Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '14

 
Kategori
Eğitim
 

Fakir Baykurt'un kişiliğinde köy enstitüleri ve dürüstlük

Fakir Baykurt'un kişiliğinde köy enstitüleri ve dürüstlük
 

Fakir Baykurt


Köy Enstitülerinin eğitim sisteminde insan harcama anlayışı yoktu. Her birey kendi kişisel eğilimleri ve yetenekleri doğrultusunda yetiştirilirdi. Böylece bireyler kendi gücünü sezer, buna göre de gelişmesini tamamlardı.  Öncelikle paylaşma, dayanışma, birlikte iş yapma, birlikte sorunları çözme düşüncesi ön planda yer alırdı. Çalışır, üretir, okur, okuduğunu anlar, birikimleriyle kendileri de yazma çabasına girerlerdi.

Önemli olan yararlı birer kişi olarak yetişmekti. Öyle de yetiştiler.

Örneğin Pazarören Köy Enstitüsü öğrencileri nin “her gün altından geçtiği kapının üstünde “ÜRETMEDEN TÜKETMEK EN BÜYÜK AHLAKSIZLIKTIR” yazıyordu. Köy Enstitülerinin eğitim felsefi buydu. Üretmek, hak etmek tek düşünceleri olmuştu. Okul kütüphanesindeki kitapları sindire sindire okuyorlar, özetler çıkarıyorlar, arkadaşlarına anlatıp, gerektiğinde eleştiri yapmaktan kaçınmayan bir kişilik kazanıyorlardı. Yazdıkları şiirlerini hafta sonu etkinliklerinde paylaşarak, tüm arkadaşlarının eleştiri yapması fırsatları veriliyordu. “(1)

Asıl adı Tahir olan Fakir Baykurt,  Burdur'un Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy'de 1929 yılında doğdu. Fakir Baykurt  Gönen Köy Enstitüsü mezunudur. Okul yıllarında nerdeyse tüm zamanları okumakla geçmiştir. Okul kütüphanesi onun meskeni olmuştur. Okur da okurdu.  Okudukları yerini buldu elbet.  Dağarcığında her kitaptan sayfalar dizi dizi yer aldı. Bu birikimler serpildi, yeşerdi Fakir’in dağarcığında.  Gün geldi sözcüklere dönüşerek kitaplaştılar.  Gün geldi eyleme dönüştü, öğretmenlik haklarını savunan bilgilere dönüştüler. Meydanlarda gümbür gümbür yankılanan mitinglerde söylevlere dönüştüler.  Fakir buydu, dolu dolu yetişmişti.  Özgür eğitim anlayışından aldıklarını, özgürce savunuyor, öğretmen haklarını savunarak meydanları dolduruyordu.

            İşte bu koşullarda aydınlanma görevini sürdürürken başına olmadık işler getirildi. Soruşturmalar, sürgünler yaşadı.  Yaşadı da dürüstlüğünden,  eğitimciliğinden ödün vermedi. Sürdürdü yılmadan aydınlatma görevini.

            İşte bir rastlantı sonucu ortaya çıkan bir sürgünlük anısı:

Bugünkülere örnek olsun.

 

“Muzaffer Demir denetmenlik (müfettişlik) görevini yaparken Konya'dan, Gaziantep'e sürülür. Bir soruşturma için İslahiye-Fevzipaşa'ya gider. Resmi belgeler üzerinde incelemelerini sürdürürken Fakir Baykurt'un özel dosyasına ulaşır. Fakir Baykurt, 1968 yılında Kayseri'de yapılacak TÖS toplantısına gitmek ve toplantıyı yönetmek için kaymakamlıktan izin ister. Kaymakam izin vermez. Fakir toplantıyı yönetmek durumunda olduğu için izinsiz Kayseri'ye gider. Kaymakam ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne, "Döndüğünde göreve başlatılmaması" emrini verir. Durumu da Valiliğe bildirir. Vali, "Fakir geldiğinde göreve başlatmayın, onu merkeze alacağız" der. Fakir döndüğünde müdürlük göreve başlatmaz. Kaymakam da göreve başlatamayacağını kendisini Gaziantep Kültür Merkezine edebiyat öğretmeni olarak görevlendirildiğini açıklar.

Fakir tahakkuk ettirilen yolluğu alır ve Gaziantep'te göreve başlar. Ancak verilen yolluğu hesap ettiğinde, kendisine 23 kuruş fazla verildiğini saptar. Bu 23 kuruşu devlete geri öder ve makbuzunu alıp dosyasına koyar.

İşte yıllar sonra Muzaffer Demir bu resmi belgelere ulaşır. Fakir Baykurt'un dürüstlüğüne hayran kalır.

Muzaffer Demir'in bir üzüldüğü nokta vardır; bu belgelerden kendisine birer kopya almadığına çok pişmandır. Bu günler için ne denli güzel ve de anlamlı belgeler olurdu diye söylenmektedir.  Bir gün Fevzipaşa'ya gidebilirsem, kesinlikle o belgelere ulaşmaya çalışacağım diye anlatmaktadır.

Bu anlamlı anıyı benimle paylaştığı için denetmen Muzaffer Demir'e  çok teşekkür ederim. “(2)

Köy Enstitüleri eğitim anlayışı buydu. Hak etmediğine el sürülmezdi.  Böyle öğrenmişler ve böyle yaşamışlardı.  Olumlu örneklerden ders almasını bilmişler, saygı duydukları insanları baş tacı etmekten geri kalmamışlardı.

Sizler de bizim baş tacımız oldunuz.

Yaşayanlara sağlıklar diliyorum.

 

(1)  Mehmet Erbil, Eğitimci ve Dil Bilimci Yazar Ali Dündar, milliyet blog

(2) Mehmet Erbil, http://mehmet-erbil.tr.gg/GONEN-KOY-ENSTITUSU.htm

 
Toplam blog
: 63
: 729
Kayıt tarihi
: 29.09.11
 
 

Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi-Yüksek Lisans Resim-19 kişisel Resim Sergisi Yazı..