Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '18

 
Kategori
Eğitim
 

Fatih Projesi Rafa mı Kalkıyor?

Fatih Projesi Rafa mı Kalkıyor?
 

FATİH Projesi uygulamasında öğretmen ve öğrenciler


Fatih Projesi'nin tam açılımı 'Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi anlamına geliyor. Bu projenin baş harflerinden oluşan FATİH kısaltması ise Fatih Sultan Mehmet’i hatırlattığı için projenin ismine layık görüldü. 

Proje, Türkiye genelindeki 620 bin dersliğin eğitim standarttı tamamen değiştirmek amaçlanmış. Milli Eğitim Bakanı, 23 Aralık 2015 tarihi itibarıyla Proje kapsamında yapılmış harcama tutarının 1 milyar 296 milyon 667 bin 786,56 TL olduğunu açıkladı. (Kaynak: İşte Fatih Projesi'ne harcanan para )
 
Oysa şimdilerde bu projeden geri adım var gibi hissediyoruz. 2013’e kadar proje ile ilgili bir şeylerin yapıldığını gördük ama haziran 2013’de 7 firmadan alınan 10,6 milyon adet tablet teklifi, o günden bu yana sonuçlanamıyor. Gerçi MEB 2 ay önce, şubat 2016 itibariyle bu 10,6 milyonun dağıtımının başlayacağını açıkladı ama bu kadar büyük sayıda tabletin üretimi ve dağıtımı kalan sürede nasıl yapılabilir?  
 
Projenin diğer bileşenlerinde de gerçekleşme oranı yüzde 10’lar düzeyinde.
 
Proje neleri değiştirmek için uygulandı?
Projeyi hazırlayanlar, eğitim sistemimizin başarılı olmadığı ortada diyerek projenin önemini bir kaç yönden açıklıyorlar:
1. Bilinen kitaplı ve defterli eğitim yerine, müfredat bilişim teknolojilerinden faydalanan yeni bir şekle bürünecek
 
2. Teknoloji-temelli” bir eğitim, ülkemizin geleceği için önemli müfredatın bir parçası olması hedeflenmiştir.
 
3. FATİH Projesiyle bilinçli ve güvenli internet kullanımı da yeni eğitim sisteminin bir parçası olacak
 
4. Fatih Projesi kapsamında sadece öğrencilerin değil eğitimcilerin de hayatı değişecek. Bilişim  teknolojinin kullanılacağı bu sisteme uyum sağlamak için öğretmenler BT uzmanlarından eğitim almaya başlayacak.
 
5. Milli Eğitim Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı'nın ortaklaşa yürüttüğü bu projede öğretmenlerin teknolojiyi hayatlarının bir parçasına uyumlarını istiyor.
 
6. Projeyle birlikte ikinci büyük değişim ise bilgisayar sınıflarında yaşanacak. Mevcut bilgisayar sınıfları üç yıllık adım adım geçiş süreci sonunda tamamen kapatılacak. Öğrenciler, derslerini bakanlığın hazırlayacağı e-devlet eğitim sistemi üzerinden çalışacak.
 
7. Fatih Projesi kapsamında müfredatın içeriği ve öğretmen kılavuzları ise tekrar hazırlanacak. Okul öncesi eğitimden başlayan Fatih Projesi uygulaması lise son sınıfa kadar devam edecek. Öğrenciler özel programlar sayesinde hazırlanan sınavlara ve eğitimlere girecekler
 
8. Çağdaş bireyler yetiştirme yolunda, eğitim sistemimizde bir dönüşüme ihtiyaç var. O dönüşümü sağlayabilecek araç teknolojidir. Bu proje doğru yönlendirildiği takdirde, ülkemizin teknoloji üreticiliğine –hem donanım, hem yazılım, hem de hizmet” anlamında önemli bir fırsat sağlayabilir.
 
9. Türkiye’ nin  geleceği olan öğrencilerin daha okulda teknoloji ile iç içe olmaları, teknoloji ya da  diğer sektörler açısından önemli bir fırsattır
 
10. Tabletli  eğitim projeleri sadece ülkemize özel değil. Bütün dünya şu anda tabletlerle eğitime geçiş konusunda projeler yapıyor
 
11. Eğer Türkiye 10. ekonomi olmayı hedefliyorsa, teknoloji, dolaylı ve doğrudan kazançları ile vazgeçilmezdir
 
12. 2010 yılında başlatılan projenin son tarihi 31 aralık 2015. Bazı ihalelerin devam etmesine karşın, şu ana kadar erişim ve altyapı dışındaki bölümlerindeki gerçekleşmelerin zayıf kaldığı anlaşılıyor
 
