Fazıl Say yetimhaneden mi?

Fazıl say yetim evinden mi çıktı dersiniz ?

Bence evet ...

Siz çocuğunuzu ''yetim evine'' vermek ister misiniz ?

Asla mı ?

Oysa ülkemizde çocuğunu yetim evine kaydetmek için aileler can hıraş uğraş veriyorlar.

Daha kundaktan yeni çıkan çocuklarına özel dersler aldırıyorlar .

Kurslara gönderiyorlar.

Torpil bulup yetim evine yazdırmak için bir servet değerinde harcama yapıyorlar.

Yeter ki, çocukları şöyle yetimhane mezunu Suna Kan’lar gibi , Genco Erkal’lar gibi, Fazıl Say’lar gibi sanatçı oluversinler . Her yol mubah.....

Gelelim gerçek konumuza ... Neymiş bu yetim evi meselesi....

Latince’de korumaya muhtaç çocuklara ''conservati'' deniliyormuş.

Eskiden kimsesiz çocuklar yani ''conservati'' ler , ''conservatorio'' lara yerleştiriliyormuş .

Buralara yerleştirilen kimsesiz çocuklara müzik eğitimi de veriliyormuş.

Böylece ''conservatorio''lar giderlerini devletin karşıladığı din dışı müzik eğitimi veren ilk kuruluşlar kimliğini de almıştır.

Aslında yetim evi anlamına gelen bu sözcük, günümüzde ''konservatuvar'' sanat eğitimi veren kurumların genel adıdır.

İşte bu nedenle sanat sever aileler ve sanatçı olmak isteyen gençler kurslara gidip , dersler alıp yetim hane kapılarında sınavdan sınava koşup , ter dökmekteler.

İsteyen herkese yetimhane kapıları açık olur arzusuyla...

Arzuliden....