- Kategori
- Siyaset
- Okunma Sayısı
- 1328
Ezan geç okunsa da olur...
Başbakan Erdoğan, bu cuma, cuma namazını Kasımpaşa'da ki Piyalepaşa Camii'nde kıldı. Fakat camiye on dakika geç kaldı. Ezanın okunması için Başbakan'ın camiye gelmesi beklendi. Yani ezan zamanında okunmadı. Öyle, bir iki dakika gecikmeli de değil! On dakika gecikmeli okundu. Bir namaz için on dakika uzun bir zaman.
Bu haberi duyunca: "Ezanın zamanında okunmaması caiz midir?" diye düşündüm. Afet zamanlarında ezanın geç okunabileceğini -namaza da geç başlanabileceğini- biliyorum. Lakin, bu dini vecibeyi yerine getirebilmek için cemaatin, bir kulu bekleyebileceğini ve o kulun camiye geç kalması nedeniyle ezanın gecikmeli okunabileceğini hiç duymadım. Ya da böyle bir kural varmış ta, ben mi bilmiyor muşum?
Cami görevlilerinin ve müezzinin, Başbakan'ın o camide namaz kılacağından haberleri tabii ki vardır. Bunu, Başbakan gelmediği için ezanın geç okunmuş olmasından anlıyoruz. Ezanın geç okunmasını; daha doğrusu Başbakan'ın beklenmiş olmasını anlayışla karşılıyorum. Koskoca protokol, cami kapısından namaz kılamadan dönecek değil ya. E cemaat te biraz beklesin. Aceleleri yoktur herhalde diyeceğim; ama ya cemaatin içinden bir insanın acelesi varsa ya o insanın namaz kılabilmek için sadece "on dakikası" varsa ya o acelesi olan insan, geç kalındığı için cuma namazını kılamadıysa ne olacak?
Cevabını ben vereyim isterseniz: Hiç bir şey olmayacak. O insan da namaz kılmayıversin canım. Madem ki acelesi varmış, niye camiye gelmiş o zaman. Hem başka cami mi yoktu? Gitsin başka camide kılsındı namazını. O camiye Başbakan'ın geleceğini bilmiyor muydu?
Belki de biliyordur ama ezanın geç okuncağını ne bilsin garibim. Amaaan, kılamazsa kılamasın. Önemli olan Başbakan'ın namaza yetişmesiydi. Başbakan namazını kıldı ya gerisi mühim değil.
Yazı varsayımlar üzerine ama hiç birimiz böyle bir şey olmadığını da söyleyemeyiz, öyle değil mi?
Başbakan: "Küçük düşünmeyin, büyük düşünün!" demişti ama... Hay Allah, ben yine küçük düşündüm. Olsun, bazen küçük düşünmek te gerekir. Küçük düşünmek, hiç düşünmemekten daha iyidir.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Sıraya girenlerin içinde cami hocasıda vardı ve uğurladıkları kişinin akrabası olan şahıs suistimallerle gündeme gelen bir politikacı eskisiydi.Allah'tan ki ben bu şahsı camide görmedim,görmüş olsaydım,kendimi namaza veremezdim,namazım her halde kabul olmazdı.Ne yapayım..Ne zaman politikacı görsem,aklıma hırsızlık,yolsuzluk,yalan,dolan geliyor.O zamanda insanın abdesti bozulmasa bile en azından sakatlanıyor!..Selamlar..
Ümit İpekçeker 24.12.2007 13:09- Cevap :
- Yorumlarınız ve paylaşımlarınız için teşekkür ediyorum. Her ne olursa olsun bir kul için -bu kul Başbakan dahi olsa- ezanın ve ibadetin geciktirilemeyeceği apaçık ortadadır. Allah önünde, hele hele de camide -cami Allahın evi olarak adlandırıldığı için bu vurguyu yaptım- cemaati bekletmemek gerekir. Selamlar, saygılar. 24.12.2007 13:33
İronik biçimde değindiğiniz konu aslında göründüğünden daha da derindir.Ezan geç okunabilir mi sorusuna ilahiyatçı olmadığım için doyurucu cevap verecek konumda olmadığım için susma hakkımı kullanıyor olsamda bazı durumlarda ezanın geç okunmasına şahitlik ettiğimiz için olabileceğini kabul etmek gerektiğini düşünüyorum.Burada asıl soru;bir şahıs için ezanın,dolayısıyla namazın gecikmesi doğru mudur? olmalıdır.Müslümanların ibadetini yapmaları amacıyla toplandıklar camilerde öyle aymazlıklar görüyoruz ki insan doğal olarak reaksiyon göstermek zorunda kalıyor.Bu örnekte bunlardan biridir.Ben o camide namaz kılacak olsaydım,benim gibi bir kulu beklemek adına namaza başlamam gecikseydi,ben o camiden çıkar giderdim,çünkü benim abdestim kesin bozulurdu.Bir gün Bursa'da ilahiyat Fak.camisinde cuma namazı kıldım.Namaz çıkışı 34 plakalı bir otonun önünde sıraya girmiş insanlar gördüm,Bir baktım,Bursa'da çok tanınmış bir politikacının dayısı tebrikleri kabul etti,arabaya bindi gitti...
Ümit İpekçeker 24.12.2007 13:04