Fazla Eşyalardan Kurtularak Yaşam Konforu mu Artırmayla Başladı Her Şey

Odanın bir köşesinde duran ama kullanılmayan kasetçalar. İzlenmeyen film cd’leri.  Aksesuar magnetler. Hiç giymediğim ama o an hoşuma gittiği için aldığım çanta. Hayranı olduğum ünlülerin baskılı tişörtleri… Kısaca evim, odam ve dolabım tıka basa doluydu. Sonra minimalist olmaya karar verdim.

   Minimalizmin kelime anlamı sadecilik. Sanatta, müzikte, modada ve hayatta minimal seçimler yapmak için tam sırasıydı. Ayakkabı dolabından başladım. Telefonun aksesuarına kadar. “dursun”  diye aldığım yağmurluk. Rengine bayıldığım kerata.  Hepsi hayatımdan çıkmalıydı. Ucuz, rahat ve basit bir yaşam. İşin temeli şu hayatta her şeyin bir amacı olmalı, amacın yoksa ihtiyacımız da yok. Bu sebeple minimalist oldum. Çünkü tüketim çılgınlığıyla dolu olduğu bir çağda yaşıyoruz.

*teknolojide artan hız
*ürün çeşitliliği
*değişen alışveriş ve tüketim alışkanlıklarımız

   Örneğin; hızlı moda… Mevsimi gelmeden sezonu vitrinler de görüyoruz. Mevsiminde ise, sezonu bitiriyoruz afişleri daha fazla tüket daha hızlı yaşa. Minimal ise tüketme esaretine son verme içgüdüsü.

   Leonardo Da Vinci’nin dediği gibi; “Sadelik zarafetin zirvesidir.” Önemli olan daha fazla şeye sahip olmak değil, daha az şeye ihtiyaç duymaktır.