Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '07

 
Kategori
Tarih
 

Fatih'in ölümü II

Fatih'in ölümü II
 

Fatih`in dördü İranlı, biri Türk, biri Arap, biri de Yahudi asıllı olmak üzere yedi tabibi vardı. Yahudi asıllı tabip Müslüman olduğunu söylüyordu. Bu kişinin asıl adı Maestro Lacopo idi. Ancak ihtida ettiğini söyledikten sonra Yakub adını aldı. Bu sebeple Tabip Yakub Paşa olarak anılırdı. Yahudi asıllı tabip Yakub ile İranlı tabip Lârî arasında aynı zamanda ciddi rekabet vardı.

Tekfur çayırında Fatih’in nikris hastalığının ilerlemesi sebebiyle yapılan müdahalelerde ilk doktoru İranlı tabip Lari’nin müdahalesi sonuç vermeyince Yahudi asıllı tabip Yakup müdahale için çağırılmıştır.Tabip Yakup’ta şerâb-ı fariğ adlı ilacı Fatih’e içirmiştir. Fatih bu ilacın içirilmesinden birkaç saat sonra ölmüştür. Bu ilacın zorunlu haller dışında tehlikeli olması sebebiyle verilmemesi gerektiği biliniyordu. Fatih’in ölümü hakkındaki bilgiler buraya kadar tüm tarihçiler tarafından teyit edilir. Fakat Fatih’in bu ilaç sebebiyle ölüp ölmediği tartışma konusudur. Fatih bir tahtı revan içinde götürülünce askerler bunun nedenini merak ederler ve ısrar ederek tahtı revanın perdesini açarak Fatihin cenazesini görürler. Olayın bir devlet içi cinayet olabileceği şüphesine kapıldılar. Üsküdar`a döndüklerinde bazı olaylar çıkardılar. Burada çıkardıkları olaylar dikkat çekicidir. Tarihçi Alphonse de Lamartine`in yazdığına göre askerler İstanbul`a döndüklerinde ilk olarak Yahudi mahallesini basıp yağmalıyorlar. Sonra da saraya yürüyüp Vezir-i A`zamın kafasını kesiyorlar.

İhtimalleri düşünürsek birinci ihtimal; büyük bir ordu ile sefere çıkan Fatih’in sarayda bir rahatsızlığının olmadığıdır. Çünkü sarayda şiddetli bir ağrısı olsaydı Fatih büyük ihtimalle seferi ertelerdi. Aniden bir ağrının olması sebebiyle Fatih sarayda zehirlenmiş olabilir.İkinci ihtimal; Çok zor anlarda verilen şerâb-ı fariğ ilacının tabip hatasıyla yanlış teşhis sonucu verilmiş olabileceğidir. Üçüncü ihtimal; Yahudi Yakup’un Fatih’i bilerek zehirlemesi ihtimalidir.


Birinci ihtimali değerlendirirsek Fatih’in saraydayken bir ilaç kullanmıyorsa zehirlenme ihtimalinin az olduğudur. Çünkü yemekleri özel bir görevli tarafından denetleniyor olduğundan ve çok iyi korunduğundan sarayda zehirlenme olasılığı çok azdır. İkinci ihtimali değerlendirirsek Padişah tabipliğine kadar yükselmiş birinin bu vahim hatayı yapma ihtimali azdır. Üçüncü ihtimal ise Fatih’e ilaç verildikten birkaç saat sonra ölmesi sebebiyle zehirlenme ihtimali üzerinde özellikle durulmaktadır. Tarihçi Babinger’e göre Venedik kaynaklarında da görüldüğü gibi Fatih’e yirmi kez suikast girişiminde bulunulduğudur.Bu sebeple en fazla bu ihtimal üzerinde durulmaktadır. Bununla beraber otuz yıldır yanında bulunan bir doktorun hiçbir şüphe uyandırmadan birileriyle temasa geçip Fatih’i öldürmesi düşünülemez. Özellikle Fatih’inde hiçbir Yahudi cemaatine bir zararı olmadığı ve kolladığı düşünülürse Yakup’unda kişisel bir kin duyması beklenemez. Bir de Hıristiyanlar için ölüm gerçekleştirmesi akla uygun değildir. Bir diğer ihtimalde Fatih’in eceliyle ölmesidir.

Bütün bu ihtimaller ancak Fatih’in mezarının açılıp DNA testi yapılmasıyla cevaplanabilir. Fatih’in mezarı II.Abdülhamit tarafından gördüğü bir rüya üzerine açılmıştır. Mezar tahtaları değiştirilip tekrar gömülmüştür. Fatih’in ölümü Batı dünyasında özellikle Papa tarafından coşkuyla karşılanmış neredeyse bayram ilan edildiği bilinmektedir. Profesör Doktor İlber Ortaylı gibi bazı önemli tarihçilerimiz kesin bir dille Fatih’in zehirlendiğini söylemektedir.

 
Toplam blog
: 20
: 1280
Kayıt tarihi
: 21.02.07
 
 

Üniversite öğrencisiyim. 24 yaşındayım. Siyaseti severim. Futbolu severim. Seviyeli muhabbetler..