Fahri Doktor!

Pirmete’nin yazısı canımı sıktı!

Herkes de onun kafada!

O daha da canımı sıktı! Burada ben biraz -nasıl desem -hasetlik hissettim! Yorum yazarak görüşlerine karşı olduğumu yazmak yerine bu yazıyı yazarak açık açık ifade etmeyi daha uygun gördüm!

Bazen devlet büyüklerimize “fahri doktor “ ünvanı veriyorlar! Ben bunu çok olumlu bulmaktayım!

Oğlumu Üniversiteye kaydettik bir de okulunu görelim dedik. Ankara Siyasalı bilenler bilir. Merdivenlerin yanına arabayı çektim. Daha inmemiştim ki Selami merdivenlerden çıktı içeri girdi. Danışmaya selam verdim. İki kişiler!

“Nasıl yardımcı olabilirim beyefendi? “ (vallahi aynı böyle söyledi!)

Tabi ben böyle nezakete alışık olmadığım için şok durumundaydım!

“Bagajda bir çuval patates var ! Gel içeri alalım onları !” Dedim! ( Bu da aynen !)

Adam sanırım bu deli de nereden geldi demiştir içinden! Birşey demedi. Selami üst katta geziniyordu yanına çıktım. Dönüşte gönlünü alayım dedim görevlinin!

“Şaka yapmıştım, anladın değil mi?” Dedim

“Anladım Abi!” Dedi!

Okul çıkışındaki kulübede bir bayan ve bir bay görevli duruyordu. Durdum.

“Hemşerim bu yakınlarda yurt var mı acaba? “Diye sordum!

“Hocam, valla her yer yurt dolu burada, broşür dağıtanlar var. Rastlarsınız onlara!” Dedi.

“Bana niye hocam dedin? Birine mi benzettin yoksa?” Diye sordum gırgırına!

“Abi, biz buradan her çıkana hocam deriz!” Dedi.

Bu işte!

Ne var bunda?

Biri bana hocam derse Pirmete kızacak! İyi ki yanımda yoktu!

Kafam kızıyor okul başında gene gideceğim ! Birkaç kez geçeceğim o kapıdan! İki yılı var nasıl olsa! Her dönem birkaç kezden en az on beş kez!

Adamlar iyice tanır artık!

Bakarsın güvenlik görevlisinin referansıyla “fahri doktora “ verirler!

İsmimin başına yazmazsam ne olayım!

F. Dr. Ahmet Balcı!

Al işte şimdiden yazdım!

Kim çatlarsa çatlasın!