Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Farkında mıyız?

Farkında mıyız?
 

Köylünün birinin aklı, her yük taşıdığında kağnısının dingiline takılır kalırmış. Dingilin bir tarafı o kadar incelmiş ki, neredeyse kırıldı kırılacak. Bir gün köylü kağnıyı oldukça fazla yüklemiş ve yola koyulmuş, dere tepe demeden gidiyor, ama hep aynı korku aklında ve içinden söyleniyormuş:

-Aman ince yanı, dayan ince yanı." Tepeye vardığında sonunda olanlar oluyor ve dingil büyük bir çatırtıyla kırılıyor.
Tabii ki araba devriliyor. Köylü söylenerek yaklaşıyor arabaya:

-Ettin edeceğini be ince yanı, beni dağ başında bıraktın!"

İyice eğilip bakınca bir de ne görsün köylü, ince yan sapasağlam duruyor, asıl güvendiği sağlam yan ortadan kırılmış. Köylü bozuntuya vermeden büyük bir gururla ayağa kalkıyor:

-Aferin be ince yanı!"
...

Yine küçük bir öyküyle başladım yazıma. Bugün hiç içimden gelmiyor yazmak, ama yazarsam rahatlayacağım. Bir bir şehitlerimizin cenaze törenlerini izledim. Haberciler maaşallah yurdun her noktasından canlı yayındalar,
haberler terör olaylarını, tam kalbinden canlı olarak verilebiliyor. Oradakilerin yüzlerindeki öfkeyi,acıyı,hüznü görebildiğimiz gibi bazen tersini de görebiliyoruz. Kimi vatan sağolsun,diyor, kimi barış istiyor. Ama ince yan ne taraf kalın yan ne taraf, bilinmiyor. Kim samimi, kim ihanet içinde? Tam bir kaos ortamı yaşıyoruz.

Okudukça ve duydukça haberleri, ne yanımız kalın, ne yanımız ince anlamak mümkün değil. Kırk kafadan kırk ses çıkıyor. Bazen diyorum ki, demokrasinin bu kadarı da fazla. Hak etmeyene demokratik davranmayacaksın, çünkü adam ileriyi göremiyorsa, aklı yerinde değilse ve başına gelecekleri kestiremiyorsa, hala en doğal hakkı demek, aklıselim olanları da vebal altına almaz mı? İş işten geçmiş olduğunda ahlar vahlar işe yarar mı?

Çözüm bence doğuda yaşayan aklıselim insanlarda. Yeni dönem milletvekillerinden,özellikle bayanlardan daha olgun olmalarını beklerdim. Şovenist ve militanca davranıyorlar, tabii ki tabanlarına seçilirken verdikleri sözler var, öyle görünmek zorundalar. Yaptırım güçleri hiç yok meclise girseler bile, oyuna geliyorlar. Hem kendilerine yazık olacak, hem ülkeye. Türk Ordusuyla inatlaşmak kimin haddine, kaç kişiler ki kafa tutuyorlar. Kargaşa kime yarar? Hem doğuda sadece kürtler yok ki, her dinden her ırktan insan var. Terörden onlar da zarar görüyor. Sivil halktan 12 kişi daha geçen haftalarda saldırıya uğradı.

Terörün zararı sadece insanlara değil, bombalar patladığında sadece insanlar ölmüyor, doğa ölüyor,canlılar ölüyor, atmosfer ölüyor. Ben Hakkari'de her bomba atılışında dağlardaki nesli tükenmiş ve koruma altına alınan ters laleleri-Hakkari Lalesi'ni de düşünüyorum. Onların ne günahı var, açmaktan başka! Güvercinleri,serçeleri de
düşünüyorum. Ne kadar çarpıyordur kim bilir yürekleri! Ve yeni doğan çocukları, yetim kalan anne karnındaki bebekleri.

Ne kadar anlamsız olduğunu düşünüyorum, buradan bakınca. Fakat karşı pencereden bakınca, çok anlam taşıyor bu bombalar ölümler, kıyımlar. Bıyık altından sırıtan kan emiciler, silah tüccarları, kaçakcılar, terörden beslenenler,
cepleri para dolanlar. Kınaya kınaya bitiremiyorum ve yaradana havale ediyorum, bildiği gibi yapsın!

Sağlıklı ve huzurlu günler dilerim!
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..