiliyorlar.

Bu üniversite baskısı Türkiye'nin ve gençlerin üzerinden kalkmalı. Biliyoruz ki Avrupa nüfusu yaşlanıyor. Türkiye ise çok genç ve dinamik bir nüfusa sahip. Türkiye’nin yapması gereken bu genç nüfusu doğru yönlere kanalize edebilmekte. Ülkemizin ara elemana da ihtiyacı var ve bu elemanların illa ki üniversite bitirmesi de gerekmiyor. Sadece yapılması gereken doğru bir eğitim, doğru bir seçim.

Bir insanın hayatındaki en önemli iki seçimi, “iş” ve “eş”miş. Yanlış “eş” seçimi boşanmayla sonuçlanabiliyor ama yanlış “iş”i ne yazık ki boşayamıyoruz. "Ben makina öğretmenliğini sevmedim, ilkokul öğretmeni olacağım" demek neredeyse imkânsız.

Bu nedenle çocuklarımızın meslek seçiminde onların yetenek ve kapasitelerini göz ardı etmeden yapacağımız yönlendirmeler onların gelecekteki mutluluklarının başlangıcı olacak.

 
Toplam blog
: 156
: 2800
Kayıt tarihi
: 03.04.07
 
 

SÖZ UÇAR, YAZI KALIR. 9 Eylül Ünv. İşletme mezunu, 9 Eylül Ünv.Sosyal Bil. Ens.Sağlık Kurumla..