Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '11

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Fashion Week notları

Fashion Week notları
 

Bu seneki Fashion Week organizasyonu geçtiğimiz senelere göre oldukça iyiydi. Her sene olgunlaşan ve kurumsallaşan bir Fashion Week gördüğüm için oldukça ümitliyim. Türkiye’deki “Körler sağırlar birbirini ağırlar” sorunsalının aşılması en büyük hedef bence. Çünkü bu sorun organizasyonun en büyük sorunu, hatta organizasyonu öldürmesi açısından da büyük bir tehdit. 

Katıldığım birkaç defileden kısa notlar geçmek istiyorum. Tween defilesi aslında bir defile değildi. 20 parçadan oluşan ve keten kumaşın basıldığı, bir mağaza içi defile bile olamayacak kadar sığ bir koleksiyon izledik. Ancak günlük giyim açısından Tween’in ne kadar önemli bir yere geldiğini de gösteren (ancak tasarıma ait bir şey göremediğimiz) bir defileydi. Bu sene birçok marka ve tasarımcı yurtdışından ünlü getirme derdine düştü. Tween de Matt Dillon’ı getireceğini önden duyurdu ve kitleler Matt Dillon’ı görmeye geldiyse de biz podyumda no name mankenler dışında bir şey göremedik. Meğersem abimiz kulise suyu geç geldiği için sahneye çıkmamış. Dedikodu bile olsa da bence hem Tween hem de Matt Dillon açısından oldukça ayıp oldu. Bu tip organizasyonlarda celebrity sözleşmesi yapılır ve bu iki taraf için de bağlayıcı olur. Bunu yapmıyorsan kuru gürültü de yapmayacaksın. 

Bu senenin en çok merak edilen defilesi Galatasaray Hamamı’ndaki Gül Ağış defilesiydi. Hamamda defile oldukça iyi bir fikir olsa da seçilen hamam doğru değildi. İçerisi çok sıcaktı, bu yüzden insanlar zor dayandı. Ayrıca küçük bir hamamdı, büyük bir göbek taşı yoktu. Dolayısıyla tüm şov çöktü. İstenilen efekt alınamadı. 

Son izlediğim defile ise Rana & Berna Canok kardeşlerindi. Renkler bu sezonun renkleri olması dolayısıyla ilgi çekti. Ancak herkesin fuşya kullanıyor olması dolayısıyla, “öff bu renkten sıkıldık artık” laflarını da duydum. Ben gene de beğendim. Uçuş uçuş elbiseler, tulumlar, romantik saçlar ve makyaj oldukça uyumluydu. 80’lerin pop müziklerinin çalması doğru muydu, uygun muydu emin olamadım. Çok popüler kaçtı sanki ama hareket ve dinamizm de verdi. Manken seçimleri de iyiydi. 

Bunun dışında bazı defilelere düğüne gelir gibi gelen izleyiciler her zamanki gibi vardı ama bu sene daha azdı sanki, şükürler olsun. Defileye gelirken eğer iddialı bir stiliniz yoksa kot ve beyaz tişörtle gelmeniz çok daha doğru bence. Bir de bu sene bloggerlar ve kendi çapında stylist olarak takılan blogu olan bazı arkadaşlar vardı ki onlara çok güldüm. Kendilerini Carine RoitFeld sanan bu arkadaşlar anlaşılan yaptıkları işi fazlasıyla ciddiye alıyor. “Ay iğrençti, o kumaşlar ne öyle, bu ne zevksizlik” gibi yorumlar yapıp bir de üstlerindeki kıyafetlere bakınca alt bölgelerimden güldüm. Allah herkese akıl fikir versin, ego enflasyonundan korusun. 

Bir moda haftası daha geçti, Şubat’ta görüşmek dileğiyle. 

 
Toplam blog
: 102
: 1607
Kayıt tarihi
: 26.08.08
 
 

1980 İzmir doğumluyum. Kendimi bildim bileli gözlem ve yorum yapmayı çok seviyorum. Genelde hayatı h..