Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Fakir

Fakir
 

Hintlileri de belki bilebilirsiniz. Bu ülkede pislik ve açlık diz boyu sergilenmekte ve yaşanıyor. Ancak kimse bundan şikâyetçi olmuyor. .........


Dünya üzerinde pek çok ülke var. Azı zengin, çoğu fakir. Bir kısmı açlıktan perişan bir halde, tam bir sefalet içinde yaşar. Açlık deyince akla ilk gelen Kıta Afrika’dır.

Özellikle Ekvator’a yakın olması sebebiyle böyle bir konumun yani rızıksızlığın yaşanması söz konusu. Aşırı sıcakların insan beyninde yaptığı karışıklığın yanı sıra sıcaklığın insanı bunaltacak hale getirmesi ve bu nedenle çalışma gücünü zayflatması fakirliğe bir etmen.

Bundan asırlar evvel Afrika’daki güç şartlar, az sayıdaki insanın söz konusu zafiyetin üstesinden gelebildiğini gösterirken, bugün de dünyanın başka yerlerinde toplumlar-ülkeler aynı sorunla yine karşı karşıya.

İhtiyaçlarını asırlardır, bertaraf edemiyorlar.

 Hiçbir etmen bu durumu değiştiremiyor.

Hintlileride belki bilebilirsiniz. Bu ülkede pislik ve açlık diz boyu sergilenmekte ve yaşanıyor. Ancak kimse bundan şikâyetçi olmuyor.

Enteresan olan, çoğunlukla“Reenkarnasyon” inancı ile yaşayan bu toplumların, asla hırsızlığa tevessül etmemeleri.

Yoksulluktan kıvranıyorlar, ama bir daha dünyaya geldiklerinde “zengin olacaklarına” inandıkları için bu acıları-yoksulluğu dikkate almıyorlar.

Ama gelin görün ki ne geriye olan bir dönüş söz konusudur, ne de bu fakirliğin izahını yapabilecek bir anlayış. 

Önemli olan Kader’in istememesi.

Bir insanın iyi kötüyü ayırabilmesi için bu kavram hakkında bilgi sahibi olması gerekiyor.

Amerika’da veİngiltere’de yaşayan “Homeless’lere” gelince; Onları da duymuşunuzdur, evsiz barksız, yersiz yurtsuz, kimselerdir. Müsait buldukları yerlerde konaklayarak ömürlerini geçirirler.         

Londra’da;saraylara yakın, undergroundlarda ve terk edilmiş eski püskü, binalarda yaşayanları çoğunluktadır.

İnsanların merhamet hislerine muhtaçtırlar, ama asla merhamet dilenmezler. Onlara bakanlar üzülür, acır!

Ne ki bu türler hayatlarından oldukça memnundur!

Durumları genelde işsizliğe bağlı bir oluşumla açıklanabilir.

Ama daha ziyade kendi tercihleri böyledir diyebiliriz. Fakir olmayı, çalışmamayı tercih ederler. Onlar için bir gün, bir ömür gibidir. Yarını düşünmezler. 

Bilindiği üzere fakirlik, Allah’ın insana takdir etmiş olduğu “Rızk” ile alâkalı.

Bu husus, ana rahminde tespit edilen hususlardan bir tanesi.

Değişmez. Ne azalır ne çoğalır.        

Fakirin bir avantajlı tarafı; bulunduğu konuma adapte olabilmesidir. “Her zorluğun bir kolaylığı vardır.” ilkesinin, tabi sonucudur bu. Söz konusu yoksullukla bir şekilde baş etme (şikâyetçi olmama anlamında söylüyorum) becerilerine sahip kimselerdir.

Ama zengin için aynı şeyleri ifade etmek doğru olmaz. Miras yolu ile veya çalışarak kısa sürede zengin olan kimseler, şayet bu vasıflarını kaybedecek olurlarsa durum değişir. Kimileri böylesi vakalarda intihar girişiminde bulunarak yaşamlarına son verirler.

Adaptasyonsuzluğun sonucunda bu hale düşerler.

Günümüzde bütün dünyayı etkisi altına alan ve dalga dalga gelen kriz, insanların, elinde avucunda ne varsa alıp götürüyor, bilindiği gibi.  Varını yoğunu kaybeden veya zayıflatan bu ekonomik çöküş yüzünden, Batı Dünyası şimdi birden, fakirlikle yüzleşmeye başladı.

Sonuçları ne olur, ne zaman biter bilinmez, ama mutsuz bir tablonun ortaya çıktığını söyleyebiliriz.

Benim asıl değinmek istediğim konu; “bir başka fakirlik” olgusu. Bu türüne Mistik Boyut’ta özellikle Tasavvufî alanda rastlamak mümkün.

Gavsı A’zam Abdülkadir Geylani Hazretleri “Gavsiye” açıklamasında şöyle der: “Ve dedi ki bana, Ya Gavsı A’zam; Benim İndîmde fakıyr hiçbir şeyi olmayan değildir. Belki fakirler onlardır ki emirleri her şeyde geçer. Bir şeye kün (OL)derlerse o şey olur.”

Dünyanın farklı yerlerinde yaşayan, yüz binlerce fakirin yanı sıra, bu türfakirlerin beyaz fon üzerinde verdikleri gülümseyici pozlarda, acabasiz de bulunmak istemez miydiniz?

 

 Ahmed F. Yüksel

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..