Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '14

 
Kategori
Tarih
 

Fahrettin Paşa, İngilizler ve asiler arasından Kutsal Emanetleri İstanbul’a nasıl ulaştırdı?

Fahrettin Paşa, İngilizler ve asiler arasından Kutsal Emanetleri İstanbul’a nasıl ulaştırdı?
 

FAHREDDİN PAŞA, KUTSAL EMANETLERİ


Arap Yarımadasındaki isyanlardan söz etmek istiyorum sizlere.

İngiliz casusu Lawrwence’i ve onun yaptıkları!

Lawrwence’i çoğumuz biliriz. O ünlü bir casustur. Onun yaptıklarını anlatan kitaplar ve filmler sinamalarda boy göstermiştir. Zaman zamanda televizyonlarda filmleri oynar. Dolayısı ile bu ismi biliriz.

İngiliz casusunun kandırdığı Vehhabilerin tarafına geçen bedevi kabileleri, Arab yarımadasında isyanlar çıkartıyorlar. Birinci dünya Harbinin başlarında…

İlk olarak Medine civarındaki demiryolu ve telgraf hatlarını tahrip ediyorlar.

Karakollara saldırıyorlar.

Osmanlı Kuvvetlerinin komutanı; Fahrettin Paşa!

Paşa öyle böyle bir adam değil. Tam bir Osmanlı! Kararlı, cesur. Paşa'nın çabalamaları da pek işe yaramıyor. Aldığı tedbirlerde fayda getirmiyor. İsyancıların sayıları devamlı artıyormuş. Tabi İngilizler isyancıların yanında, sağında, solunda arkasında! Onlara her tür yardımı ve desteği veriyorlar. Silah ve para yardımı hiç aksatılmadan devam ediyormuş. Buda isyancıların her geçen günle birlikte güçlenmelerini sağlamış.

Osmanlı’da tam tersi! İstanbul’dan yardım gelmiyormuş. Zaten o sıralarda Osmanlı 7. Ordu; Filistin, Irak ve Kanal cephelerinde İngilizlerle savaş halindeymiş.

Birkaç isyanı ya da küçük diyebileceğimiz savaşları Fahrettin Paşa ve askerleri mağlup etmeyi başarmışlar ama isyancıların artan sayısı her geeçen gün Osmanlı’yı daraltıyor ve zor durumda bırakıyormuş.

Zaman Osmanlı’nın aleyhine hızla ilerliyormuş.

Asiler; Cidde, Mekke ve Taif’i zaptetmişler. Fahrettin Paşa, iyice daralmış olan çemberin içinde kalmış. Medine dışında tüm Arabistan’ın şehirleri isyancıların hâkimiyeti altına girmiş.

Tabi Medine’yi de kuşatmışlar. Bu anlatılanlar öyle bu gün başladım yarın hop aldım gibi olmuyormuş.

Zaman alıyormuş bu savaşlar. Medine tam iki sene yedi ay düşmana dayanmış. Dile kolay! Bu kadar zaman direnmişler.

Benim burada asıl konum şimdi yazacaklarım.

Paşanın cesareti, her şeyi göze alması!

Asiler Medine’yi aldıkları takdirde ilk yapacakları şehri talan etmek, yağmalamak. Paşa buradaki mukaddes emanetler için bir çözüm yolu aramaya başlamış. O kutsal emanetlerin onların eline geçmemeli diye düşünüyormuş. Bunun için mutlaka bir şey yapması gerekiyormuş. Derhal bir komisyon kurulmuş. Otuz parça emanet ve ikibin kişilik bir muhafız alayı!

Çok zor bir işe karar vermiş Fahrettin Paşa.

Kutsal emanetler ya burada kalacaklar isyancılar tarafından yağmalanacak, İngilizlerin eline geçecek! Yada İstanbul’a gidecekmiş.

Tabi bu kadar kişi ile bile İstanbul’a gitmesi çok zormuş. O günlerde Filistin ve Şam civarında İngilizlerle savaş devam ediyormuş. İngilizler fark etmeden, onlar görmeden bu kutsal emanetlerin İstanbul’a gitmesi gerekiyormuş.

