Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '07

 
Kategori
Futbol
 

Fair Play dünyasının en büyük ödülü bizde!

Fair Play dünyasının en büyük ödülü bizde!
 

Feyır Pley Haftası

Okunduğu gibi yazınca bu kadar oluyor, belki de bizlere pek bir anlam ifade edememesinin sebebi bu. FIFA Etik Değerler ve Fair-Play Komisyonu'nun aldığı karar gereği fair-play haftasının, Uluslararası Barış Günü ile bağlantılı olarak tüm dünyada 15-23 Eylül tarihlerinde kutlanması öngörülmüş. Dünyada 1977 yılından bu yana kutlanan haftada, sportmenliğin önemi ve değeri vurgulanacakmış.

Sportmen (TDK sözlüğü) : isim, Fransızca

1 . Sporcu.

2 . sıfat Vücudu iyi gelişmiş.

3 . sıfat Sporun gerektirdiği değerlere sahip olan (kimse).

Emre olayındaki son gelişmeleri biliyorsunuz tabi, ne demiş sayın Fatih Terim, “ben sporcumu ezdirmem”. Hakikaten de eğer bu oyuncu yaptığı hareketin utancı altında ezilmiyorsa, benzer bir eziklik hocasında da tezahür etmiyorsa, hiç değilse toplumsal ahlak adına, birilerinin onları biraz ayaklar altında çiğnemesinde büyük fayda olacaktı. Federasyon başkanı da işvereni olduğu hoca ile görüş ve ağız birliği etmiş ve tribünlere el hareketi çeken Milli takım kaptanını ezdirmemek pahasına, hepimizin içini ve şerefini ezmeyi kendilerinde hak görüp, cezaya gerek görmemişler. E biz de zaten yenmeye değil, ölmeye gidiyoruz statlara, hiç olmadı öldürmeye, iki mezar siparişini de Macaristan maçından hemen sonra almıştık, birine sportmenliği, diğerine vicdanı gömdük mü oldu bitti bu iş. Allah Avrupa şampiyonası yolumuzu açık etsin!

Neyse ki gelecek için hala ümit beslemeyi mümkün kılan bir başka haber var. Yazının başlığı bir latife yahut gönderme değil. Dünya Fair Play Konseyi'nin (CIFP) Paris'te yaptığı toplantıda, dünyanın dört bir yanından aday gösterilen sporcuların dosyalarını inceleyen konsey, 12 yaşındaki Trabzonlu ilköğretim öğrencisi Hilal Çoşkuner'e oy birliği ile Modern Olimpiyat Oyunları'nın kurucusu Baron Pierre De Coubertin'in adını taşıyan ödülü vermeyi uygun bulmuş. Hilal Coşkuner, geçtiğimiz yıl Trabzon'da Okullar arası Kros Birinciliği'nde altın madalyaya koşarken, gerideki rakibinin sakatlanıp yere düşmesi üzerine finişe değil arkadaşına yardıma koşmuştu. Ödül aldığını babasından telefonda öğrenen küçük Hilal, “ülkem adına mutluyum” demiş. Ülkemiz adına ben de sana teşekkür ederim Hilalciğim, etrafında olan bitenlere, tüm bu yaşananlara rağmen yüreğini ve vicdanını temiz ve aydınlık tuttuğun için, gerçek bir “sportmen” olduğun için, bizi mutlu ettiğin, yüzümüz güldürdüğün için, çok teşekkür ederim. Sana bir de nacizane abla öğüdüm var “Aman çocuğum, sen sakın değişme, hep böyle kal, bir yarışmada belki bir madalyadan oldun ama onlarca madalyası ve kupası olan ağabeylerinle arandaki sportmenlik yarışında onlara fark attın” .

Ceza verdirilmeyen Emre, ceza verdirmeyen Fatih Terim ve Haluk Ulusoy’a da topluca verebileceğimiz bir ders var, çünkü biz de sporcunun “ahlaklısını” sevenlerdeniz, bu bir hafta boyunca Milli takımı boykot edelim. Emre’yi değil Hilali, ve diğer amatör sporcuları konuşalım, izleyelim, gösterelim, övelim. Benim gibi düşünen ve hisseden tüm blogcuları, birilerini “çocuktan ders almaya” belki ikna edebiliriz düşüncesiyle Hilal Çoşkuner’i köşelerine konuk etmeye davet ediyorum.

 
Toplam blog
: 9
: 464
Kayıt tarihi
: 12.07.06
 
 

Genetikbilim araştırmacısıyım.Hocayım. Danışmanım. Okurum, düşünürüm, yazarım, konuşurum. Merak eder..