Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '13

 
Kategori
Futbol
 

Farklı bir Fenerbahçe (Açılış ve kapanış Emenike'den...)

Farklı bir Fenerbahçe (Açılış ve kapanış Emenike'den...)
 

Emenike, Kayseri'de son anda attığı golle Fenerbahçe’ye hayat vermişti. Bu da, Emenike’nin Gaziantepspor maçında ilk onbirde yer almasının yolunu açacaktı.

Öyle de oldu, Emenike, ilk onbirde yer aldı ve karşılığını da verdi.

Açılış ve kapanış golleri Emenike’den geldi.

Fenerbahçe, ilk yarıda oldukça etkiliydi. İlk kez bu kadar derli toplu bir Fenerbahçe izledik. Baskılı oyun, topun genellikle Fenerbahçe’de kalmasını sağladı. İlk yarıdaki goller, bu baskının, topu kapmanın, değerlendirmenin sonucunda geldi.

Gaziantepspor dirençsiz, etkisizdi. Top kayıpları bunun göstergesiydi. Fenerbahçe’de de zaman zaman top kayıpları oldu, ama bunlar, Gaziantepspor’un değerlendireceği, fırsata dönüştüreceği düzeye ulaşmadı.

*****

İlk yarıda sonuca bir an önce gitmek isteyen Fenerbahçe, ikinci yarıda oyalama yolunu seçti. Bunun 2-0‘lık skoru koruma kaygısından ileri geldiğini söylemek zordu. Çünkü Gaziantepspor’un Fenerbahçe’yi zorlaması sözkonusu değildi. Zaten,  Gaziantepspor’un ilk tehlikeli atağı 63. dakika geldi.

Fenerbahçe, ikinci yarıda sanki gol atmak yerine, maçın bir önce bitmesini bekler havadaydı. İşi ağırdan alma, sonunda Gaziantepspor’un gol atmasına yol açtı. Böylece Gaziantepspor’un kaleyi bulan ilk şutu 75. dakikada gol oldu.

Gol, Gaziantepspor’u umutlandırdı, ama Salih’in ustaca taşıdığı topun, Emenike’nin ayağından Fenerbahçe'nin 3. golü olması, sonucu belli etti.

Bunlar da neyi gösterdi?

Gaziantepspor’un ne kadar etkisiz olduğunu, Fenerbahçe’nin özellikle ikinci yarıda işi ağırdan almasının başına bela olacabileceğini...

*****

“Zoraki sağ bek” diyeceğimiz Mehmet Topuz, önceki maçlarına göre farklıydı. Demek ki, oynaya oynaya oraya alışıyor.

Mehmet Topal’ın gösterişsiz oyunu, Alper Potuk’un mücadeleci tavrı, Cristian’ın zaman zaman boş vermişliğe karşın oyunu bırakmayışı...

Alper Potuk, ilk kez bu kadar etkiliydi.

Ya, Volkan Demirel?

Alves’ten gelen geri pasında rakip futbolcularla bir mücadelesi vardı ki, hiç sormayın, başını alıp gol atmaya gidiyordu sanki!..

Tek tük de olsa, boş vermişliğe karşın, Fenerbahçe, istediğinde oyunu yönlendirdi.

Ersun Yanal’ın, maç sonrası söyledikleri, gelecek maçlar için ipuçları veriyor:

"Fenerbahçe futbol takımı her zaman iyi oynayacak. Bunu uzun sürelere yayacağız. Seyircinin istediği coşkulu futbolu göstereceğiz. Keyifli bir takım ortaya çıkarmak amacımız. Bizim için her yer Kadıköy. Fenerbahçe her yerde bu skorları alacak. Bunun için uğraşıyoruz."

Bu, ne demek?

Fenerbahçe için yıllardır dillendirilen, "Dışarıda bocalıyor, içeride coşuyor" yollu değerlendirmerler var ya... O anlayış değişiyor.

Yani içerisi dışarısı fark etmeyecek...

Son söz:

Başkanı kalacak ya da gidecek durumlarda takımların oyunlarında bir eksiklik görülür; ama Fenerbahçe’nin oyununa yansıyan bir olumsuzluk yoktu.
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..