Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '11

 
Kategori
Mizah
 

Face book macerası

Face book macerası
 

Tarihte face book


Bugün, face book'tan sözetmek istiyorum. 

Face book'un, giriş sayfamın tam ortasına koyduğu önerileri uygulamak isterken işi book ettim. Artık, arkadaş olarak seçtiğim herkesin sorgusuz sualsiz dalabildiği sayfama giremiyorum. 

Bunun sebebi ben değilim. Bizatihi face book'un kendisidir. Çünkü, hesabımın güvenliği için benden bazı şeyler isteyen oydu. Eğer yeni bir adres talep etmeseydi, bütün bunlar başıma gelmeyecekti. Zira, face book'la bağlantım bu yeni adres denememden sonra koptu. 

Demem o ki, sayfamda ahlak dışı bir eylemde bulunduğum için engellenmedim. Hatta, "face book"un açıkça, "... dürt!" tavsiyesine rağmen şimdiye kadar, eski bir dostum dışında, kimseyi dürtmedim! Kimseye kötü amaçlı, küfürlü, hakaret içeren mesaj yazmadım. Kimsenin duvarına pislik atmadım. Kimsenin penceresinden de bakmadım. 

Zaten face book benzeri yerlerde uzun zaman kalmam. Çünkü, çok fazla insanla tanışmaya ve geyik muhabbeti yapmaya pek istekli değilim. 

Peki o zaman, "face book'a niye üye oldun!" diyorsunuz değil mi? Söyleyeyim. Face book'un mütemadiyen gönderdiği e-postalar yüzünden!... 

Israrlara dayanamayarak yaptığım iş sadece bu değil. Ev telefonumu, hattın öbür ucundaki bayanın telkinleri yüzünden hesaplı hattan, konuşkana çevirdim. İnternetimin hızını değiştirdim. Gene ısrarlar nedeniyle, bir adet ilave kredi kartı aldım, D Smart'ın en ucuz paketine de üye oldum. Dahası da var ama boşver. 

Artık son zamanlarda gelen telefonların çoğuna direniyorum. İsteklerini kabul etmiyorum. Onların hatırını kırmak istemiyorum ama eğer herkese "tamam" dersem ay sonu gelmeden batacağımı biliyorum... 

Konumuza dönelim: 

Ne zaman adımı ve şifremi yazıp "giriş" yazısını tıklasam, birden beşe kadar uzanan bir işlem sırası ve altında, "Hesabın geçici bir süre için durduruldu" uyarısı ile karşılaşıyorum En alttaki "Devam et" kutucuğuna tıklayarak problem çözme işlemine başlıyorum... 

Yanlış anlamayın; face book hesabımda beş param bulunmuyor. Ama nedense bir türlü, dursa veya kapansa ne olur, "boşver, sal gitsin!" diyemiyorum. Çünkü, "bu bana nasıl yapılır" modundayım ve olayı, bir gurur meselesi yapıyorum. Aralıklarla tam iki buçuk gündür uğraşıyorum... 

İşte o yukarıda sözünü ettiğim, "Devam et" kutucuğuna tıklayınca karşıma, kargacık burgacık harflerle yazılmış, yarısı ak yarısı kara iki kelime çıkıyor ve bunları, "aralarında boşluk bırakarak aşağıdaki kutucuğa yazmam" isteniyor. Harfleri uzun uzun inceledikten sonra yazıyor ve "onayla" butonuna basıyorum. Ne var ki, onay gelmiyor. 

O zaman, o iki kelimenin üzerindeki uyarıya müracaat ediyorum. Orda şöyle yazıyor: "Aşağıdaki sözcükleri okuyamıyor musunuz?" Cevap: Evet okuyamıyorum! Devam ediyor: "Lütfen farklı sözcükler deneyin veya sesli okunuşunu dinleyin!" Tavsiyeye uyarak kelimeleri değiştiriyorum ama harfleri doğru gördüğümden halâ emin olamıyorum. Zira harflerin yarısı ak, yarısı kara ve biri ötekinin üzerine binmiş vaziyette; yani tam bir çorba! Bari bir de okunuşunu dinleyeyim, diyorum. Anlamak ne mümkün! Kısacası, bu kademeyi geçmek kişisel ferasete kalıyor. Bir süre uğraştıktan sonra kelimeleri doğru yazmayı beceriyor ve ikinci adıma geliyorum... 