13. Tabletle eğitimin faydaları konusunda şunları veriyorlar;
      a) Çocukların eğitime daha çok ilgi duyması anlamına gelir
      b) Yaratıcılığı arttırır
      c) Akademik başarıyı arttırır
      d) Bağımsız öğrenmeyi sağlar
      e) Birlikte çalışmayı destekler, 
 
Projede son durum
Projede bugünlerde gelinen duruma bakalım; MEB tarafından şubat sonunda gerçekleşme sayıları açıklanmıştı. Bakanlığın açıklamasına göre, 22 Kasım 2010’da başlangıcı yapılan projede, 2011 yılında projenin uygulanma planları yapılmış, 2012’de ise pilot uygulamaları başlamış. Ondan sonrasına bir göz atalım:
 
55,224 okulun donanım ve yazılım altyapısının tamamlanması gerekirken  henüz 3,362 okulun altyapısı tamamlandı. Alt yapı yapılanması, gerçekleşme oranı yüzde 6,08. 
 
55,224 okula doküman kamera ve çok fonksiyonlu yazıcı dağıtımı yapılması gerekirken sadece 20.269 okula, dağıtım yapıldı. Kamera ve yazıcı dağıtımı yüzde 36,7 oldu.
 
18.228.936 öğrenci ve öğretmene tablet bilgisayar dağıtımı yapılması gerekirken bugün Cumhurbaşkanının törenle açıkladığı yeni 700 bin adet dâhil 1,5 milyon dağıtılmış durumda. Yani yüzde 8,01 öğrenci ve öğretmene dağıtım yapılabildiği görülüyor.
620 bin derslikten 200 bin sınıfa  etkileşimli tahta yerleşimi yapılmış. Yani yüzde 30 oranında derslikte etkileşimli tahta var.
 
55,224 okuldan, 3516 lisede internet altyapısı ile geniş bant erişim altyapısı tamamlanmış durumda.  4000 okulda uydu internet ve 35.684 okula ADSL bağlanmış. Yani yüzde 78 gerçekleşme var.
Proje kapsamında EBA üzerinde 150.000+ içeriğin  yayınlandığı belirtiliyor.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan her ne kadar her şeyin yolunda olduğunu söylese de, tablet dağıtımı henüz yüzde 8 tamamlanmış durumda. Projenin içinde yer alan 10 kadar bileşenin kalanlarında da gerçekleşme oranları hep yüzde 10’lar civarında.
Üstelik proje için çıkarılan yönetmelik, 2015 sonuna kadar yetki veriyor. Sonrası şu anda belirsiz.
 
Fatih Projesi eğitimde fırsat eşitliği mi sağladı?
Zamanında o kadar para harcanıp oluşturulan BT sınıfları şimdi internet kafe gibi oldu.
Eğer öğrencilerimiz küçük yaşta bilgisayar kullanmasını biliyorsa o zaman şu maddeleri de biliyor olmalılar.
1) Siber zorbalık
2) Bilinçsiz internet kullanımı
3) Sanal oyunlar ve buna bağlı harcanan zaman ve akabinde bozulan sağlık.
4) Sosyal yaşamdan kopma ve sanal âlemde ideal benlik arama ve sonunda oluşacak ruhsal bozukluklar.
5) Sanal suçlar
6) SQL, PHP, PASCAL, BASİC, JAVA, COBOL, PERL, DELPH vb programlama dillerini de biliyorlardır.
7) Bilinçli internet kullanımı
8) Bilişim ve toplum ilişkisi
9) Bilişim teknolojileri ve Eğitim
Bu maddeleri istediğimiz kadar sıralayabiliriz.
 
Milli Eğitim Bakanımız, çocukların bilgisayar açıp kapatmasını bilen bir kısım çocuklara genelleme yapıp çocuklarımız artık bilgisayar kullanmasını biliyor diyerek Bilişim derslerini kaldırıyor olması, yukarıda saydığım maddeleri de biliyor gibi gösteriyor
 
Bilişim öğretmenleri ne diyor? 
Ta en başından beri dikkat çektiğimiz bir konu var: FATİH Projesi, bilişim öğretmenleri olmadan olmaz. Ama nedense bunu ne biz anlatabildik ne de onlar anlamak istediler.
İşte bilişim öğretmenlerimizden, ardı arkası kesilmeyecek şekilde yağmur gibi gelen maillerden birisi:
 
"Sayın Güçlü Bilişim öğretmenlerinin umudu her geçen gün biraz daha ölüyor.
Ne Fatih ne de 4+4+4 bizi kurtardı.
Artık Bilişim dersleri hepten kalktı ve atamalarımız da bitiyor.
Bu hükümet zamanında milyarlarca TL harcanıp oluşturulan Bilişim sınıfları şimdi aynı hükümetçe tekrar kaldırılıyor.
Çocuklarımız bilgisayar kullanmasını biliyor bahanesi koca bir yalan.
Ben Van'ın bir köyünde ücretli öğretmenim ve burada bilgisayarın B sini bile bilmeyen öğrenciler ile İstanbul Ankara İzmir gibi şehirlerde olanakları olan öğrenciler karşılaştırılması ne kadar doğru?
 
