Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

Fatih Terim İmparatorluğunun Çöküşü

Fatih Terim İmparatorluğunun Çöküşü
 

En sondan başlamak istiyorum. Son dakikalarda görünen bir sahneden. Hatırlayanlarınız olacaktır. Eskiden bakkallarda bir resim olurdu. Genelde de kocaman bir tablo şeklinde en görünür yerde asılmış olur ve mutlaka bakkala her girenin dikkatini çekerdi. Peşin satan ile veresiye satan tüccarın halini betimleyen bir resim idi bu. Peşin satan gayet keyifli, bacak bacak üstüne atmış, yüzünde gülümseme ve keyif ifadesi. Veresiye satan ise bitmiş, perişan, bedbaht olduğu her halinden belli. İşte maçın sonlarında gördüğüm tablo bu idi. Bir yanda Bosna-Hersek Milli takım teknik direktörünün hal-i pür melali vardı ekranda; öte yanda da veresiye vermiş ve artık elinden bir şey gelmeyen esnaf gibi tasvir edilebilecek Fatih Terim, nam-ı diğer İMPARATOR.

Sondaki tablo böyle olunca maçın başlarına dönerek yorum yapabilmemiz daha da kolaylaşacak ve hatta yoruma gerek bile kalmayacak. Zaten ilk yarıyı izleyemedim. Ben geldiğimde Fatih Terim tribündeydi. Sandım ki taraftar tribüne çağırmış. Oysa hakem tarafından atılmış. Neden? Aşırı itirazdan. Haklı olabilir belki itiraz etmekte. Ancak bir gol bu hale getirmemeliydi bizi. Evvelce almamız gereken tedbirleri alsaydık eğer…

Grupta bundan önceki maçlarımızda da ümitsizliğimi dile getirmişliğim olmuştu(1, 2, 3). Tabi şimdi geri dönüp “ben dediydim” teranelerine kalkışacak değilim. Söylemek istediğim çarşambanın gelişi perşembeden belliydi. Önlem alamadık. Ortalığı sel götürdü. Öyle gibi bir şey. Şimdi oturup ah-vah etmenin de alemi yok. Önümüzde maça bakacağız demekten başka hal çaresi de yok, kısa vadede…

Bu kadar yorumdan sonra maçın analizini de yapsam mı acaba diye düşünüyorum. Çok da söylenecek bir şey yok. Onlar tok satıcı idi ve buna göre oynadılar. Niyetleri 1 puan idi, kolayca aldılar. Bizim mutlak kazanmamız gerekiyordu. Geçtiğimiz turnuvadaki gibi son dakika şansı da gülmedi. Demek ki papaz her zaman pilav yemiyormuş.

Bosna takımı dirayetli, aklı başında bir takım. Kalitelerini ve güçlerini bilerek oynuyorlar. Zaten o yüzden sadece İspanya ve Türkiye maçlarında puan kaybettiler. Bizi paldır-küldür bir takımız. İspanya’ya kök söktürebilirken gidip Estonya’ya puan verebiliyoruz. Disiplini sevmiyoruz. Harala gürele oynamaktan zevk alıyoruz. Anlık patlamalar ve coşkular bize daha fazla haz veriyor. Dolayısıyla kontrollü oynamamız gereken anlarda kontrolsüz güç haline gelişimiz sonumuzu hazırlıyor.

Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan oluşumuz bu yüzden. Hücum yaparken “ulen bunlar topu kaparsa halimiz yaman olur, dönen topları alayım bari” düşüncesine giremiyor ve kaptırdığımız o toplar yüzünden ecel terleri döküyoruz. Gözümüzü GOL bürüdüğü zaman ilerde iyice bastırıyoruz da, orta alanı boş bıraktığımızdan kaptırılan veya geri dönen toplar çok tehlikeli atak olarak iade ediliyor.

Her ne hikmetse maçta geri düşmeyi seviyoruz, ilk golü yiyen biz olmayınca galip gelemiyoruz. Belçika maçı ve bu maçta olduğu gibi. İlk golü attığımız halde üstüne yatamıyoruz. Yatak batıyor. Ben daha ne diyeyim. Daha fazla analize girmek istemiyorum. Hayal kırıklığına uğramaması gerekenlerden birisiyim, çünkü bu tabloyu önceden gördüm. Ama Milli takımımızın bu haline üzülmekten kendimi alamıyorum. Bu satırları sinirimden değil üzüntümden yazıyorum. Sinirli olsam çakacağım yerler belli, daha çok taş atardım :)

Gruptaki şansımızı mucizelere bıraktık. Ölme eşeğim ölme modundan da zor bir halde vaziyet. Çıkmadık candan umut kesilmez düsturu ile kalan maçları bekleyeceğiz. Hayırlısı artık…

Maçın üçlüsü: Veni-vidi-vici
Maçın güçlüsü: Orta hakem.
Maçın suçlusu: Renkli basın (İlla birini suçlamak gerekiyorsa o da her şeyin baş suçlusu renkli basındır:))))

Murat HACIOĞLU
9 Eylül 2009

1)http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=171355
2)http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=171557
3)http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=201474

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 272 kez görüntülenmiştir

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..