Farklı Olma Hastalığı

Teknoloji geliştikçe ve sosyal medyanın alanı genişledikçe toplumda buna göre şekilleniyor zannediyorum. Zira sosyal medyada gündemde olan bir konunun yansımalarını gerçek hayatta görmek mümkün olabiliyor. Özellikle popülerlik, bilinmek ve tanınmak istemek duygusu gençleri farklı mecralara sürüklüyor. Heleki bu durum ergenlik olgusuyla birleşince duyguların vesayeti, dolayısıyla aklın esareti kaçınılmaz oluyor.

Teknoloji kötüdür demiyorum. İyi olduğunada şüphe yok. O zaman hep sorulan en klasik soruyla soruyorum; Biz mi teknolojiyi kullanıyoruz yoksa teknoloji mi bizi kullanıyor. Zannederim ki artık bizi kullanmakla yetinmiyor aynı zamanda hayatımızada yön vermeye başladı. İlim, irfan, bilgi ve araştırmacılık bir yerlerde toz tutmaya çoktan başladı. Yeni akımın youtuber olmak, en tehlikeli yerlerde öz çekim yapmak, takip edilmek veya fenomen olmak gibi dertleri var. Bunları beceremeyenler veya teknolojiyle arası kötü olanlar için de modası biraz geçmiş olsada yüz de piercing abideleri yada ne olduğu belli olmayan dövmeler, enteresan saç şekilleri seçenekler arasında. Bilinmek istemek, farklı olmak istemek bir hastalık halini aldı ve hız kesmeden tüm çeşitlililiğyle ilerliyor.

Eğer x man gibi elinizi yumruk yaptığınızda parmaklarınızın arasından titanyum bıçaklar çıkaramıyorsanız herkesle aynısınız demektir.

Hissetmek, düşünmek, yorumlamak, çözümlemek yani kısacası akıl hünerlerimizdir bizi farklı kılan. Bunun farkına vardığımız zaman, gerçek farkındalığın farklı olduğunun farkında varacağız ve bu hastalıktan ilaç kullanmadan kurtulacağız.