Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '10

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Faizde artırım zamanı mı? akademik bir bakış

Faizde artırım zamanı mı? akademik bir bakış
 

Merkez Bankası ve Para Politikası


Küresel ekonomi, Büyük Buhran’dan bu yana yaşanan en büyük ekonomik çöküntünün artçılarıyla başetmeye çalışmakta. Milenyumun ilk büyük ekonomik buhranı sürerken, konunun uzmanları çıkış stratejilerine yoğunlaşmışlardı. Artık ilk şok atlatıldığına göre dikkatler bu sefer de bu çıkışın ne kadar sağlam temeller üzerine oturmakta olduğuna odaklanmış durumda. En önemli gösterge olarak da para politikasını yöneten merkez bankalarının, yüksek enflasyon ve durgunluk ikileminden en etkili şekilde çıkılmasını sağlamak yönünde atacağı adımlar gösterilmekte. Ve elbette ki bu dengeyi sağlamakta faiz artırımlarının oynayacağı rol uzmanları özellikle tedirgin ediyor. Zira faiz artırımlarının çok erken veya şiddetle yapılması ekonomik toparlanmayı sekteye uğratabileceği gibi, geç kalınması veya düşük/etkisiz bir düzeyde tutulması da ekonominin fazla ısınmasını ve enflasyon canavarının kontrolden çıkmasını tetikleyebilecektir.

Bu kısa girişten sonra benim değinmek istediğim nokta şu: Ülkemizin bu toparlanma sürecinde faizler konusunda biraz önce bahsettiğim müdahale sürecine girip girmediğine dair olasılıkları değerlendirmek. Geçenlerde göz attığım oldukça basit fakat kullanışlı bir çalışma bu konuda bir öngörü yaratabilir diye düşünüyorum: Harvard ekonomi profesörü G. Mankiw, bir çalışmasında formülize ettiği bir yöntem ile, FED’in belirlediği faiz oranlarının, ekonomik veriler neticesinde hesapladığı teorik faiz oranlarıyla (Mankiw index diye adlandırıyorum) bir karşılaştırmasını yapmanın yollarını arıyor. Bu çalışmaya göre, hesaplanan teorik faiz oranları ile mevcut faizler arasındaki karşılaştırma bize FED’in atması gereken adımın yönünü(veya bir adım atmaya gerek olup olmadığını) göstermekte. Bu tarz bir formülasyonun, referans alınabilir olması için gereken tüm öğeleri barındırdığını da ayrıca belirtmek isterim.

Peki bunu ülkemize uyguladığımızda durum nedir? Her ne kadar iki ülke arasında ekonomik boyutta ciddi farklılıklar olsa da, yapılan çalışmanın ülkemize uyarlamasının (modelin teknik yeterliği ile ilgili itiraz hakkı saklı kalmak koşuluyla) basit bir çalar saat görevi görebileceğini düşünüyorum. Yaptığım hesaplamalar neticesinde karşıma çıkan tabloyu sizinle paylaşmak isterim. Ülkemiz için 2005-2009 arası her iki veri seti kullanılarak hesapladığım denklemin yapısı şu şekildedir:

<ı>Faiz oranı(Türkiye için Mankiw index) = 17.5 + 0.9 (Çekirdek enflasyon – İşsizlik oranı)

Oranların tümü yıllık olup, “Çekirdek enflasyon” TÜFE’den enerji ve gıdanın çıkarılması neticesinde bulunmuş, “İşsizlik oranı” ise mevsimsel etkilerden arındırılmış halde kullanılmıştır. Ortaya çıkan bu bağlantı, 2005-2009 yıllarını kapsayan veri aralığında her iki veri setini birbiriyle en iyi örtüştüren formülasyonu bize sunmaktadır.

Bir kez bu formülasyonu ortaya çıkarabildikten sonra son durumun değerlendirmesine geçer isek: Yapılan hesaplamalar sonucunda 2009 temmuz öncesinde teorik Mankiw index oranından daha yüksek seyreden PPK’nın belirlediği faizlerin, o dönemden bu yana giderek ters yönde makası açmakta olduğunu belirtmeliyiz. Elde olan son veriler(işsizlik oranları bazında) bugün itibariyle Mart 2010’a kadardır ve o dönem ele alındığında makasın 2 kata kadar çıktığı açıkça görülebilir(Teorik Mankiw index: %12.95, mevcut oranlar: %6.5).

Yorumuna gelirsek artık merkezin faiz artırımı kararlarını ciddi şekilde düşünmeye başlamasının gerektiği bir döneme girmekteyiz. Oluşmakta olan tabloda faizlerin, enflasyon ve işsizlik verilerinde yaşanan değişimler neticesinde olması gereken teorik optimal seyrin gittikçe daha gerisinde kaldığı görülmektedir. Elbette ki bunun kararı merkeze ve uzmanlara ait. Yapılması gereken öncelikle bu adımın kararının verilmesi olmalı. Fakat şunu da unutmamak gerekir ki bu, işin sadece başlangıcı. Sonrasında ve asıl önemli olan bu artırımların zamanlaması ve derecesidir. Bu alanda ince ayarın tutturulması, oluşabilecek kırılganlıklar veya etkinin aşırı veya zayıf kalması, elbette ki derin ve detaylı analiz ve yorumların sonucunda alınacak kararlarla olur. Benim yaptığım sadece okuyucuya basit bir araç sunmak ve olayı değişik bir bakış açısıyla analiz etmeyi denemektir.

http://www.economics.harvard.edu/faculty/mankiw/files/mp90-2.pdf

http://gregmankiw.blogspot.com/2010/06/when-will-fed-raise-rates.html

 
Toplam blog
: 14
: 1400
Kayıt tarihi
: 10.05.09
 
 

Mert Demir. New York'ta Baruch College'da Finans doktorası yapmaktayım. Türkiye'de Odtü MBA ve İst..