Faruk Nafiz Çamlıbel'i anarken

Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı

Bir dakika araba yerinde durakladı

Neden sonra sarsıldı altımda demir raylar

Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar

Gidiyordum gurbeti, gönlümle duya duya

Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya...

Bu özgün dizelerin şairi Faruk Nafiz Çamlıbel'dir. Vefatının 40. yılında rahmetle analım dedik. Ne yazık ki o da unutulan şairler arasına girdi desek vicdansızlık olur mu, olmaz mı diye düşünüyorum. Belki yanılıyorum... Faruk Nafiz'in şiirlerini bizler ortaokul ve lise sıralarında okul kitaplardan öğrendik. Faruk Nafiz Çamlbel deyince ilk aklımıza O'nun yukarıya aldığım "HAN DUVARLARI " adını taşıyan uzun soluklu bir şiiri aklımaza geliyor... Böyle bir şiir bir daha yazılmadı edebiyatımızda... Bu "Han Duvarları " adını taşıyan şiirini Kayseri'de öğretmenlik yaptığı yıllarda yazdı, yine Kayseri Lisesi Marşı'da onun tarafndan yazılmıştır. Bir de her zaman severek kokuduğumuz Çamlıbel'in dillere destan "ÇOBAN ÇEŞMESİ "  şiiri de onundur... Bir ara siyasi hayata atıldı, 1946- 1960 tarihleri arasında DP milletvekili olarak TBMM'de yer aldı. 27 Mayıs askeri darbeyle tutuklandı ve ceza evine girdi. Orada da ZİNDAN DUVARLARI'nı yazdı...

Faruk Nafiz Çamlıbel edebiyatımızda hecenin beş şairlerinden biridir. Şiirlerinin bir kısmı hece ölçüsü ve bir kısmını aruzla yazdı. Şiir dilinde yeni bir imaj ve söyleyiş ortaya koydu. Şiirlerinde Anadolu, memleket sevgisini dile getirdi. Romantık ve idealist konuları şiir gergefinde işledi.. Ünlü edebiyatçı, şair  ve eleştirmen Turgut UYAR  "HAN DUVARLARI " ve Faruk NAFİZ için şunları yazıyoır:

_" Faruk Nafiz ÇAMLIBEL,  yetkin bir şairdir. Bu niteliğine sürdürecek, temel şiirlerimizden biri olmakta da devam edecektir. İşin en önemli yanı, şiiri özgün ve benzersiz kılan, Faruk Nafiz'in bir daha böyle bir şiir yazmamış olmasıdır. Şiire büyük tadı katan, biraz da, bu şairden kopma anonimlik ortaklaşalık duygusunu vermiş olmasıdır." diyor Turgut UYAR... Nihat Sami Banarlı ise: Faruk Nafiz'in şiire daha başka duygu ve düşünceler getirdiği olmuştur. Faruk Nafiz 'de bir memleket sevdası ve aşkı vardır. Reşat Nuri Güntekin nasıl romanlarında Anadolu'yu arnlatmışsa, Faruk Nafiz' de Şiirlerinde hep Anadolu'yu görmüş ve dizelerinde anlatmıştır.." diyor...( 1 )

ESERLERİ:

Şiir kitapları olarak,
Şarkın Sultanları (1915)
Gönülden Gönüle (1919)
Dinle Neyden (1919)
Çoban Çeşmesi (1926)
Suda Halkalar (1928)
Bir Ömür böyle geçti (1933)
Elimle Seçtiklerim (1934)
Akarsu (1936)
Tatlı Sert (Mizahi şiirler, 1938)
Akıncı Türküleri (1938)
Heyecan ve Sükun (1959)
Zindan Duvarları (1967)
Han Duvarları (1969)

TİYATROLARI:
Canavar (1925)
Akın (1932)
Özyurt (1932)
Kahraman (1933)
Yayla Kartalı (1945)
İlk Göz Ağrısı ( 1957 )

Okul Piyesleri:

Bir Demette Beş Çiçek (1933)
Yangın (1934)
Belki Birgün (1946)
Yıldız Yağmuru(1936)

Vefatının 40 .yılnda rahmetle, saygıyla anıyor, sözlerimi onun ünlü "ÇOBAN ÇEŞMESİ "adını taşıyan  şiiriyle bağlamak  istiyorum:

ÇOBAN  ÇEŞMESİ

Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi.
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?

Gönlünü Şirin'in aşkı sarınca,
Yol almış hayatın ufuklarınca;
O hızla dağları Ferhad yarınca,
Başlamış akmağa çoban çeşmesi

O zaman başından aşkındı derdi,
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi,
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi!

Vefasız Aslı'ya yol gösteren bu,
Kerem'in sazına cevap veren bu
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu...
Sızmazdı toprağa çoban çeşmesi

Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda,
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda;
Ateşten kızaran bir gül arar da,
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi.

Ne şair yaş döker, ne âşık ağlar,
Tarihe karıştı eski sevdalar:
Beyhude seslenir, beyhude çağlar
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi

FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL

Kaynak:

 1- Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları  Ansiklopedisi

Haz: İhsan Işık. 2 .Cilt. Sayfa: 883-885- Ankara-2006