Fatih Altaylı'nın amok koşusu?!

Bundan yaklaşık onbir yıl önce o zaman Hürriyet'te yazan Fatih Altaylı hasta olduğu halde başbakanlıktan çekilmeyen Ecevit'i  "Amok koşucusu Ecevit" başlıklı bir yazıyla eleştirmişti.

 

"Amok" gözü dönmüş, kör bir hırsla etrafa saldırma, öldürmek; "amok koşucusu" da bu işi eylemi yapan kişidir; batı dillerinde bilhassa okulda, iş yerinde, herhangi bir yerde beklenmedik bir anda elinde bir silahla bir çok kişiyi öldüren ve yaralayan katiller ve suçlular için kullanılır. Belli ki Altaylı batı basınında bu tür olayları aktaran haberlerden etkilenmiş bu sözü de alıp kel alaka bir yerde yazısına eklemiş; kendi zeka ölçüleri içinde Ecevit'in tavrını böyle kategorize etmiş.

Ben Altaylı'nın bu yazısını yayınlandıktan bir hafta kadar sonra, amok sözcüğünün Türkçe'de kullanılıp kullanılmadığına dair bir google araması yaparken rastlamış ve hayretler içinde kalmıştım

 

Bu Gezi Parkı olayları nedeniyle Altaylı ve başbakan isimleri yanyana anılmaya başlayınca merak etmeye başladım.

 

Acaba aynı Altay'lı, komşularla sıfır sorun politikası diye yola çıkmsına rağmen, İsrail hükümetine meydan okuyup Mavi Marmara saldırısına daviyetiye çıkaran, Esed'e tek dalıp, Suriye'nin içişleri bizim içişlerimiz diyerek bu eksende dayılanan ve Reyhanlı saldırısını önleyemeyen, çevreci eylemcileri marijinal insanlar diye copla, tekmeyle gazla, tayzikli suyla, tomayla ezip geçen, arkamda halkın yüzde 50'si var zor tutuyorum diyerek ülkeyi iç savaşla tehdit eden, bu devirde yüzlerce Ulubatlı Hasanlar ve Fatihler istiyorum diyerek savaşı, başka ülke toprağını işgali özendiren Başbakan Erdoğan'ı ne olarak nitelendiriyor merak ediyorum.