 

Burada akla gelenler:

Nasıl onların aralarından geçecekler?

Yollar İngiliz askerleri ile dolu!

Taşıdıkları mukaddes emanetler!

 

Kimbilir nerelerden geçtiler,

Kimbilir neler yaşadılar?

Kimbilir nasıl sağ salim İstanbul’a gelmeyi başardılar.

 

Başarmışlar ve İstanbul’da, Topkapı sarayına emanetleri teslim etmişler.

Ben tabi bunu birde yazar gözüyle düşünüyorum. Hayal ediyorum. Öyle bir günde gelinecek bir yol değil bu yol.

Ben Şarkın Modern Gelini kitabımı yazdığım zaman o yollarda araştırmalar yapmıştım. Sadece İnglizler değil, kum fırtınaları, eşkiyalar, hava koşulları ve çeşitli tehlikelerin kol kestiği yerler buralar. Bu muhteşem kahramanlar emanetleri İstanbul’a ve Topkapı sarayına teslim etmişler.

Bizler Topkapı Sarayını gezdiğimizde bu emanetleri gördüğümüz zaman sadece şöyle bir bakıp geçiyoruz. Oysa her parçasının arkasında bir kutsallık ve tarih yatıyor. Ayrıca, cesaret, emek ve çok büyük yürekler yatıyor.

Fahrettin Paşa’ya dönelim tekrar; demiryolları ve telgraf hatları tahrip edildiğinden İstanbul ile bağlantı kurulamıyormuş.

Bu günlerde; müttefikimiz olan Almanya’nın teslim olmasından sonra 30 Ekim 1918’ de Osmanlı Devleti de Mondros mütarekesi ile savaş sona ermiş.  Mütareke ile Arabistan İngiliz himayesine bırakılmış. Ardından olanlar bir hayli acı:

Mekke Emiri Şerif Haydar, İngiliz hükûmeti adına buraya gelen Vehhabi emirine şehri teslim etmiş ve ailesi ile birlikte şehirden ayrılmış.

Mekke Emiri gitmiş ama Fahreddin Paşa hâlâ şehri müdafaaya devam etmiş. İngilizler Medine kalesini kuşatmışlar. Şehirde açlık ve susuzluk hat safhaya çıkmış.

İstanbul’dan gelen bir subay Fahreddin Paşa’ya İtilaf devletleriyle mütareke imzalandığını ve Hicaz’ın onlara teslim edileceğinin emrini vermiş.  Paşa bir türlü hazmedemiyormuş. Zoruna gidiyor ve hiddetleniyormuş.

 “Ben burada dalgalanan Türk bayrağını kendi elimle indiremem. Mutlaka indirilecekse buraya başka bir kumandan tayin etsinler” demiş.

Tahrip edilen telgraflar ve tren yolları onarıldığı için haberleşmeler artık yapılabiliyormuş. İstanbul’daki işgal kuvvetleri kumandanlığı, henüz tahta çıkmış olan Sultan Vahdedin’e, Fahreddin Paşa’nın vazifeden alındığına dair bir emir yazdırmışlar. Adliye Nazırı Haydar Bey ile Medine’ye göndermişler.

Fahrettin Paşa, Padişahın imzasını görünce şehrin idaresini Haydar Bey’e bırakmış. Kendi inzivaya çekilmek istemiş ama yapamamış. İngiliz askerleri Paşayı savaş esiri olarak Mısır’a ve oradan da Malta’ya göndermişler.

Tarih der ki:

Böylece Mondros mütarekesinden sonra düşmana en son teslim olan şehrimiz Medine-i Münevvere oldu.

Bazı yazılarımı yazarken çok hüzünleniyorum. İçim acıyor, kendimi iyi hissetmiyorum.

Bu yazıda da öyle oldu.

Çok üzüldüm ama sevindiğim tarafta ağır bastığından sanıyorum; Topkapı Sarayındaki emanetlerimizden dolayı içim biraz ferahladı.

Bir daha ki Topkapı Sarayını gezerken Kutsal Emanetlere bir farklı bakacağımdan eminim.

 

 

Nazan Şara Şatana

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....