Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '16

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Fatih Terim mucizesi: Olsa ile bulsa, bir araya gelse...

Fatih Terim mucizesi: Olsa ile bulsa, bir araya gelse...
 

Euro 2016’ya doğrudan nasıl geldik?

Son maç öncesi, bizim Konya’da İzlanda’yı yenmemiz, Kazakistan'ın deplasmanda Letonya’yı yenmesi, yolumuzu açacaktı.

(EURO 2016’ya doğrudan katılma olasılığı, İspanya’nın, Ukrayna’yı yenmesiyle umuda dönüşmüştü. 19 puanla 3. sırada kalan Ukrayna, en iyi 3. sıralamasında 13 puanla yer alacaktı.)

Bizden Selçuk İnan’ın 89., Kazakistan’dan İslambek Kuat’ın 65. dakikada attığı gollerle yolumuz açıldı.

Play-off hesapları yaparken, karşımıza hangi ülke takımının çıkacağını düşünürken, kendimizi birden, doğrudan EURO 2016’da bulduk.

Aslında bu, bir mucizeydi!.

(Gruptan çıkmanın her zaman bir formülü vardır. Olasılıkların “en iyisi”, gelip sizi yakalayabilir; bir başkası size “sponsor” olabilir. Euro 2016’ya doğrudan katılmamızı sağlayan son “sponsor”, Kazakistan, doğrusu, Estonya’ya attığı  golle yol veren İslambek Kuat’tı.)

*****

Euro 2016 Finalleri’nde gruptan nasıl çıkabiliriz?

Nasıl geldiğimizi bilenler, “çekirge” bir daha zıplar hesabı, bir hesap yapıyorlar. İlk zıplamada, bizi doğrudan Euro 2016’ya taşıyan olasılıklar nasıl, olmaz deneni “mucize”ye dönüştürdüyse, ikinci zıplama da bizi yürütebilir/di.

Gruplarda son maçlar oynanmadan hesabı kitabı, “nefes”i kuvvetli olanlar, olasılıklardan giderek, üflemeye başladılar: Gerçekleşmesini canı gönülden istediğimiz, Çek Cumhuriyeti’ni yenmek, ama en azından 2 farkla...

Sonrası?

A Grubu’nda Romanya ile Arnavutluk’un berabere kalması/ydı.

(Umduğumuz olmadı. Ummadığımız, Romanya’nın yenmesi, bizim için felaket olurdu. Olmadı, ama Arnavutluk 1-0 kazanınca, 3 puan ve -2 averajla 3. sıraya yerleşti. Şimdi, Arnavutluk’un bizden “kötü” 3. olmasını bekliyoruz.)

B Grubu’ndan bize “ekmek” yoktu; ama olasılıklar vardı. Olaslılıklar bizi görmedi. Slovakya, 4 puanla 3. sırada yer aldı.

Kalan, “en iyi” olasılıklar, yolumuzu nasıl açacak?

C Grubu^nda Almanya, Kuzay İrlanda'yı gole boğacak, biz de Çek Cumhuriyeti'ni gole boğacağız!.

E Grubu'nda İtalya, İrlanda Cumhuriyeti’ne; Belçika, İsveç’e yeter ki yenilmesin. Beraberlik, İrlanda Cumhuriyeti’yle İsveç’in işine yaramaz; çünkü puanları 2’ye çıkar.

F Grubu'nda tek yol, Macaristan’ın Portekiz’i yenmesi...

*****

Olasılıklara bağlı beklentinin gerçekleşmesi bizi diriltir mi?

Futbolseverler, sokaklara dökülür mü bilinmez, ama Fatih Terim’e yönelik eleştiriler ertelenir.

(Nereden nereye, nasıl, hangi koşullarda buraya geldiğimizi unutanlar, televizyon reklamlarıyla ancak para kazanırlar. Fatih Terim ile Arda Turan’ı reklam “yıldızı” yaparak, milleti boşuna umutlandırmaya çalışırlar. Sonra tepkiler gelince, “milli hisler”, “ahlaki değerler” akla gelir.)

Yenmenin de yenilmenin de doğal olduğunu unutarak, kitleleri siyasetçi gibi boş vaatlerle oyalayarak, “benim adamıma laf söyletmem, senin adamın her türlü lafı hak eder” mantığıyla işlerin yürümeyeceğini bilmek gerekir.                                   

Milli Takım, senin/ onun/ benim değil, hepimizindir. O forma sırtta taşındığı sürece de, biri dışlanırken öbürünün arkasında “kale gibi” durmak, onu göklere çıkarmak olmaz. Bu, farklı takımlara gönül vermiş olanları, Milli Takım’ı tutmanın tek koşulunu o formanın taşınmasına bağlayanları da üzer.

“Egosu”nun tutsağı olan/lar, desteklerle ayakta duran/lar, her şeyden önce, birlikte çalışmanın ne demek olduğunu akıldan çıkarmadan, dünde kalan kimi başarıları  “ben buyum”, "o, şu..." edasıyla bugüne taşımadan, hoşgörüyle işlerini yürütmeli.

Dün bugün değil, bugün de yarın olmayacak. Onun için bir yerde ters giden işler, yıpranma, tercihlerde yetersizlikler varsa, işi tadında bırakmak gerekir.

Yaş ilerleyince alınganlıklar artar, beklentiler havada kalır, en iyisi, “inişe geçmeden”, hele de “dibe vurmadan” noktayı koymaktır.

İşini hakkıyla yapanlara alkış; savsaklayanlara eleştiri bir haktır. Bu hak, kimsenin tekelinde değildir, olamaz da, devredilemez de...

Son söz:

Milli Takım'ın getirisini bir iki kişiye bağlama, ters gidişlerde onların yetersizliğini örtmek, onları savunurken “aynı konuma düşmüş” olanları unutmak, sonuçta, kimseye yarar sağlamaz.

 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..