Milli Eğitim Bakanlığı’nda bu konuyu çalışmış kadroları boşalttığı ve bu nedenle de Fatih projesi gibi karmaşık bir projenin gerçekleşmesi ile ilgili çalışmaların yapılamaz hale geldiği yorumu. Bu yorumu, bizzat projeye katılmaktan vazgeçen üreticiler yapıyor.
 
Milli Eğitim Bakanı, tablet yerine klavyeli bilgisayar dağıtılacağını söyledi.
Yılmaz, eğitimin demokrasinin gelişmesi ve kökleşmesi için de bir unsur olduğunu ifade ederek, "2018 yılında merkezi hükümet bütçesinden eğitime 134 milyar 727 milyon lira ayırdık. Bu miktar merkezi hükümet bütçesinin yüzde 18'inden fazladır. Milli gelirimizin yüzde 6,2'sinden fazlasını eğitime ayırıyoruz." dedi. 
 
Milli Eğitim Bakanı, 23 Aralık 2015 tarihi itibarıyla Proje kapsamında yapılmış harcama tutarının 1 milyar 296 milyon 667 bin 786,56 TL olduğunu açıkladı.(Kaynak: İşte Fatih Projesi'ne harcanan para) 
 
Bakan Yılmaz, önümüzdeki dönemde ilkokulları, mesleki eğitim ve özel eğitim kurumlarını da FATİH Projesi kapsamına alacaklarına işaret ederek, "Kodlama derslerinin uygulamalı işlenebilmesini için öğrencilerimize tablet yerine klavyeli bilgisayarlar dağıtmayı planlıyoruz." şeklinde konuştu. (AA31.01,2018 - 22.45 | Son Güncelleme: 01.02.2018 - 10.22)
 
Sonuç
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “yeni bir çağ açıyoruz” diyerek başlattığı ve 2016’dan itibaren 4 yıl süreyle 10,6 milyon tablet dağıtılacağını sözünü verdiği Fatih Projesi hüsrana dönüştü. AKP’nin “cumhuriyet tarihinin en büyük projesi’’ olarak lanse ettiği Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi, aradan geçen yıllar ve harcanan milyarlarca liranın ardından hedefleri tutturamadı
 
Fatih Projesi’nde 1 milyon 437 bin tablet dağıtılmış; 23 Aralık 2015 tarihi itibarıyla Proje kapsamında yapılmış harcama tutarının 1 milyar 296 milyon 667 bin 786,56 TL olduğu yetkililerle açıklanmış. Bakan Yılmaz,01.02.2018’de tablet yerine klavyeli bilgisayar verileceğini açıklıyor.
 
Bilişim çağında, teknoloji temelli eğitim –öğretim iyi de Fatih Projesi’nin değerlendirmesi yapıldıysa eğitim-öğretime katkısı ne olmuştur? Yararlı bir uygulamaysa neden klavyeli bilgisayara geçilmiştir? Bu durumda, dağıtılan tabletler ne olacak? Fatih Projesi devam etmeli – Belki yeniden değerlendirilmeli.
 
Bilgisayar açıp kapatmak bilgisayarı kullanıyoruz demek değildir. Hadi bilemedin, internet sayfalarında oyun arayıp oynamak, sanal alemde saatlerce zaman harcamak, Word sayfasında yazı yazmak bilgisayar kullanmayı bilmekle eşdeğer tutuluyorsa o zaman biz dünyadan çok geride kaldık. Çünkü başka ülkelerde zaten bunlar ders olarak verilmiyor. Hele hele bilişim dersleri bunlarla ilgili bile değil.
 
Eğitimin amaçlarından biri de ülke kalkınmasına katkıda bulunacak insan gücünü yetiştirmektir. Bilişim teknolojilerinden yararlanmadan ülkenin gereksinme duyduğu insan gücünü yetiştirme olanaklı gözükmüyor. Ama okulların çoğunda, kütüphane, spor salonu, laboratuar, müzik, resim odası yok. Hatta yeterince sınıf, tuvalet yok.
 
Son söz
Bilgisayar oyunlarına ya da cep telefonuna takılıp kalma, gençleri gerçek yaşamdan uzaklaştırıp sanal evrene kilitliyor.
 
 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..