Bu tür işlemlerde neden birbirine girmiş, tanınması imkansız hale getirilmiş harfler kullanılır bilmiyorum. Anlaşılıyor ki, bir insanın sinir katsayısını zirveye çıkarmak bazılarının hoşuna gidiyor. Sanıyorum bu karmaşık harfleri sisteme yükleyenler face book benzeri sitelere girenleri, "arkadaşlarıyla geyik yapmaktan öte hiç bir meşgalesi olmayan kimseler, " şeklinde düşünüyorlardır. Belki de sisteme bu eğri büğrü harfleri eklerken içlerinden kıs kıs gülüyor ve "İşleri ne, uğraşsın hergeleler!" diyorlardır... 

Çok şükür birinci adımı atlattım. Artık başlığında, "Lütfen kimliğini onayla!" uyarısı bulunan ikinci kısımdayım. Ne var ki burada ad, soyad, T.C kimlik veya vergi numarası vs. falan sorulmuyor. Aşağıdaki kutucuğa, "Hesabını doğrulamak için, sana e-posta veya telefonla gönderilen güvenlik kodunu girmeni istiyoruz." diyor. 

Allah, Allah! Ben, bana böyle bir hesap kodu geldiğini hatırlamıyorum. Geldiyse bile ödenmiş, pardon silinmiş veya kaybolup gitmiştir. Zaten mecburi olan, (T.C kimlik no, bankamatik, kredi kartı, msn şifresi gibi) bir sürü güvenlik numarasını aklımda zor tutuyorum. Bir de "face book'unkini mi tutacağım" diyorum. Ama başka hiç bir seçenek sunulmadığından bu kademede takılıp kalıyorum. 

Sağı solu biraz karıştırıp kurcaladıktan ve bu kısımdaki bütün kapıların kapandığına kanaat getirdikten sonra şifre kutucuğunun altındaki, "Şifreni mi unuttun?" sorusunun üzerine geliyorum. O noktada imleç, işaret parmağı açık bir ele dönüşünce, buradan ekmek çıkabileceğini düşünüyor ve tıklıyorum. "Hesabını Tanımla" uyarısı çıkıyor. İstenileleri yazarak kendimi tanıtıyorum. 

Prosedürü takip ederek şifremi değiştiriyorum ve onayını da alınca, "artık iş tamam" diye sevinmeye başlıyorum. Aaa o da ne? Gerekli yere tıkladığımda, kendimi tekrar ilk başladığım noktada buluyorum. İkinci, üçüncü, döndüncü hatta yüzüncü denememde de durum değişmiyor. Çözüm için yazılmış onlarca başlığın altını okuyup uyguluyorum ama sonuç hep aynı oluyor. 

Saate bakıyorum, sabaha karşı 3 ü gösteriyor. Sinirlerim iyicene gergin; hırsım, bilenmiş haldeki vaziyetini koruyor ama artık uykusuzluğuma dayanamıyorum. Ertesi gün devam etmek niyetiyle bırakıp, yatıyorum. 

Belli aralıklarla fakat toplamda yirmidört saati aşan bir uğraşın sonunda pes ediyor ve bir süre ara veriyorum. Kendimi toparlayınca, konuyla ilgili bir yazı yazmaya karar veriyorum. Samimiyetle söylüyorum ki aşağıdaki açıklama ayniyle vakidir, kesinlikle abartmıyorum. 

Olayı doğru aktarmak amacıyla, bir taraftan yazarken diğer taraftan da, "face book giriş" sayfamdan prosedürü takip ediyorum. 2. kademeye geldiğimde, "şu adrese bir e posta gönder" uyarısının altındaki "Güvenlik Kodu Gönder" butonuna hiç tıklamadığımı farkediyorum. Çünkü, imleç o noktaya geldiğinde ele dönüşmediğinden burayla uğraşmayı gereksiz görüyordum. Fakat bu kez, denemeye karar veriyorum. Aaa o da ne? Vallahi çalıştı! 

Meğer alttaki kutucuğa yazmam gereken kod numarası, o kısma tıklayınca (e-mail adresine) geliyormuş. Oh çok şükür problem çözüldü. 

Ne kadar sevinçliyim, bilemezsiniz. Hem yazımı bitirdim, hem de face book'uma kavuştum. 

Bu yazıyı okuduktan sonra, "bu herif te amma safmış!" deyin ama bilgisayar, internet, face book ve msn içindeki "yardım bölümlerinin" hiç bir problemi çözmediğini de lütfen kabul edin. 

Karikatür: izafet.com 

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..