FA’lıların Kaytarma Bahaneleri

           FA iyileşmeyen bir hastalık ve ilerlemesinin yavaşlayabilmesi için tek yapılabilecek şey, düzenli olarak egzersiz yapıp, kasları aktif tutmak. Haliyle, sürekli spor yapmak bizler için çok bıktırıcı ve yorucu. 

           Kaslarımız kullanılmayınca iyice tembelleşiyor, hareketlerimiz zorlaşıyor ve hastalığımızıvvn etkisiyle kaslarımız da eriyor. Şimdi egzersiz yapmamak için uydurduğumuz bahaneleri görelim.

Bıktım artık, sürekli yapıyorum ama hiçbir işe yaradığı yok: Siz öyle sanın, yıllar geçtikçe önemini de kıymetini de anlayacaksınız. Tecrübe konuşuyor burada.

Şimdi meşgulüm, sonra yaparım: Önce sağlığınız, daha sonra başka işler gelmeli.

Şu an yorgunum, dinlenince yapacağım: Başlayın da, o yorgunluğunuzun geçtiğini göreceksiniz.

Bugün canım hiç istemiyor, ama yapmaya çalışacağım: Canımız hiçbir zaman istemeyecek ki bunu yapmayı, sağlığımızın sorumluluğunu almamız gerekiyor.

Şu işim bitsin, başlayacağım yapmaya: Diyorsunuz da, o işiniz hiç bitmiyor bir türlü. Sizin sağlığınızdan daha önemli ne işiniz var acaba?

Keyfim olunca yapsam daha iyi değil mi?: Keyfinizi beklersek, hiç gelmez keyfiniz, zaman aleyhinize işliyor; bir yandan bunu unutmamamız lazım.

Kaslarım çok ağrıyor, bugün yapmasam olmaz mı?: Olmaz efendim; kaslarınız hareket etmeyince daha çok ağrıyor, inanın bana. Ne kadar çok hareket, o kadar çok bereket durumu oluyor bizde.

            Bunlar gibi bahanelerimiz hiç bitmez,  ne de olsa spor yapmasını pek sevmeyen bir Türk insanıyız. Tembelliğimiz yüzünden bahanelerin arkasına sığınmayalım, yıllar geçtikçe çok pişman olacaksınız, tıpkı benim gibi.