Eyy şehitim. Yiğidim

“EY ŞEHİDİM”

Ey şehidim… ey yiğidim ey koynumda saklayarak büyüttüğüm oğlum!

Seni ben gözümden sakınarak büyüttüm tek çocuğumdun… Sokaklar da oynarken bir yerine bir şey batsa canım yanardı… Arkadaşlarınla oynarken seni zevkle seyrederdim. Kucaklarında çocuklarıyla geçen çiftler gördüğümde, benim oğlum da evlenip yuva kuracak, işte bir gün bana böyle gelecek diyerek hayal kurar içim huzur dolardı. Olmayan paramızla her istediğini almaya çalıştım, seni ezik büyütmedim. Çarşıda pazarda ne kadar karnım acıksa da ben yemedim sana yedirdim. Ben ömrümü sana verdim ey oğul…

Bütün yapmak istediklerimi canımın çektiklerini hiçe saydım ey oğul… Sen aslanım, biricik oğlumdun! Büyümene rağmen her sabah yatağına gelir yanına uzanırdım… Sana sarılır sarılır öperdim…

Eyy oğul bumuydu sana doyamayışlarım…

Çenenden çıkan sakallarını kes artık oğlum eskisi gibi rahat öpemiyorum deyip de sana kızardım.

- “Annem, işte askere gidiyorum kurtuldun sakalımdan bak kestim işte” dedin giderken…

_” Oğlum şimdi de yoksun ki nasıl öpeceğim seni “ dedim.

Söyle ey oğul… Bana böylemi dönecektin? Ben seni yürüyerek gönderdim, bana yatarak mı gelecektin?

Seni kapalı bir yere koyup üzerini de bayrakla sarmışlar ey oğul… Nasıl sarılayım sana nasıl?...

Ciğerlerim bağırmaya yetmiyor… Sesim istediğim kadar çıkmıyor… Köz düştü bağrıma yanıyorum!

Haykıramıyorum! Seninle gelmek istiyorum ey oğul.. benide götür ne olur... benide götür!

Ayaklarım tutmuyor ey oğul, yanına gelemiyorum… Gel kalk da gel… Sen kaldır beni…

Çok sevdiğin anacığının ellerinden tut da belimden tutarak yine havalara kaldır beni.

Sana akan gözyaşlarım neden sevinç gözyaşları değil… Neden?

Kara gözlü kuzum... doyamadığım... ömrümün varı, canımın her bir yanı... ne olur benide götür bırakma!

Ey şehitlerin kanı yerde kalmaz diyenler şimdi soruyorum size;

Her şehit cenazelerinde boş yere aynı sözleri söyleyip de arkamızı sıvazlayanlar…

Bu saldırılar yenimiydi ki “daha çok karargâhları güçlendireceğiz” dersiniz? Mademki güçlendirilmesi gerekiyordu şimdi mi aklınıza geldi bunu yapmak?

“Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak” deyip de sınır ötesi harekat yapanlar şimdi bana yanıt verin; bu saldırılardan sonra kimin kanı yerde kalmadı?

Ya da otuz beş yıldır can alan terörün neden hala politikası değişmedi?

Bebek katilini ağalar paşalar gibi hücrede bakarken, oradan doğru terörü yönettiğini bilmiyor musunuz? AB’ den ve ABD’den korkunuza sesinizi bile çıkartamazken, burada bizim yüreklerimiz yanıyor! Sizler kim için varsınız?

Artık verilen şehitlerimizin cenaze törenlerini izlemek istemiyorum çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor sizlerse tıpkı AB gibi, kınamaktan başka demeçler vermiyorsunuz! Yetkilileri izlerken artık acı bir gülümsemek kalıyor bizlere!

Çünkü;

Sizler çocuklarınızı bizim gibi yoklukla büyütmediniz! Büyütürken kendi zevklerinizden geri kalmadınız! Çocuklarınızı kolejlerde büyütürken altlarına da son model arabalar verip Bağdat caddesinde tur attırdınız. Şehir magandalığı yaptırdınız. Ve kaç tanenizin çocuğu şehit düştü?

Hangi suratla karşımıza çıkıp da demeçler veriyorsunuz? Doğru, sizlerde artık surat yok ki… Duygusuz ruhsuz ve pişkin kişilikler var karşımızda!

Sizlere de kızmıyorum artık çünkü yine dönüp dolaşıp sizlere oy verip de başımıza getiren bilinçsiz siyasete uzak halkımıza kızıyorum!

Şimdi son olarak biz söz yazacağım. Öylesine doğru, öylesine bilinçli bir söz ki altın harflerle yazılmalı bence bakın ne diyor;

'Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen sonuç, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır!

'Atatürk'

Saygılar

Aysen aydın