F. Terim'in söyledikleri değil yapabilecekleri daha önemli

FTerim hiç tartışmasız en önemli Türk Spor adamı. Kariyerinde oyuncu olarak hiç şampiyonluk olmasada takımının 15 yıl süren şampiyonluktan uzak dönemindeki en önemli figür olsasa o TD lük yaşamında boşlukları en iyi şekilde doldurdu. Önemli başarılara imza attı ve adına dünyaya duyurdu. Dünyanın en önemli TD lerinden biridir FTerim.

Yaşadığı başarılar onu yurtdışında istediği yerlere getirmedi. Kısa İtalya macerasını saymazsak kariyeri yurt içindeki başarılar ile kısıtlı diyebiliriz. Oysa ilk kulübü Fiorentina'da iyi işler yaptı. Kulübü ileriye götürdü ve Milan'a gidişi bu nedenle oldu. Ama orada çok kalamadı. Oyuncuları Hakan Şükür ve Emre ile Okan da yurtdışında iz bırakamadı. O nedenle yurtdışından hiçbir kulüp onu düşünmedi bir daha. Belki teklif geldi ama istediği teklif değildi ve o yurtdışı tekliflerini unutup yeniden ülkesine döndü.

FTerim, popüler TD lerden Arsene Venger den yada Mancini'den veya Rafa Benitez'den iyidir. Bu üç adamdan da daha iyi futbol vizyonuna sahiptir. Yada birinci sınıf yani CL de şampiyon olabilecek kulüpleri rahatlık başarıya götürebilir. Ancak böyle bir teklif ona gelmez. Bu teklifin ona gelmemesi Türk sporcu yada TD lerin yurtdışına çıkamamalarının bir sonucudur. Yoksa bu işler FTerim için başarılması çok kolay işlerdir. 

Biz ne söylersek söyleyelim FTerim yılda 5 milyon euro üzerinde maaş kazanabilecek bir TD dir. Ancak böyle teklifler ona yapılmamakta ve bu durumda onun için sıkıntı yaratmaktadır. Ve sonuçta biz FTerim' i sığ sularda yüzen bir gemi kaptanı olarak görmekteyiz. Bu anlamda ona destek veren ve göreve getiren kulübü GS ile sıkıntılar yaşamakta, buradan çıkmak içinde başka hedeflere yönlenmektedir. Bu noktadan sonra ne Türk Futbolu nede FTerim kazanmaktadır.

FTerim bilgi ve birikimlerini Türk Sporuna vermek zorundadır. Onun bize bizimde ona ihtiyacımız büyüktür. Onun artık TD olarak çalışması ve kişisel tatmini yakalayabilmesi bu şartlarda mümkün değildir. Onun durumu özel olduğu için özel bir statü ile Türk Futbolunun başına getirlimeli ve ondan on yıl sonra dünya lideri konumuna gelecek işler yapmasını istenmelidir.

FTerim spor bilgi ve görgüsü yüksek olmasına rağmen idari ve organizasyonel ve yönetsel bilgi birikimleri kuvvetli bir adam değildir. Bu anlamda akademisyenlerden ve organizasyon yeteneği gelişmiş insanlardan destek alarak Türk Spor okulunun temellerini atmalı ve dünyanın en önemli genç nufusuna sahip Türkiye'nin dünyaya sporcu ve TD ihraç eden bir duruma gelmesini sağlamalıdır. Türkiye yıllar öncesi kötü ekonomik durumunu değiştirirken turizmde elde ettiği gelirleri kullanmıştı. Şimdi turizm yanına sporu koymalıdır. FTerim'in başına geçeceği ve organizasyonunun yaptıracağı spor okullarında sporda her alanda çok önemli olan sporcular, yetiştiriciler, antrenörler kondisyonerler ve TD ler olmak üzere her türlü spor adamı  bizim ülkemizdeki okullarda yetiştirilmelidir. Hemen her dünya ülkesinde bizim okullarımızda yetişen adamlar görev almalıdır.

Ülkemizin coğrafi ve politik konumu bütün bu işleri yapmaya çok uygundur. Çok yakımızdaki dağalan Yugoslavya'dan sonra kurulan 7 ülke vardır. Bunların hemen hepsi futbol yada basket veya voleybolda dünyada bizden yukardaki sıralardadır. Yugoslavya'dan çıkan 3-4 ülke dünya kupasında finallere gidiyor olması o ülkeden dünya kupasına gidecek takımlar çıkarken bizim bu işi başaramamız anlamına gelir ve bu kabul edilebilir durum değildir. Tenis,yüzme ve daha bir çok dalda dünya yıldızı sporculara sahip eski Yugoslavya modeli iyi ve dikkatli bir şekilde incelenmeli ve ülkemizde benzer yapılanma içine girilmelidir.

FTerim bugün için limitlerini yakalamıştır. Bu düzen içinde sonra yapabilecekleri kendine elinde değildir. Yani CL ye kazanabilmek veya dünya şampiyonu takım çıkarmak çok zor hatta imkansızdır. O ancak yaş gruplarında şampiyon olacak takımları hazılayabilir ancak bu görev ona kişisel tatmin getirmecektir. Türk Spor okulunu ( üniversitesini) kurmak dünya yıldızlarını yetiştirmek ve dünya şampiyonluğu akılcı plan içinde çalışarak mümkün olabilir. Böylece turizme yaklaşan hatta daha yüksek gelirlerin Türkiye getirilmeside mümkün olabilir ki bu FTerim'e kişisel tatmin olarak geri dönecektir.Yoksa bir TD olarak yaşarken sıkça sığ tartışmaların içine girmek ve onları kazanmak hatta kaybetmek durumunu yaşamaktan kurtulamayacaktır. Karar tabii kendisinindir. 

Önünde duran şans, dünyanın gözüne sokacağı başarılardır. Bu başarıları kazanmak için gereken genç nufus onun gözünün içine bakmakta ve bu işi yapmak için gereken para ülkenin hazinesi durmaktadır. Yani kaba tabir ile un, şeker ve yağ yani en nitelikli malzeme eldedir. Aşçınında kalitesi tartışılamaz. Şimdi aşçı ne pişerecek mesele  budur. Bugüne kadar yaptıklarına devam mı edecek yoksa dünyayı doyuracak lezzetler mi pişirecek bunu bekleyip göreceğiz.