Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Temmuz '11

 
Kategori
Futbol
 

F.Bahçe Komplo Teorisi

Ağırlıkla F.Bahçe olmak üzere Beşiktaş ve diğer 6 takımın adının anıldığı şike olayıyla ilgili medyada pek çok haber yayınlanıyor. Ve tabii bu haberlerin altında da olaya ilgi duyan kişilerin yorumları yüzleri, binleri buluyor.  

Ben de bu yorumları merakla okuyan, zaman zaman da bu yorumlara kahkahalarla gülen bir gazeteciyim. Gerçekten insanımız son derece yaratıcı niteliklere sahip. Akıllarına neler geliyor bilseniz, şaşarsınız..  

Bu haberlerden birinin altında bir yorum okudum. Bu yorum bir komplo teorisi gibi gözükse de tarihte birçok olayın teori olarak öncelikle filmlere konu olduğunu, sonra da gerçekleştiğine şahit olursunuz. Ben okuduğum bu komplo teorisini ele alacağım.  

Diyor ki bu yorumcu arkadaş: "Federasyon, savcılıktan gelen delilleri inceledikten sonra Türk futbolunun daha büyük kaosa sürüklenmemesi adına F.Bahçe'yi suçsuz ilan edecek. Elbette bu karara ciddi tepkiler gelmesinin ardından Federasyon Başkanı Mehmet Ali Aydınlar görevden ayrılacak. Böylece Aydınlar ve Federasyon suçlu görünürken F.Bahçe kurtulmuş olacak. Yeni göreve gelecek federasyon da eski federasyonun aldığı kararın kendilerini bağlamadığı gerekçesiyle sorumluluk kabul etmeyecek. Sonraki dönemde de M. Ali Aydınlar, Aziz Yıldırım'ın görevi bırakması sonrası F.Bahçe Başkanlığı'na adaylığını koyacak ve ödediği diyetin karşılığını alıp başkan olacak."  

Toplum psikolojisi olayları ne noktalara kadar getiriyor? Ancak Türkiye'de olmaz denilen şey o kadar çok oldu ki bu teorinin bile gerçekleşmesi durumunda inanın hiç şaşırmayacağım.  

Şüphesiz F.Bahçe'nin Süper Lig'den Bank Asya'ya düşürülmesi, başta F.Bahçe, Federasyon ve yayıncı kuruluş olmak üzere birçok kurum ve kuruluşu zor durumda bırakacaktır. Bu nedenle F.Bahçe'nin ligden düşürülmesi gerçekten zor bir karardır. Ancak temiz futbol anlayışı doğrultusunda alınması gereken kararlar alınmalıdır. Söz konusu takım F.Bahçe olduğu için şu anda perde arkasında birçok pazarlıklar olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.  

Gerçeği söylemek gerekirse basına yansıyan delillere baktığımda ben de F.Bahçe'nin küme düşürülmesine yetecek kadar kanıt olduğu fikrindeyim. Kaldı ki Federasyon Etik Kurulu için delillerin sağlamlığı çok büyük önem taşımaz. Şike yapıldığına dair kanaat getirilmesi bile ligden düşürmek için yeterli bir nedendir. Olaya F.Bahçe değil de 3 büyükler dışında başka bir takımın adı karışsaydı ben eminim ki dava çoktan tamamlanmış ve bu takım ligden düşürülmüştü.  

Kimse kendini kandırmasın. Olayda adı geçen takım F.Bahçe olduğu için dava uzun sürüyor. Ancak asıl dikkat çeken taraf şu ki işin içine Beşiktaş'ın adı da karışmasına rağmen hala sadece F.Bahçe varmış gibi bir süreç işliyor. Bence bunun temel nedeni toplumda F.Bahçe'ye karşı bir antipati doğmasından kaynaklanıyor. Peki bu antipati niye?  

Bu antipatinin nedenini birçok F.Bahçe taraftarı "F.Bahçe'nin Türkiye'nin en büyük camiası ve başarılarının kıskanıldığı yönünde" görüş beyan edeceklerdir. Oysa ben bu fikirde değilim. F.Bahçe'nin başarıları elbette yadsınamaz. Ancak şampiyonluk sayısına baktığınızda "son şampiyonluk" göze alınmazsa -ki zaten yargılama durumuna göre bu şampiyonluk da F.Bahçe'nin elinden alınabilir- G.Saray ile aynı şampiyonluk sayısına sahiptir. G.Saray'ın Türkiye Kupası'ndaki şampiyonluk sayısı F.Bahçe'nin çok üzerinde... Dolayısıyla bu yaklaşım biraz tek taraflı olarak algılanabilir.  

Ben bu antipatinin Aziz Yıldırım'ın göreve geldiği dönemden beri yaşandığını üzülerek görüyorum. Aziz Yıldırım'ın özellikle basında yer alan "Şampiyonlukların sahada kazanıldığını sanıyordum, ancak öyle olmadığını öğrendim. Biz de ona göre hareket edeceğiz" sözünden sonra iyice bu antipatinin yüzeye çıktığını gördüm. Zaten şike olayında başrolde Aziz Yıldırım'ın olması da bu sözü destekleyen bir faktör.  

Bu antipatiyi artıran bir diğer faktör de "F.Bahçe Cumhuriyeti" söylemi.  

Özellikle F.Bahçe taraftarlarının "Ligde bir F.Bahçe Cumhuriyeti var, bir de diğerleri" sözü Türkiye Cumhuriyeti takımlarının "diğerleri" diye adlandırılarak aşağılanması anlamına geliyor. Ve bu söylem F.Bahçeli taraftarlar dışında herkesi rahatsız ediyor.  

Olayın bir de medya yönü var. Doğan Medya Grubu'nun bazı yayın organlarında F.Bahçe'nin avukatlığı bile yapılıyor. Öyle ki Türkiye'nin en fazla ziyaret edilen 2 haber portalından birinin müdürü F.Bahçe fanatiği. Dikkat!.. Taraftarı demiyorum, fanatiği diyorum. Basın organlarının müdürleri elbette takım tutar, herkes gibi... Ancak fanatik olarak yazılarını yazamazlar, o takımın avukatlığını yapamazlar. O taktirde tarafsız medya anlayışı ortadan kalkar.  

Dikkat ediyorum da bu çok önemli haber portalında yayınlanan F.Bahçe haberlerinin altına artık yorum girilemiyor. Diğer haberlerin altında insanların yorumları yer alırken, F.Bahçe haberlerinin altında yorum yer almaması (bu haberlerin altına her gün binlerce yorum girildiği düşünülürse) çok manidar bir yaklaşım değil mi?  

Sevgiler  

 

 

 
Toplam blog
: 74
: 2756
Kayıt tarihi
: 09.04.07
 
 

On yıldan fazla süredir reklam ve halkla ilişkiler sektörü ile internet ortamında medya sektöründe h..