Falsolu Hayat

Siz hiç kilometrelerce gülüşlere bir damla efkarı fırsat bilen yolculuklar yaptınız mı? Mutluluk burjuvalarının sahte yanlarıyla vurulup gercek düşlerinize mavi bulutlu kalemle acemi çizgiler çizdiniz mi?

 Güneşten yorgun düşmüş gözlerin kağıt kesiği siyahi yaralarından kanadı kırık beyaz martıların kanayan damlalarını gördünüz mü? Ömür denilen şeyde biriktirildiği sanılan anıların bin damlalık pınarının, küçücük bir gözyaşı kutusuna sığdırılmış sevinç nidalarından ayrı düşen yanının, sebepsiz yumak çileleri olduğunu gördünüz mü? Tüm renklerin karışımının yaşamın renksizliğinden beyaz bir kağıda düşen tek bir damla kırmızıdan ibaret olduğunu anladınız mı? Siyah ile morun ışığından,  kızıl ile mavinin yankısından, turuncu ile hasretin gri ile günahın laciverdi çaresizliğinden, eflatunca umutlar biriktirdiniz mi? Siz hiç sofrasına düştüğünüz nimetin karınca misali kırıntılarından hak yolunda paylaşılan emeğin alınterinde bir olup başka birliklerin şifasına çare oldunuz mu? 

 Siz hiç dünya hapishanesinden gercek tutukluluklar çıkarıp yaşamın özündeki tutkuların hakkını verdiniz mi? Siz ölmek ve yaşamak arasındaki dengeyi yokluk ve varlık çizgisinden çıkıp nice acıların varlığında teskin olmanın umarsızlığında buldunuz mu?