Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Eyvallah

Yaşadığımız sürece hayatın koşuşturmacası biter mi? Tabi ki hayır. Yaşanılan her ortamda sürekli oluşan sorunlar, insanların yüzünüze gülüp arkanızdan konuşmaları, ıvır zıvır… Yine böyle bir günde eve gitmek üzereyken bulduğum ilk bankta oturup tüm hayatımı gözümün önünden geçiriyordum ki, yalnız başına dalgın bir şekilde yürüyen bezgin, bitkin, genç bir kız yanıma oturuverdi. İlk başta şaşırdım. Fakat sonra tüm içtenliğiyle gözlerimin içine bakarak anlattığı hikâyesi dökülüverdi ağzından. Onun gözlerine bakarak hayat hikâyesini dinlerken kendi hayatım geçiyordu gözümün önünden. Ve anlatmaya şöyle başlıyordu;

Son günlerde yaşadığımın bile farkında değilim. Hayat her gün yerine getirilmesi gereken bir görev gibi. Ne tadı var, ne de anlamı. Bir günün diğerinden farklı olmasını geçtim. Haftalar, aylar bile benzer oldu birbirine. Ne zaman ne yapacağım belli olmuyor, en ufak olaylardan bile sinirlerim zıplıyor. Her sabah uyanınca sanki her şey değişecekmiş gibi geliyor insana. Oysa çabalamama rağmen hayatım değişmiyor. Ardından radyoda bir şarkı çalıyor, ” Sensizim, çaresizim…” diye devam ediyor. Demek istemiyorum ama yine o kelime; keşke hayatımdan belki de hayatımızdan çıkaramadığımız tek gerçek kelime. Oysa başa çıkmaya çalıştığım şey, gözlerimin önünde yerle bir olan hayallerim. Yapmak istediklerim, yapmayı dilediklerim. Öyle uzak ki uzansam tutamam, eğilsem alamam. Hayallerimden uzaklaştım, uzaklaştırıldım. Herkesin sizi anladığı ama ” Yapacak bir şey yok” deyip omuz büktüğü bir durum bu. İşte bu daha çok yakıyor canımı. Öyle dengesiz ki ruhum, bir sabah uyandığımda ” Vazgeçmek yok, pes etmek yok” diyorum, ertesi gün kendimi yine çaresizliğin kollarında buluyorum. İşin içinden çıkamıyorum, daralıyorum, bunalıyorum. Hayatımda ilk kez gördüğüm bu genç kız hikâyesini böyle noktalayıp omzuma dokunduktan sonra yanımdan kalktı. Birkaç adım attıktan sonra tekrar döndü ve sadece Eyvallah dedikten sonra yoluna devam etti. Aslında o kadar sıcak ve gönülden söylenen bir sözcük ki bu hikâyenin ardından kalbi ancak bu söz rahatlatabilirdi. Arkasından bakarken beynimden onlarca düşünce geçti. Dudaklarımdan dökülen kelimelere engel olamadım. Ben olsaydım ne yapardım?

Aslında hepimizin sorması gereken soru bu, hayatımız boyunca kendimize ne kadar vakit ayırıyoruz? Yapmak isteyip yapamadıklarımızı hangi zamana erteliyoruz? Unutmayın ki, mutluluk sizin kim olduğunuz veya nelere sahip olduğunuzla ilgili değildir, tamamen ne düşündüğünüzle ilgilidir.

 
Toplam blog
: 20
: 434
Kayıt tarihi
: 21.05.12
 
 

Antalya Manavgat'ta yaşıyorum. Amatör olarak tiyatro oyunculuğu yapıyorum ve yerel bir gazetede h..