FAKİR ZENGİN DEĞİL DENGİN

Devlet sıradan insan için de gereklidir ancak devletin asıl var olma nedeni, zenginlerin zenginliklerini korumaları, onlara her türlü varlıklarını güvende içinde tutabilmek içindir. Sıradan insan zengin kadar lütuf görürse, avantajlarının daha fazla olduğu yere gider. Fiziki varlığına, maddi varlığına güvence verilmeyen bir zengin, o ortamda bulunmaz.  Parası olan insanlarsa mutlaka satın alabilecekleri koruma ve güvenceye ihtiyaç duyarlar.

Zengin olmanın elbette sıradan biri olmakla arasında ciddi farklar olmalı. Öncelikle yatırım yapacağı yerde en çok karı elde etmeli, en güvenli ortamda yaşamalı, kendisine bizim daha tahmin bile edemeyeceğimiz zevk ve sefahat ortamı sunulmalı. Bunun adına başka isimler vermek elbette bayağı uğraştırıcı olsa da düzen onların rahat edeceği şekilde düzenlenir. Aksi halde küser ve kaçarlar.

Bir de şu açıdan düşünelim; sıradan bir insan orta ölçekli şehirlerden birinin bir ilçesinde banka hesabında on milyon doları olduğunu hayal edin. Orada, kasaba halkının durumdan haberdar olması para banka hesaplarına girdiği andan itibaren öğrenmesi bir günü bulmaz. Bankada on milyon doları olan sıradan insandan millet ne ister? Herkes değil elbette ama o kasaba halkının içinden birilerinin bu paraya konma konusunda, bu bilgiyi edindikleri andan itibaren, karanlık planlar yapmaları mümkünden öte hatta kesine yakındır. O halde böyle bir servete sahip olan insan ne yapabilir? Aile efradı kalabalıksa, bu pek sorun olmaz ama emekli memur Mehmet amcanın böyle bir parası olduğunu bir düşünün isterseniz…

Parası olan insan ya güçlü bir hanedan üyesi olmak ya da sırtını bir yere dayamak zorundadır. Başka türlü servetini korumasının imkânı yoktur. Devletlerin öncelikli öncelikli görevi bu tür güçlü sermaye sahiplerinin gönlünü hoş edip ona kucak açmak, koruma sağlamaktır. Görünen düzeneklerin nüfusa oranlandığında bir beş, bire yüz oranında zenginler lehinde olması bu yüzden önemlidir. Bazıları bir patron fabrikasını sattığı zaman işçilerinin parasını ödemez, işçiler eylem yapar. Polis veya jandarma gelir, işçileri karga tulumba kapı dışarı atar. İşçi bulmak kolaydır, zengin bulmak zordur. İster atadan gelen zenginlik sahibi, isterse işçilerin sırtından zengin olsun fark etmez. Zengin zengindir, işçi de işçi arada dağlar denizler değil, okyanuslar kadar fark vardır. O yüzden, öbür dünyada adaletle ilgili mahkemeler çok çetin, çok zor olsa da hesapların çoğunun bu dünyanın düzeninin özünden ötürü öbür dünyaya kalacağı neredeyse kesin gibi…