Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ismail hakkı özsarı

http://blog.milliyet.com.tr/ihozsari

31 Ağustos '16

 
Kategori
Deneme
 

Fareleri birbirine kırdırmak

Fareleri birbirine kırdırmak
 

alıntıdır


Doğal dengenin korunmasında farelerin katkısı yadsınamaz. Birçok etçil hayvanın besin kaynağıdırlar.
Örneğin yırtıcı (etçil) kuşlar, yılanlar, tilkiler, çakallar… vb.  hayvanlar farelerle beslenirler. Bu nedenle de fareler, doğanın en çok üreyen hayvanları arasında ilk sıralarda yer alırlar.

Ancak insanlar bu hayvanları pek sevmez. Hem pistirler hem de mikrop taşıma olasılıkları vardır.

Ondördüncü-onbeşinci yüzyıllarda veba mikrobunun ülkeler arasında başlıca taşıyıcıları olup yüzbinlerce insanın ölümüne neden olmuşlardır.

Bu hayvanlar ülkeler arası seyahatlerini gemilerle yapmışlardır. Dolayısıyla gemileri de çok sevmektedirler. Gemiye giren fareler, elektrik kablolarının lastik aksamını, plastik kısımları, ipleri, sacların üstündeki pasları midelerine indirirler.

1989 yılında 10 yıldır yüzdürülemeyen Atatürk’ün yatı SAVARONA hurda olarak satılır. Bunu duyan işadamı KAHRAMAN SADIKOĞLU gemiyi 49 yıllığına kiralar. Ne var ki gemi farelerin istilasındadır. ABD’den özel zehirli bir gaz getirilir. Gemiye şartlara uygun olarak gaz salınır. 2 ay kapalı duran gemiden tam tamına 4,5 ton fare ölüsü çıkartılır.

Gemilerin ve gemicilerin başı farelerle hep dertte olmuştur. Gemiye kapağı atan fareler, yelkenleri, eşyaları, halatları daha doğrusu dişlerini geçirebildikleri her şeyi kemirmektedirler.

1890 yılında Saray armağanlarını Japonya’ya götürmek için yola çıkan ERTUĞRUL FİRKATEYNİ’ni bir davetsiz misafir sürüsü işgal eder. Firkateynde altı bölük asker görevlidir.  Bu yeni misafirlere de yedinci bölük derler.

Seyir halindeki bir gemide, fareleri zehirleyerek öldürmek pek sevimli bir iş değildir. Çünkü ölen farelerin kokusu çok rahatsız edicidir.

Fareleri yok etmenin kokusuz yöntemi de vardır. Bir tabağa unla alçı karıştırılıp konur yanına da su konulur. Alçılı unu yiyen fare susar. Suyu içince de karnı şişer. Alçı karnında taşlaşır sonunda fare ölür. Fakat fareler akıllı hayvanlardır. Arkadaşlarının başına geleni gören fareler unlu alçılı karışımı yemez. Anlayacağınız bu yöntem farelere pek sökmez. Kendilerine kurulmuş olan bu tuzağın hemen farkına varırlar.

Farelerden kurtulmanın çaresini, Çin filosunu ziyaret sırasında öğrenirler. Çinlilerin yöntemi şöyledir: yaklaşık yirmi kadar fareyi bir kafese kapatırlar. Yanlarına yiyecek konmaz sadece su konulur. Üçüncü günün sonunda çok acıkan fareler birbirini yemeye başlarlar. Sonunda en güçlü üç veya dört fare kalır. Bu fareler diğer farelerin içine salınır. Yamyamlaşan bu fareler diğer farelerin yemeye başlarlar. Onlara yakalanmak istemeyen hemcinsleri de gemiden denize atlarlar.

Bu yöntemi deneyen Ertuğrul’daki gemiciler kısa bir süre sonra farelerin azaldığına ve zamanla yok olduğuna tanık olurlar.

Nasıl bu yöntem size tanıdık geliyor mu?

Emperyalist ülkeler Afrika ve Ortadoğu halkları üzerinde bu yöntemi deniyorlar mı sizce?

 
Toplam blog
: 291
: 1113
Kayıt tarihi
: 12.07.12
 
 

Emekli öğretmenim. Kitap okumayı ve düşüncelerimi paylaşmayı çok severim. Tarih özel ilgi alanımd..