Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '16

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Faruk Anbarcıoğlu ve Ekibi profesyonellere taş çıkartıyor

Faruk Anbarcıoğlu ve Ekibi profesyonellere taş çıkartıyor
 

Bugüne kadar siyasi hayatında bir çok başarıya imza atan ve siyasetin gülen yüzü olarak tanınan 22.Dönem Bursa Milletvekili Faruk ANBARCIOĞLU siyaset hayatındaki başarıyı sanat camiasında da sürdürmeyi başardı.

“BİR DESTANDIR ÇANAKKALE”

“BİR BEYAZ KARANFİL” isimli şiir kitabının yazarı 22.Dönem Bursa Milletvekili Faruk  ANBARCIOĞLU, şiir kitabında yer alan “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ” isimli şiirini senaryolaştırarak yaklaşık 4 yıldan bu yana Sanat Yönetmeni ve  başrol oyuncusu Erdinç ERTÜZÜN ve ekibi tarafından şu ana kadar 95 kez sahnelendiğini söyledi. İçinde canlı müzik, tiyatro ve oratoryonun da bulunduğu tiyatral eser, Bursa Valiliği, Çanakkale Valiliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli ve Balıkesir Belediyeleri ile İzmir Emniyet Müdürlüğü, Bursa İlçe Belediyeleri, Bursa İl Spor Müdürlüğü, Bursa’daki dernekler adına olmak üzere tam 95 kez sahnelendi. Eserde rol alan oyuncuların tamamen amatör olduğunu belirten ANBARCIOĞLU, “ lise ve üniversite öğrencisi, ev hanımı, hemşire, devlet memuru, işçi, sigortacı olmak üzere tüm ekip gösterdikleri performans ile tam bir profesyonel ekip gibi izleyenlerin beğenisini kazanıyorlar” dedi.  “ Bu gün bu topraklarda huzurlu bir şekilde yaşayabilmemiz için gözlerini kırpmadan canlarını feda eden, kara topraklara düşen 253 bin şehidimize VEFA BORCUMUZU ödemeye gayret ediyoruz” diyen Faruk ANBARCIOĞLU, “Bu eser için herhangi bir ücret talep etmediklerini, sadece ulaşım ve konaklamanın karşılanmasını yeterli bulduklarını” söyleyerek şöyle devam etti..

 “ÇANAKKALE’ de Asil Ecdadımızın yazdığı bu destan, senede bir kere 18 Mart tarihinde hatırlanıp sonra unutulacak cinsten bir savaşın öyküsü değildir. Bir milletin yeniden küllerinden doğuşunun destanıdır, yeniden var oluşun öyküsüdür. İstanbul düşerse Anadolu yok olur denilen bir savaşın kanlı, hüzünlü ve acıklı bir hikayesidir. Yokluk ile varlığın savaşıdır. Yüzyıllarca ayakta kalmış bir milletin uyanış destanıdır. Bu savaş babaların ve dedelerin cephelerden geri gelemeyip torunlarının var olma mücadelesi verdiği, tarihe damga vuran bir savaştır. Ve nihayetinde bu savaş iman ile küfrün savaşıdır. Haç ile HİLAL’in savaşıdır. En son teknolojiye sahip metal canavarların topları ve silahları ile mavzerin ve süngünün hazin hikayesidir.

Bu savaş; elinde bir parça kuru ekmek ve bir avuç kuru üzüm, ayağında yırtık çarık ve üzerinde eski yazlık elbiseleriyle; sırtlarındaki çantalarında çikolatadan, peksimete, kurutulmuş etten sakıza ve konservelerine kadar büyük imkanlar ile donatılarak Çanakkale’ye Anadolu’yu istila etmeye gelen uluslar topluluğunun orantısız bir onur savaşı, hatta ölüm kalım savaşıdır. Bu savaş belki de savaşların anası olan bir savaştır. Orada yaşanılan hadiselerin insanın kanını donduran bir savaştır. İnanılması güç olan anıların yaşandığı bir savaştır. Velhasıl bu savaş Yüce Türk Milletinin kurtuluşuna giden yolun ilk basamaklarındaki savaştır. Bu savaş insanlık tarihi boyunca gerçekleşen on dört bin savaştan dünya tarihinin seyrini değiştiren, akışını değiştiren en büyük, en önemli ve en kanlı savaşlardan biridir. Niğde’li Alileri, Harran’lı Seyyit Onbaşıları, Yozgat’lı Kınalı Hasanları , Cideli Mehmet Çavuşları, Libya’lı Üsteğmen Mevsufları, Ezine’li Yahya Çavuşları, Bursa’lı Ömer’leri, Kilitbahirli Yüzbaşı Hasanları, Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşaları, Yüzbaşı Hüseyin Avnileri, Kağızmanlı Musaları, Anafartalar Komutanı Yarbay Mustafa Kemalleri  ve daha niceleri…Yüce TÜRK MİLLETİNİN varlığı için gözünü kırpmadan göğüs göğüse çarpışan ve topraklara düşen 253 bin şehidin gerçek hikayesidir..

Bu savaş Sunday Times gazetesi muhabiri Ashmead Barlett’in gazetesinde yazdığı ; “ilk İngiliz harp gemisi Boğaz’dan geçtiği andan itibaren Avrupa’da Türk Devletinden iz kalmayacaktır. Buraya yığılan gemiler belki de Hristiyanlık aleminin Türklere karşı yapabileceği son haçlı seferi içindir. Bu son haçlılar bir zamanlar Viyana kapılarından Kudüs’e kadar uzanan Osmanlı imparatorluğunun her bir köşesinde dağılıp kalmış Orta Çağ şövalyelerinin  öcünü alacaktır.” dediği kelimenin tam anlamıyla haçlı ruhunun HİLAL’e karşı adı konmamış bir haçlı  savaşıdır.    

İşte o yüzden BİR HİLAL uğruna liselerini, üniversitelerini terk edip ÇANAKKALE’ ye koşan henüz bıyığı bile çıkmamış bir milletin evlatlarının yazdığı destanın adıdır ÇANAKKALE SAVAŞI… Geriye dönmeyi asla düşünmeyen Balıkesir, İstanbul, Sivas, Konya, İzmir, Kayseri, Bursa..ve daha nice şehirlerimizin liselerinin öğrencilerinin savaşıdır... İstanbul Üniversitesinin öğrencilerinin diplomaları yerine silahlarıyla ÇANAKKALE’NİN bağrına gömülmelerinin savaşıdır..”

 
Toplam blog
: 43
: 910
Kayıt tarihi
: 14.12.14
 
 

1980 yılında Batman'da dünya'ya gelen ihsan Taş 2002 yılında sanat camiasına giriş yaptı.  Bir ço..