- Kategori
- Deneme
Farkındalıklı hayat
Yürürken koşarken seyahat ederken, düşünrken konuşurken üzülürken pek çok şeyin farkındayızdır. Farkında olmadığımız tek şey kendimizdir. Bu nedenle yaptığımız hiç bir şey hayatımıza lezzet katmaz. Lezzet, kendimizin farkında olduğumuz sürece yoğundur.
Nice insanlar görürüz koskoca onlarca yılı devirmişlerdir ama tüm yaşamlarını bir kaç dakikada özetlerler.İşte bu durum onların yaşamlarını farkındalıksız yaşadıklarının kanıtıdır. Özetledikleri bir kaç dakikayı yaşamışlardır sadece. Oysa insan, kendinin farkında olarak yaşamaya başladığında hayatı ıskalamadan her anın tadını doya doya özümseyerek yaşar.
Dünyaca ünlü mistik yazar George Gurdjieff " sürekli olarak nerede olursan ol kendini hatırla!" der.
Gerçekten de kendimizi hatırladığımız ve kendimizin farkında olduğumuz anlarda varız. diğer zamanlar yaşanmamış kayıp zamanlarımızdır.
Hikayeler, anlatmak istediğimizi daha iyi anlatmamıza yardımcı olurlar. Bu nedenle milattan öncesine uzanıp konuyla ilgili yaşanmış bir hikaye aktarmak istiyorum.
Hakikati arayan bir adam Budha'nın yanına geldi ve sordu :
-Bana yardım et, kendimi arıyorum!
Budha "O halde söyleyeceklerimi harfiyyen yerine getirmen gerek" dedi.
Bunun üzerine yardım arayan kişi dedi ki "Ben söz verecek kişiyi arıyorum, henüz onu bulamadım ki. Henüz ben kendimi gerçekleştiremedim ki .Senden bu nedenle yardım istiyorum ." Bu cevap üzerine Budha bu cevaba sevindi ve şöyle dedi : Kendini arayan, henüz bulamamış demektir. Kendini bulamamanın farkında olan bir adama yardım edilebilir, ama sen her söylediğini yapacağım demiş olsaydın, sana yardım edemezdim! " dedi.
Hikayede kendini arayan ve kendini gerçekleştirme arzusuyla yanıp tutuşan adamın, henüz kendini gerçekleştirme evresine ulaşamadığının farkındalığını yakalamış olması bile bu kişinin önünde sonunda kendini bulacağına işarettir. Oysa milyarlarca insanda farkındalık düzeyine bile ulaşamamışlardır.
Böyle insanlar zamanın her anında ve mekanın her noktasında kolayca bulunurlar. Bir bakışta tanınabilirler.Kendini tanımanın farkındalığını yakalayamamış böyle insanların en genel özellikleri; somurtkan olmaları, mutsuz olmaları, kafa karışıklığı içinde olmalarıdır. Böyle insanlar ya geçmişteki hatalarını zihinlerinde düzeltmeye çalışmakla meşgüller, ya da geleceklerini planlayarak onu kontrol altına almakla. Her iki durumun imkansız olduğunu idrak edemezler.Tek gerçek zaman olan şimdiyi ıskalarlar. Oysa tüm yaşam sadece şimdidir. Geçmiş düzeltilemez ve gelecek kontrol altına alınamaz. Her ne yapılacaksa şimdi yapılmalıdır. Daima gerçek yaşam şimdidedir.
İnsan kendini gerçekleştirecekse ve bunun farkındalığına varacaksa bunu yarın değil şimdi yapmalıdır.
O halde yaşamdan tat almak ve yaşamı doya doya yaşamak istiyorsak, dış dünyadan önce iç dünyamıza yönelmeli ve kendimizin farkına varmalıyız.
Her ne iş yapıyorsak yapalım sürekli olarak kendimizin farkında olarak yapalım. Böyle bir farkındalık kazandığımızda yaptığımız her işi yapılabilecek en iyi şekilde yapmamız kaçınılmazdır. Yerken içerken yürürken uyurken konuşurken her ne yapıyorsak yapalım, farkındalık içinde yaptığımız her şey mükemmel olur. Hata yapma olanağı ortadan kalkar. Kendimizin farkında olarak geçireceğimiz kısacık bir hayat bile, farkındalıksız geçirilen onlarca yıl hayattan çok daha yoğun ve çok daha dolu ve değerli olur. Kendini bilmenin farkındalığıyla yaşanmış bir hayat, şükran ve minnet duygularıyla bitirilir. Bu farkındalıkta hayatın bir armağan olduğu gerçeği her an hatırlanır. Herkese farkındalıklı lezzet dolu hayatlar dilerim...