Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '18

 
Kategori
Yoga / Meditasyon
 

Farkında ve Uyumlu Çalışmak

Farkında ve Uyumlu Çalışmak
 

Bir süredir yoga dersleri ve eğitimleri dolayısıyla çok yoğundum. Süregelen derslere yetişirken bir yandan da yoga eğitmenlik eğitimi için yeni kitaplar okuyor ve kitapçığı hazırlıyordum. Tabii ki eğitmenlik eğitimi işinde yalnız başıma değildim. Kendisi de gerçek bir "yogini" olan arkadaşım ile birlikte baş koymuştuk bu işe... Yine de bir yandan derslere yetişmek, bir yandan eğitmenlik eğitimi için hazırlanmak bir yandan da özel hayatını idame ettirmek o kadar da kolay değilmiş. Tüm bu koşuşturma arasında yoga yazılarıma ara verdim. İstemeden de olsa...  
 
Yeni yılı yaşadığım şehirden uzakta deniz kenarında karşıladım. Dört günlük bu kaçamak bana o kadar iyi geldi ki!. Meğer ne kadar çok ihtiyacım varmış şehirden uzaklaşmaya ve biraz kırsalda vakit geçirmeye... Kendi başıma kalmaya, denizi seyretmeye, denizi seyrederken bir şeyler yudumlamaya, yürüyüş yapmaya ve zaman mevhumu ve yetişme mevhumu olmadan birkaç gün geçirmeye... Bu kısa kaçamaktan döndüğümde de kendimi bilgisayar başında buldum. Yeniden yazmak için...  
 
En son yazıyı paylaştığımdan bu yana derslerde o kadar çok şey deneyimledim ki!. Gerek yoga hakkında yazılmış kaynakları yeniden okumak gerekse daha önceden katıldığım eğitimleri gözden geçirmek ve tüm bunların sentezini yapmak beni sanki yürüdüğüm bu yolda biraz daha geliştirdi. Meğer uzun zamandır derslerde sadece bedensel çalışmalara odaklanmışım. Halbuki bu işin bir de ruhani ve zihinsel yönü de vardı. Yoga yolunda biraz daha derinleşmeye başladığımda derslerde de derinleşmeye başladım.  
 
Yeni yıla girmeden önceki hafta eski yılı tamamlamayı ve o yıl ile hesapları kapatmayı amaçladım derslerde... Geçmiş, sadece geçmişti... Bize bir getirisi yoktu. Üstüne üstlük bizden çok şey götürüyordu. Bizleri keder ve üzüntüye boğuyordu. Ego dediğimiz şey, ya da zihin, geçmişten beslenerek büyümeyi ve kendine acımayı seviyordu. O halde 2017 yılı sona ererken geçmişten yani o yıldan yeni yıla herhangi bir yük getirmemeli her şeyi o yılda çözmeli ve bırakmalıydık. Bedensel, zihinsel ve ruhsal yüklerden arınmalı ve temizlenmeliydik. 2018 yılında ise ne geçmiş ne de gelecek odaklı olmalıydık. Gelecek de zihnin beslendiği hallerden biriydi. Gelecek, adı üstündeydi ya... Gelecek... Yani bilinmez... Bilinmezin getirdiği endişe ve korku... Üzüntü ve keder ya da korku ve endişelerle yaşamaya ne gerek vardı?
 
Peki o zaman ne yapmalıydık? 2018 yılı için kendimize ne gibi bir yol çizmeliydik? Sadece ve sadece "an"ı yaşamalı, "an"da kalmalı, "şu an"a değer vermeli, "şimdi" nedir onu anlamalı ve "şimdi"yi deneyimlemeliydik. Bu amaçla şekillendirdiğim yoga dersleri nasıl mı oldu? Niyetimiz belliydi zaten. "Sadece ve sadece an'ı yaşamak, an'da kalmak, şu an'a değer vermek, Şimdi nedir onu anlamak ve şimdi'yi deneyimlemek..." Peki bu amaca ulaşmak için nasıl bir ders yapmalıydık? Nefesi ön plana çıkaran, nefes ile bedenin birlikte aynı anda uyum içinde hareketine odaklanan bir ders. Böylece beden ve ruh birliğini ve uyumunu sağlamış olacaktık. Ve tabii ki bu ikiliye zihin de katkıda bulunmalıydı. Zihin de bedeni ve nefesi takip edip izlerken, zihin de sadece eğitmenin dediklerini dinlemeli ve kendi bildiğini okumamalıydı. Her zaman alıştığı "vinyasa"lardan (akış) farklı akışlar yaptırmalı ve zihni şaşırtmalıydık. Böylece zihin kendi bildiğini okumak ve alıştığı yoldan gitmek yerine "an"da kalabilir otomatik olarak değil farkına vararak bir şeyler yapabilirdi... Yeni yıl için aldığımız en önemli karar neydi diye soracak olursanız... Günlük hayatta zor olsa da yapmayı başaramasak da, en azından tüm yoga derslerinde "an"da kalarak, "şu an"ı yaşayarak ve farkederek, farkında olarak, otomatik olarak değil beden, zihin ve ruhun tam birlikteliği ve uyumu ile çalışmak... 
 
Toplam blog
: 201
: 432
Kayıt tarihi
: 08.05.13
 
 

Uluslararası Yoga Alliance onaylı hatha, vinyasa, yin ve prenatal yoga eğitmeni... Hayata bambaşk..