Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '13

 
Kategori
Futbol
 

Fatih Terim'in ürkek 11'i

Fatih Terim'in ürkek 11'i
 

Perdenin önünde Drogba vardı ancak maçın perde arkası kahramanı Sneijder'di.

Açıklayalım:

Akhisar Belediyespor maçının en çok konuşulacak yanı; şüphesiz Drogba'nın süper lige golle başlamış olması.

Oyuna girdikten sadece 5 dk. donra bulduğu gol, hem oyunun içinde olmak, hem pozisyonu sonuna kadar kovalamak, hem de fizik gücünü kullanmak konusunda ders niteliğindeydi. O çok zor pozisyonda o kafa vuruşunu yapmak için ancak Drogba olmak gerekir!

Maç öncesi en büyük dileğim Drogba'nın gol bulmasıydı. Bu tip kendisinden büyük beklentiler olan oyuncular, iyi başlangıç yapamazlarsa kendilerine olan güvenleri aşınmaya başlar. Zaten 34 yaşındaysanız toparlanacak vaktiniz yok demektir.

Böyle bir durumda hemen yönetim sorgulanmaya başlanacak, F.Terim'in istediği değil istemediği oyuncular alındı dedikoduları tekrar ısıtılıp önümüze sürülerek huzursuzluk başlatılmaya çalışılacaktı. Golü attı, iyi oldu..

Ancak maçın Drogba'dan başka kahramanları da vardı. Onları açıklayalım:

Fatih Terim

Bu maçı kazandıran ilk adım Fatih Terim'in hamleleri oldu. Maçın ilk yarısında daha iyi görünen takım nispeten Galatasaray olmasına rağmen, Akhisar B.S. ikinci yarıya müthiş başladı. Orta sahada yaptıkları baskıyı zaman ilerledikçe tüm sahaya yaydılar ve G.Saray'a top yaptırmadılar.

Orta sahası ile forveti arasında bağlantısı kesilen Galatasaray'ın ilk yapması gereken bunu gerçekleştirmekti ve Terim; hem top taşıyabilecek Amrabat'ı, hem de topu gerektiğinde saklayabilecek Drogba'yı (sağa sola bilinçsizce koşmaktan fazlasını veremeyen Umut'un yerine) oyuna aldı.

Aslında sahaya çıkan ilk 11 korkak bir 11'di. Yekta ve Selçuk'la ofansif gücünüzü ortaya koyamazsınız. İstemesek de kabul edelim: Yekta bir Melo değil. Olması gereken Selçuk'u daha defansif kullanarak Selçuk-Sneijder ikilisi ile oynamaktı. Çünkü karşınızdaki takım lig sonuncusu!

Böyle bir takımdan korkarsanız ona cesaret verirsiniz. Terim'in defansın önünde ille de bir kesici olması ısrarı sonucu Yekta'yı o bölgeye koyması neticesinde Sneijder sol tarafta yeteneklerini gösteremedi.

Sneijder'in yeteneklerini kullanmayacaksanız, o bölgede oynayabilecek daha ucuz futbolcular bulabilirsiniz.

Terim 62. dakikada bu yanlışından döndü ve hem aksaklıkları giderme adına, hem de Schalke maçı öncesi Drogba'ya süre verme adına iyi bir hamle yaptı.

Ebue'nin de aynı maksatla oyuna alınacağını düşünüyordum ancak Sabri'yi çıkarmamak adına 2 futbolcunun (Sabri, Hamit) yerini değiştireceğini düşünememiştim. Belki daha dinç olduğu için bu tercihi yapmış olabilir diyelim. (Terim'in yaptığı hamlelerde tahmin edemediğim tek değişiklik buydu)

Wesley Sneijder

Fizik gücü halen yeterli değil. Koşarken zaman zaman bana son sezonundaki Okan Buruk'u hatırlattı. Ancak..

Fatih Terim onu orta sahaya ofansif görevle kaydırınca maçın şekli değişti. Bu yüzden diyorum, maçın perde arkasındaki kahramanı Sneijder'dir. Bu bölgede oynamaya başlar başlamaz (ve yanında ve önünde güçlü ve becerikli adamlar oynamaya başlayınca) arka arkaya muhteşem ara paslar vermeye başladı. Her iki gol de onun ayaklarından başlayan "akıl kokan" tek paslarla başladı.

Ayağına gelen topu biraz sürüp sadece müsait pozisyonundaki bir diğer arkadaşına atabilmekten fazlasını yapamayan, yaratıcı gücü düşük oyuncularla ne kadar oynanabilirse o kadar oynayan G.Saray, bir anda futbol takımı gibi oynamaya başladı.

Bence, uzun zamandır kör dövüşü modunda ve kötü oynayan Galatasaray'ı nihayet bir futbol takımı gibi oynatan adam Sneijder'di.

Sonuçta uyararak bağlayalım:

Kimse kendini kandırmasın, gerçekleri görelim: Sneijder de Drogba da hazır değilller. Ancak ikisi de muhteşem oyuncular ve çok daha iyi olacaklar.

Nereden mi biliyorum? Gol sevinçlerini hatırlayın! 

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..